Sorun sende olabilir!

Uzun zamandır, yaklaşık yedi yıldır hayatımda tekrar eden bir tıkanıklık var.

Bir yere kadar geliyorum, korku, ego ya da adı neyse devreye giriyor, beni tıkıyor ve sistemin dışına atıveriyor.

Önce anlamadım.

Daha doğrusu anladım da yanlış anladım.

Sorunun bende olduğunu anlamadım.

Hep başkalarını suçladım.

Kendime göre çok da haklıydım.

Rahatladım, yoluma devam ettim.

Sonra bir daha tekrarlandı.

Sonra bir daha.

Sevgili arkadaşım Lalin’in de uyarısıyla başladım düşünmeye.

Hayatımda ilk kez “sorun bir başkasında değil de sende mi acaba?” durumuna geçtim.

Kendimi ve tekrarladığım davranışları analiz etmeye başladım.

Ders çalışır gibi, son derece dikkatli bir biçimde.

Ciddi zaman ayırdım.

Öyle ha deyince bir yere varılmıyor çünkü.

Ve bir öğlen oğlumla bir yerde yemek yerken buldum.

Fazla özel olduğu için detaya giremem ama meselenin ta üç yaşıma dayandığını, sonraki farklı iki olayla tetiklendiğini ve içime kalıcı olmak arzusuyla yerleştiğini buldum.

Uluorta bir yerde gözümden yaşlar boşandı.

Sonunda başarmış olma,

Ferahlama,

O küçük kıza acıma,

Sonra bugünkü halini kucaklama.

Gibi bir dolu duygu içinde kaldım.

Şimdi neyi niye yaptığımı,

Kimi niye seçtiğimi,

Hangi korkunun beni her defasında esir aldığını

Çok iyi biliyorum.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, onu da biliyorum.

Şimdi bununla başa çıkma zamanı.

Onun beni yönetmesine izin vermeme zamanı.

Geçmişimdeki olaylara daha objektif bakabilme,

Suçladıklarımı affetme zamanı.

İşte, özel hayatınızda, anne babanızla, çocuğunuzla ilişkinizde bir şey sık tekrarlanıyor ve aleyhinize çalışıyorsa sorun sizde olabilir.

Hatta olabilir değil, kesin öyle.

Dönüp onun kökünü aramakla başlamalı.

Sonra onunla barışmalı.

Sonra da bilmeden kırdıklarınızla.

Süreç zor.

Ama başarıldığında da büyük bir özgürlük bekliyor.

Kendine ve korkularına hakim olanın sırtının yere gelmesi mümkün değil bu hayatta.

Not: Uzunca bir tatildeyim. Haftaya yazım yok. Bir sonraki hafta görüşürüz.