En tutkulusu hangisiydi?

En tutkulu aşkınız hangisiydi?


İlki mi?


Hani çocuk yaşlarda, el ele değmeden, uzaktan baka baka yaşadığınız, bir kelime ettiğinde de bayılacak hale geldiğiniz, uğruna okullardan kaçtığınız...


Yoksa ilk öpüştüğünüz müydü?


İlk seviştiğiniz?


Sizi en çok sevmiş olan mıydı?


Uğrunuza her şeyi göze alan,

Yoktan var eden,

Sizi sizden iyi tanıyan,

Sizi hediyelere boğan,

Sürpriz üstüne sürpriz yapan...


En anlamlı sevişme olayını gerçekleştirdiğiniz miydi yoksa?


Evlendiğiniz adam mıydı mesela?


Yıllarca aynı yastığa baş koyduğunuz, birlikte çoluk çocuğa karıştığınız?


Hiçbiri değil miydi?

Size sevgisini en az veren,

En dengesiz davranan,

Karakterini çözemediğiniz,

Kalbiyle değil kurguyla hareket ederek yönetimi ele geçiren,

Hükmetmeyi seven,

Buyuran,

Sizi de önemli bir itaatkâr haline getiren,

Kendinden ödün vermekten kaçınan,

Sizden sisteme itiraz geldiğinde de çekip giden,

Ya da ne yapıp edip gitmenize neden olan mıydı?


Çıktıysa böylesi karşınıza, büyük ihtimalle en tutkulu aşkınız oydu.

En çok hükmedildiğiniz,

En çok itaat ettiğiniz,

Bittikten sonra da en çok nefret ettiğiniz.


Elli’nin Gri Tonu sadece pornografik özellikler taşıdığı için çok satmıyor bence.

Hepimizin bilinçaltında ya da üstünde olan ta çok küçük yaşlardan beri oluşan itaat etme arzumuzu açıkça ortaya koyduğu için çok satıyor.


Okurken zaman zaman o kızın yerinde olmak istiyor insan.


Eminim herkesin aklından geçmiştir.


Ama ona yakın bir ilişki yaşamış olanların bir daha tekrarını isteyeceğini sanmam ben.


Bir kerelik güzel.


Kısa süreliğine evet anlamlı.


Ama hayat tam olarak bundan ibaret değil sanki.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.