Sağlıklı algı ve farkındalık

Bu hafta en derin duygu ve düşünlerimizden günlük yaşamımıza kadar, hayatımızın her boyutuna etki eden iki önemli kavramdan bahsetmek istedim. Zira danışanlarımızla çalışırken zaman içinde ilerleme sağlayabilmemizin öncelikli şartı, bu alanlarda sağlıklı bir zemine sahip olunması...


Önce temel bir psikolojik kavram olan “algı”dan başlayabiliriz. “Algı” aslında dışarıdan gelen bilgiyi işleme sürecimize verilen kapsayıcı bir başlıktır. Dışarıdan gelen bilgiden kastedilen, beş duyumuza ulaşan uyaranlardır; görüntü, ses, koku, tat ve dokunarak edindiğimiz bilgiler gibi... Algıdaki ilk aşama çok tekniktir; ilgili duyu organımızda fiziksel bir bozukluk yok ise gelen bilginin vücudumuza eksiksiz ulaştığı varsayılır. Bu kısım basit gibi görünür ancak sonraki aşamalar için hayati önem taşır. Örneğin; gözlük takmadan uzağı net göremeyen birinin kriminal bir olayı uzaktan gördüğüne dair şahitliğinin kabul edilmemesi gerekir. Ya da karşınızdaki kişinin ne dediğini tam duyamadıysanız ne cevap vermeli ne de yorum yapmalısınız; harekete geçmeden önce söylediğini sizin anlayabileceğiniz şekilde tekrarlamasını rica edebilirsiniz. Dolayısıyla gelen bilginin öncelikle eksiksiz ve olduğu gibi algılanması önemlidir.


İkinci aşama; duyular araclığıyla bize ulaşan bilginin işlenmesi aşamasıdır. Bu aşamada fiziksel değil, zihinsel bir eylem söz konusudur. Zihinsel işleme aşamasında ilk iş, gelen bilgiyi uygun kategoriye iliştirmek ve etiketini yapıştırmaktır. İki otomobilin çarpıştığına şahit olduysanız bu görüntüyü “kaza” başlığı altına alırsınız, tadına baktığınız yiyecek/içecek dilinizi yaktıysa “çok sıcak” kategorisine gönderilir veya duyduğunuz ses kulağınızı rahatsız edecek düzeyde ise “gürültü” başlığı altına alınır. Bundan sonrası yine zihinsel bir süreçtir ve daha karmaşıktır. Çünkü sıra bize ulaşan ve sınıflandırılan, adı konan bilginin yorumlanmasına gelir. İşte bu aşama, insan ilişkilerinde yaşanabilecek sorunların da başladığı bölümdür. Burada geçmiş deneyimler, hafızadaki diğer bilgiler, algıyla eş zamanlı uyanan duygular, anlam kazandırma ve olası kurgular da devreye girer ve sonuçta alınan sade bilgiden karmaşık bir “sentez” doğar. Örneğin; gördüğümüz kazayı “iki otomobil çarpıştı” şeklinde objektif bir gözlem gibi değil de, “kırmızı arabanın sürücüsü zamanında sinyal vermediği ve fazla hızlı gittiği için diğerine çarptığı” biçiminde anlatırız.


Bahsettiğim süreç saniyeler içinde olup biter ve bizim bilinçli bir şekilde takip etmemiz mümkün değildir. Ancak ne yazık ki, çeşitli yöntemlerle manipüle edilmesi mümkündür ve halk arasında “algı yaratmak” olarak bilinen olay tam da budur. Dolayısıyla sağlıklı bir algıya sahip olabilmemiz için öncelikle farkındalığımızın yüksek olması gerekir.


Böylece yazımın başında sözü geçen diğer önemli kavram olan “farkındalık” konusuna gelmiş olduk... Algılama, tek bir başlıkta toplanmış çok aşamalı bir süreç olduğundan bu süreç hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olursak sağlıklı bir sonuca varma şansımız o kadar artar. Çünkü algılama sürecinde çeşitli tuzaklar vardır; bu tuzaklara düşecek olursak “çarpık algı” diye adlandırılan sağlıksız ve sorun yaratabilecek sonuçlar elde ederiz. Algılama sürecinde bizi yanıltabilecek olguların farkında olursak, tuzakları zamanında tanıyıp bu yoldan farklı bir algılama süreci izlememiz kolaylaşır. Aslında “farkındalık” anlık bir durumdan çok bir izleme; özellikle de kendini izleyebilme becerisidir. Nefesinizin, düşüncelerinizin, duygularınızın, öğrendiğiniz ve kesin bilgi zannederek hafızanıza kazıdığınız bazı yargıların farkında olmak; insanın kendisiyle, “kendisine rağmen” uzun süre çalışmasının kazandırdığı bir ödül gibidir. Algının yorumlama/sentezleme aşamasında bütün bunları takip edecek bilinçte ve niyette olmak, eskilerin deyimiyle “çuvaldızı kendine batırabilecek” cesarete sahip olmak farkındalıktır ve sizi çarpık algıdan, sebepsiz alınganlıklardan, üzüntülerden ve öfkeden korur. Yaşadıklarınızı değerlendirip bir sonuca varırken hangi noktada epeyce yorum kattığınızı bilmek ve zihninizde süreci başa sarabilecek beceriyi geliştirmek için, uzun soluklu bir içsel keşif yolculuğuna çıkmanızı şiddetle öneriyorum. Kendinize ve dünyaya bambaşka bir perspektiten bakabildiğiniz, yüksek farkındalıklı günler dilerim.



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.