Anormalliği hak etmek...



Eşimle bazen gün içinde telefonla konuştuğumda heyecanla “Ne yapıyorsun?” derim ve o da benim bu şevk dolu soruma bir mana veremeyip; “Normal insanlar gibi çalışıyorum” der.



Tüm iyi niyetiyle, eşimin mesajı gayet açık: “Seni de normalliğe davet ediyorum!”

Bu daveti değerlendirmeden önce; ben hayatıma dokunan, kendi hayatlarını normal olmayan bir tempoyla yaşayan farklı farklı kadınları düşünmeye başlıyorum.


İlk sırayı annem alıyor; hayatında hiç normal insan gibi çalışmamış ama nasıl oluyorsa bildiğim en emektar kişi olarak. Görevleri arasında babamın eşi olmak -ki bu epey ciddi bir iş- tüm devlet daireleriyle ilgilli işleri yapmak, bütün mahalleyi doyurmak, bir kadın olarak hayatı mutluluklarıyla, keyfiyle, sorumluluklarıyla ve görevleriyle hem kendisi, hem annesi, hem çocukları, hem de torunları için yaşamak var. Bu da aklınıza gelen her işi dörtle çarpmak gibi birşey oluyor sanırım...


Sonra hayranlıkla izlediğim kız arkadaşlarım var anormalliği hak eden. İşleriyle evlerinin uzaklığı 40 km olsa da çocukları için sabahın köründe kalkıp organik pazarları dolaşıyorlar, günlük programlarını aksatmamak için milimetrik hesaplarla çalışıyorlar. Üstelik evleri pırıl pırıl ve kendileri de her daim bakımlılar. Üretiyorlar, büyütüyorlar, yorgunluk nedir bilmiyorlar... Tüm bunlar yetmiyormuş gibi takı tasarlıyorlar, yüksek lisans yapıyorlar, derneklerde, vakıflarda çalışıyorlar, Anadolu’da okullar yaptırıyorlar...


Senelerdir bizim evimizin emektarı olan Behiye Bal var bir de. Ailesinin tüm sorumluluğu onun üstünde. Torunlar da gelince sanki yeniden başlıyormuş gibi sarıldı hayata. “Sıra gençlerde” demiyor. Üstelik bizim hatırı sayılır yoğunluktaki evin tüm heyecanına ortak olduğu gibi, hiç durmak bilmeyen mutfağın en hevesli öğrencisi o. Elinde kağıt kalem not alıyor. “Evim uzak kaçıp gideyim” demiyor, benim etrafımda, beni mutlu etmek için tüm gün çabalıyor... O benim gözümde, normal bir iş ortamına sahip olmamış, değerleri hiç bilinmemiş kadın emeğinin, kadın işgücünün sembolü. Bir düşünün ne çok var onlardan etrafta...


Yüz yüze tanışmasak da atlamamam gereken biri daha var mutfağıma her girdiğimde sevgi ve takdirle andığım: Pınar Kaftancıoğlu. Kariyerini, plazaları bir kenara itip, Nazilli’ye yerleşmiş bir tarım sever o. Bir seneyi aşkın her salı bana sahibi olduğu İpek Hanım Çiftliği’nden bir paket geliyor. Binlerce kişiyi sağlıklı tarım hakkında bilgilendiren mailler gönderiyor, her türlü soruya cevabını esirgemiyor. Evim onun her gün ellediği Ege toprağı kokuyor sanki elleriyle hazırladığı paketin geldiği gün. Kutunun içini açtıkça, her sebzede, her üründe Pınar Hanım’ın cesareti canlanıyor gözümde. Normal bir hayatın dışına çıkma cesareti...


Bir “Pınar”dan bahsetmişken, çevremdeki genç nesil “anormallerden”, HT Hayat’ın genel yayın yönetmeni, Pınar Reyhan Özyiğit’ten de bahsetmeliyim. Üç çocuk annesi sevgili Pınar, gazete, portal, blog, kitap yazarlığı derken, evinde yoğurt mayalayan kadınlardan... Sürekli yeni projeler için çalışırken, daha çok kadına, daha çok gence ve çocuğa ulaşma hayali yaparken, hani şu telefonda ilk cümlesi “Çok yorgunum, çok yoğunum” olmayanlardan. Dördüncü çocuğu hayal ettiğini bizlerle paylaştığı şu günlerde, doğrusu o da benim listenin baş sıralarına girmeyi hak ediyor...


Bendenizin anormalliğine gelince 1,5 sene önce iş hayatından ayrılarak, sıralamadaki öncelikli yerimi kaybedip, normal bir ev hayatına geçtiğimi sansam da, TV programı; Rengârenk Kırmızı dergisi, HT Hayat derken ve bir de hayata dair her türlü disiplini sonuna kadar uygulamaya çalışırken, kendimi bir gün içinde kaç değişik iş yapılabilir rekoru kırarken buluyorum sık sık. Ama bu anormallikse ben bunu seviyorum... Bu durumda üzgünüm ama eşimin normalliğe davetine icap etmiyorum.


Ülkemin tanımadığım emekçi, dinamik, üretken kadınları, sizler hangi türe giriyorsunuz bilmiyorum... Bu tipler niye hep kadın onun için de kafa yormaya gerek olmadığını düşünüyorum. Erkekler Mars’tan, Kadınlar Venüs’ten misali; erkekler normal, kadınlar anormal...



>> Küçük köfteler tarifi için lütfen tıklayın…


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.