Mutfakta mutlu külkedisi…
Bazı günler kendimi külkedisi gibi hissediyorum. Bu yazıyı gece yazıyorum ve saçım topuz toplanmış, makyajım yerinde, bir davetten döndüm. Ne yazsam diye düşünürken çok değil birkaç saat önceki halim geldi aklıma.
Su böreği yaptım ben bugün. Önlüğüm, atkuyruğu toplu saçlarımla ve oklavamla bu yazıyı yazarkenki halimden epey farklıydım doğrusu.
Su böreği yapmak mutfak işlerinde bir nirengi noktasıdır. Yapmaya iyice alıştıktan sonra da saat tutmaya başlarsınız. Her seferinde kaç dakika daha çabuk yapmışsınız onu hesaplarsınız, kendinizle gurur duyarsınız. Büyük tencereniz, büyük kevgiriniz, büyük tezgâhınız olmadır su böreği yapabilmeniz için. Hoş böyle dediğime bakmayın, küçücük mutfaklarda büyük sabırları ve yürekleri olan kadınlar da pekâlâ su böreği açabilir. Açıyorlardır da eminim.
Aralık ayı benim için davet ayı. Hepimiz arkadaşlarımızı, dostlarımızı, sevdiklerimizi ağırlamak istiyoruz evimizde. Yeni yıla girerken eski yıldan özlem duyduğumuz her şeyi yaşamak, burnumuzda tüten herkesi görüp hasret gidermek sanırım istediğimiz.
Buluşmalar sofralarla, paylaşılanlarla güzel. Hal böyle olunca mutfakta çok çalışkan olmak, özlediğimiz tatları da yaşatmak gerek.
Kalabalık davetlerde herkesin ağız tadına uyabilecek bir mönü yapmak çok önemlidir. Bir de hani derler ya bereketli yemekler, işte öyle tarifler seçmek akıllıca olacaktır.
Su böreği ve zeytinyağlı dolma bu nedenle benim favori yemeklerimdendir.
Belki diğerlerine göre daha çok vaktinizi alır ama her ikisi de sofranın merkezinde yerini bulabilir. Özenilmiş, emek verilmiş, misafire önemsendiğini hissettiren, herkesin sevdiği ve herkese yetebilen iki şahane yemek.
Bir de bu tip yemeklerin yapılma aşamasının hareketliliği görülmeye değerdir.
Özellikle su böreği yaparken mutfakta kullanılmadık hiçbir yer kalmıyor.
Tezgâhta un, oklava ve hamur bezeleri, ocakta koca kazanda kaynayan su, mutfak masasının üzerinde su böreğinin ıslak yufkalarının suyunun süzülmesi için bulabildiğiniz tüm temiz mutfak bezleri…
Ve siz tüm bu istasyonlar arasında mekik dokuyorsunuz. Bu telaşlı durum sizi eğlendiriyorsa şanslısınız, yoksa hiç dert etmeyin, hazırlarıyla idare edin.
Yemek aşkla yapılır, sevgi yoksa lezzet de yoktur.
Bu arada güne güzel başlamak yaptığımız her işe şevk katıyor. Pozitif başlangıçlar ve dinç bir vücut için ‘’Tibet’in Gençlik Pınarı’’ isimli kitabı okumanızı tavsiye ederim. Kitabın dediklerini uygularsanız benim gibi su böreği yapma şevkiniz artar mı bilmem ama enerjinize iyi gelecektir, eminim.
Somonlu rula tarifi için lütfen tıklayınız...
YORUMLAR