Ne istiyorum?
Dolunay akşamları çok güzel oluyor arazide. Zifiri karanlık öyle güzel aydınlanıyor ki öylece oturup izliyorsun büyülü ışığını Ay'ın. Geçen Dolunay, camın önünde oturmuş düşünürken yeşerdi içimde bu liste; ne istediğime odaklandım bu defa, ne istemediğim yerine.
- Herkesin o an bildiği kadarıyla elinden gelenin en iyisini yaptığını daha çok hatırlamak.
- Duygu ve ihtiyaçlara yönelik kelime haznemi genişletmek.
- İnsanların kelimelerinden ve davranışlarından bağımsız olarak içindeki ışığı, ruhu, güzeli daha çok görmek ve kelimelerin ardındaki ihtiyaçlarını fark edebilmek.
- Talep ve yargıları ihtiyaç/fikir olarak duyabilmek.
- İnsanların benimle ilgili olumlu/olumsuz ifadelerinin benim kim/nasıl olduğumun değil, kendi ihtiyaçlarının veya kim olduklarının bir ifadesi olduğunu hatırlamak.
- Şu anda her ne yapıyorsam dikkatimi, kalbimi tamamen ona vermek. Şimdi'de ve Kabul'de olmak.
- Şimdi'de içimde canlı olanla bağlantıda olmak ve ilişkilerimde tepki/cevap vermek için acele etmemek. Önce canlı olanı duymak, anlamak.
- İhtiyaçlarımı ve içimde canlı olanı daha çok ifade etmek.
- Değerlerimi ve düşüncelerimi coşkuyla ve dürüstlükle ifade etmek.
- Karşımdakinin gerçeğini anlayabilmek için daha çok soru sormak.
- İşbirliği yaparken ne beklediğimizi ve yöntemi işe başlamadan önce karşılıklı netleştirmek.
- Sezgilerimi duyabilmek ve dinlemek.
- Başkalarının iyiliğine katkıda bulunma arzusu ile vermek!
- Hali hazırda verdiğim özgün armağanlarımın farkına varmak ve kendimi takdir etmek.
- Sabahları güne şarkı söyleyerek başlamak.
- Yeme motivasyonumun farkında olmak (duygusal mı, fiziksel mi?)
- Bedenimin farkında olmak ve onunla konuşmak.
- Takdir ve şükran ifadelerimi çoğaltmak.
- Oyun oynamak.
- Doğayı; ağacı, hayvanı, bitkiyi, suyu, yıldızları, ayı, güneşi ve havayı "duymak", hissetmek.
- Kalpten istemek ve verileni/takdiri/teşekkürü zarafetle kabul etmek.
- Dişi ve erili fark etmek ve dengelemek.
- Kırıldığımda ve kızdığımda bile kalp açıklığımı korumak.
- Her sabah, aklım ve kalbim tamamen onunla olarak, kızımla vakit geçirmek.
- Arazide "yalnız ve sessiz" zaman geçirmek.
- Nefesimin farkında olmak ve nefesimi tutmadan düzenli, derin nefesler almak.
- Çenemdeki gerginliğin farkına varmak ve gevşemek.
- Seçimlerimin/davranışlarımın motivasyon kaynağının farkında olmak ve dengemi sağladığımda seçim yapmak.
- Meditatif ritüellerimi ve buna yönelik ihtiyaçlarımı belirlemek.
- Aynaya, kendi gözlerimin içine sevgiyle bakmak.
- İnsanların gözlerinin içine bakmak.
- Onarmak ve şifalandırmak.
- Daha çok dinlemek (kendimi, başkalarını, evreni, her şeyi...)
- Bir'liği hissetmek ve evrende işlerin işleyiş biçimine güvenmek.
- Yalnız olmadığımı hatırlamak.
- Özdeğerimi bilmek ve gücüme sahip çıkmak.
Bu listeyi yaptığımdan beri daha coşkulu ve neşeli hissediyorum kendimi. Sanki her bir madde daha çok ve daha sık gerçekleşiyor gibi. Kendimle ne yapmak "istemediğim" ya da ne yapmam "gerektiği" üzerine yaptığım konuşmalar hiç böyle hissettirmiyordu. Sanıyorum ki biri benden bir şey talep ettiğinde ve bunun gerekliliğini/zorunluluğunu vurguladığında nasıl direnç hissediyorsam aynen öyle direnç duvarı inşa ediyordum kendime de.
Ne istediğimi duymak/bilmek ve bunu "seçmek" çok şey değiştirdi bir anda. Şöyle büyük bir "Ohhhh!" dedim omzumda yük hissetmek yerine.
YORUMLAR