Etiketler ve yükleri
“Şimdi" diye bir yerdeydim rüyamda. Geçmişin bütün yüklerinden kurtulduğum; kendime, ilişkilerime, sevdiklerime, etrafımdaki herkese yapıştırdığım bütün etiketleri unuttuğum. Onların ardına sakladığım yorumlarımı da hatta ve çekmecelerine yerleştirdiğim olayları, sözleri, tavırları...
Nasıl da sınıflandırmışım bütün yaşadıklarımı yargılarıma göre; bencillikler bu yana, vurdumduymazlıklar şuraya. Beni hiç anlamadığı anlar burada mı? Hah evet! İşte tam burada… Ne zaman canım acısa, kızsam sıralamışım “hep ve hiç”lerimi çekmecelerden çıkarıp art arda: “Sen zaten hep böylesin, bunu hiçbir zaman düşünemedin!” Sadece bunları değil; kızım bunu hiç yemez, sadece şunları sever, şöyle olunca böyle yapar, eşim şuna böyle der, şöyle davranır diye onlar adına genellediklerimi de koymalıyım bir tarafa… Yorulmuşum. Hepsini taşımaktan çok yorulmuşum. Bir de sendromlar girmiş hayatıma, erkekler, kadınlar, bebekler ve çocuklara ait öğrenilmiş kalıplardan başka; iki yaş, dört yaş, altı yaş, ergenlik… Herkesi bunlar üzerinden okur olmuşum. Kestirip atmışım ve de kaçırmışım çoğunlukla onun gerçekten ne hissettiğini ve o sırada neyi özlediğini.
Asi, yaramaz, anlayışsız, aksi, asosyal, duygusal, yardımsever, hoşgörülü, güleryüzlü… Olumlular da, özellikle öyle davranmadığında, olumsuzlar kadar ağırlar. Çünkü hepsi yargı ve hepsi elimi kolumu bağlar. İçimde taşıdığım öyle çok duygu ve ihtiyaç var ki; hangi etiket, sıfat, sendrom hepsini kucaklar? Sakin olmayanı misal ya da en olmadık zamandaki gözyaşını? Peki ya değişimi, geçtiğimiz eşikleri? Etiketlerin anahtar deliğinden görebilir miyim karşımdakini o an zorlayan şeyi?
Oysa rüyamda böyle miydi? Ne geçmişin yükü vardı, ne de gelecek kaygısı. Zihnimde her şeyin durumsal ve değişken olduğu bilgisi ve içimde kendime ve yanımdakine karşı duyduğum merakla "o an" vardı yalnızca.
"İlişkimizin düğüm düğüm olduğu o anda ne hissetmiştik? Sözlerimizi tetikleyen ihtiyaçlarımız nelerdi? Sorsam bana yarasını gösterir miydi? Beni bu noktaya hangi düşüncelerim getirdi? Bunlar gerçek mi yoksa sadece düşünce mi? İhtiyaçlarımızı suçlamadan, açıkça ortaya koyarsak bir orta yol bulunabilir mi?
Kızım şu an ne yapıyor? Bugünlerde elbise denemeyi seviyor. Her insan gibi acıktığında canının çektiğini yiyor. Talepleri, arzuları ve tercihleri her an nasıl da değişiyor! Geçen gün sohbet havasında değildi ama şu an bu çocukla konuşmak istedi. Bugün maviyi seçti, sabah huzursuz uyandı, belli ki onu zorlayan bir şey vardı. Acaba derdi neydi, onu ne zorladı?
Şu an öyle kızgınım ki sesimi yükseltmek iyi geliyor, beni dinleyecek birine ihtiyacım var! Yorgun olmadığımda yardım etmeyi seviyorum ve içimden geldiğinde paylaşmayı. Bazen sakin davranıyorum, bazen de endişeli. Bazı anlarda da nazik ve düşünceli. Bugünlerde dalgınım mesela, duymuyorum bana söyleneni. Bu size değer vermiyormuşum gibi mi hissettirdi? Eğer önemli bir şey varsa bunu hatırlayıp dürtebilir misiniz beni?"
Böyle böyle kucaklıyordum rüyamda her hali, duyguyu ve ihtiyacı. Güveniyordum içimizdeki iyiye, yer açıyordum değişime, tepkilerin durumsallığına ve anlamaya çalışıyordum herkesi ve kendimi de. Birlikte yaşıyorduk huzurla, yan yana… Yargılarımızın ağırlığı olmadan, özgür hissederek kendimizi ortaya koymada. Rüya bu ya; kendi kendimin zincirlerini kırıyordum elimi kolumu asıl bağlayan benim yargılarımmışçasına. Kim bilir belki de başkalarını etiketlerken kendimi de kalıba sokuyordum aslında?
Bana sorarsanız hepimiz duyguları ve ihtiyaçları olan ama bunları özgün bir şekilde ortaya koyan insanlarız.
Bazen kızarız, bazen üzülürüz. Bazen mutlu olur, kimi zaman hoş görürüz. Bazı şeyleri sever, tutku duyarız ama bir yerden sonra başka başka arzuları yanımıza katarız. İncinebiliriz. Huysuz davranabilir ve hatta bazı günler isteklerimizde diretebiliriz… Değişiriz.
Duygularımız ihtiyaçlarımızdan, yaralarımızdan tetiklenirken tepkilerimizle birbirimize kalbimizi gösteririz.
Dedim ya “Şimdi” diye bir yerdeydim rüyamda. Oradayken ne sırtımda yüklerim ne de başkalarını kontrol etme kaygım vardı. Yargılamadan, etiketlemeden; duygular ve ihtiyaçlar tek anlamaya çalıştıklarımdı.
YORUMLAR