Suç ve Ceza’da ‘Masumiyet’ vurgusu
Pandemi adalete olan ihtiyacı hatırlattı.
İnsanlık, pandeminin gölgesinde, ‘ayrımcılık’, ‘ötekileştirme’, ’hak ihlali’, ‘yoksullaşma’, ‘iklim değişiklikleri’ ve kuşkusuz en çok ‘özgürlüğün‘ önemini, adalete olan ihtiyacınını hatırladı yeniden.
Festival; bu ikilemlerin, olgusal çatışmaların gölgesinde, önemli bir kavrama vurgu yapmayı amaçlıyor.
Adalet…
Adaletin bir gün herkese lazım olabileceğine, empatinin önemine, bireyin parçası olmadığı bir soruna, bir başkasının sorununa, acısına, haykırışlarına kulak vermenin anlamınin duyarlı olmanın önemine dikkat çekiyor.
Peki; masumiyet itirazları yankısı adalet arayışına yanıt olabilirmi gerçekten.
Bu yılki teması “Ben Masumum” olan Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali bu sorulara yanıt arıyor bu yıl.
10. yılını kutlayan festival, bu yıl pandemiye rağmen çevrimiçi gerçekleştirilecek.
Festivalın konusu, pandeminn gölgesinde, zor zamanlar geçiren insanlık için önemli birçok konuya en çok ‘adalet’ ve ‘masumiyet’ ikilemine vurgu yapan akademik içeriklerle dolu.
Adalet ana temalı festivalde sorunsala ilişkin sayısız akademik program ve filmler yer alacak.
Sayısız önemli filmler var. En çarpıcı olanları ise yoksulluk temalı filmler. Zira biliyoruz ki; yoksulluk adaletsizlik getirir en çok da kadınlara ve çocuklara...
Etkinlik kapsamında, bu nitelikte farklı sorunsallara da yanıt arayan akademik konular, ulusal ve uluslararası alanda çalışmaları bulunan konuklar, sanatçılar da katılacak.
Yaklaşık 10 yıldır aralıksız izlediğim festival, pandemi nedeniyle bu yıl festival çevrimiçi olarak gerçekleşmesini önemli buluyorum. Zira, herkesin katıldığı her oturumda, izlediği her bir filmde hayata ilişkin kesitler, analiz yapacağı içeriklerin yer aldığı bir etkinlik.
Her yıl olduğu gibi Türk ve Dünya sinemasından seçilmiş, ana temaları adalet olan sekiz film. “Altın Terazi Uzun Metraj Film” Ödülü için yarışacak. “Adalet Terazisi” bölümünde ise dört uzun metraj ve iki belgesel film seyirci ile buluşacak. Altın Terazi Kısa Metraj Film Ödülü için adalet temalı on kısa film yarışacak. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen festival, 20-26 Kasım tarihleri arasında çevrimiçi gerçekleştirilecek. Festivalde, adalet ve masumiyet olguların önemine vurgu yapan uluslararası nitelikte önemli filmler ve akademisyenler katılacak.Peki festivale emek veren isimler ne söylüyor?
“’Masumum’ yetmez ‘Masumsun’da diyebilmek gerekir”
Festival Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer “Onuncu yılımızda da her alandaki adaletsizliklere, ayrımcılıklara ve insan hakları ihlallerine karşı tüm kuruluş ve bireylerde farkındalık yaratmak için sinemanın yaratıcı ve özgür dilinden ilham almaya devam edeceğiz. Bu yılki konumuz ise “Ben Masumum” başlığı altında tartışılacak olan, suçlu sayılmama ilkesidir. Adalet ama herkes için adalet diyoruz. Adalet güvencesinin olmadığı hiçbir ortamda ne salgınla ne yoksullukla, ne savaşla, ne ayrımcılıkla uğraşmak mümkün değil. Biz o nedenle 10 yıldır 'Herkes için Adalet' diyerek bugüne vardık. Masumiyet Karinesini unutmamalıyız. Adil yargılanma hakkının temel taşlarından biri olan masumiyet karinesi yalnızca adli makamlarca değil, tüm kişi ve kurumlarca da dikkate alınmamasını gerektiğini unutmamalıyız.”
“Filmleri seyiricisiz adaleti sahipsiz bırakmamak lazım. Adalet herkese lazım”
Festivale emek veren isimlerden biri Festivalin Koordinatörü Prof. Dr. Bengi Semerci ise, “Filmleri seyiricisiz adaleti sahipsiz bırakmamak lazım. Çünkü adalet herkese lazım” diyerek şöyle devam ediyor: “Festivalin 10. yılında çok hayalimiz vardı ancak pandemi nedeniyle bu yıl çevrimiçi yapacağız. Ancak adalet inancımız sürüyor. Festival kapsamında aynı zamanda sinema da var. Sinemanın toplumun bir çeşit aynası olduğuna inanıyoruz. Festivalde, önemli filmleri var. Yoksulluk, Çocuklar, İstismar, Ayrımcılık. Adalet arayışının sorgulandığı önemli filmler var. Filmleri seyiricisiz adaleti sahipsiz bırakmamak lazım. Çünkü adalet herkese lazım."
YORUMLAR