Bu erkekler ne ara canavarlaşıyor?
Bir oğlum var.
Bir dolu tanıdığımın da aşağı yukarı aynı yaşlarda kızları var.
Bizim Can sözüm ona uyanık, hatta bir miktar da işgüzar.
Ama gelin görün ki yaşıtları kızların eline su dökemez.
Kızlardaki zekâ, uyanıklılık, beceriklilik üstünlüğünü doğduğu andan itibaren fark edebiliyorsunuz.
Hele iki yaş civarına geldiklerinde erkek kız arasındaki fark iyice açılıyor.
Erkekleri suya götürür susuz getirir hale geliyorlar.
Benim bile, küçükken erkekleri dövmeye kalkıştığım görülmüştür.
Sonra yıllar içinde bir şey oluyor ve roller değişiyor.
Yılların o canavar kadını bekleyen, üzülen, ezilen olmaya başlıyor.
O gerideki erkek de bir canavara dönüşüyor.
Öyle böyle değil ama.
Kadını beğenmeyeni,
Aşağılayanı,
Aldatanı,
Döveni,
Söveni...
Ne ararsan artık.
Geçenlerde bir arkadaşım bu konu ile ilgili şu yorumu yaptı: “Kadın oyunu ne zaman kaybediyor biliyor musun? Anne olma içgüdüsü hortladığı zaman.”
Doğru valla.
Erkek için yaş sınırlaması neredeyse yok ama kadın kırkına kadar doğursa iyi olur ya.
Tıp ilerledi falan ama kırkından sonra hamile kalma ihtimali zayıflıyor ya.
O nedenle o canavar kadın otuz civarında paniklemeye, panikleyince de gücünü kaybetmeye başlıyor.
Birini bulmalı, evlenmeli ve çocuk doğurmalı telaşı başlıyor.
İşte bu da onun o müdanasız, güçlü duruşuna sekte vuruyor; erkekten medet umar hale getiriyor.
Yıllardır bu anı bekleyen erkek de fırsat bu fırsat bir canavara dönüşüyor.
Şu çocuk doğurma işinde erkeğe ihtiyaç duyulmayacağı günler geldiğinde görün bakın siz o kadın cinsini, nasıl kendine geliyor, nasıl doğasına dönüyor.
Bize kısmet olmadı ama biz de belki o günleri uzaktan seyreder mutlu oluruz hemcinslerimiz adına.
YORUMLAR