Bebeğiniz için hayata tutunun...
“Bebeğimizin doğumundan çok kısa bir süre sonra eşimi kaybettik. Gittikçe psikolojimin daha çok bozulduğunu hissediyorum. Bana yardım eder misiniz?”
Yeşim Tijen’in cevabı:
Hayatımda yaşadığım bazı şeyleri sizin yaşlarınızda sorgulamaya başladım. Yaşadıklarım kader mi dedim kendi kendime. Kaderse neden ben? Değilse ben bu kadar akılsız ve şanssız mıyım? Kendi hayatımda kendimi kaybetmiştim, dik durmaya çalışıyordum ama içten içe de kabullenemiyordum, ne bu benim hayatım olabilirdi ne de ben buydum… Peki o zaman ben neredeydim? Uzunca bir süre bunun muhakemesini yaptım sessiz sedasız. Öyle hemen çözülmedi aradığım soruların cevapları. Sonra neyi anladım biliyor musunuz? Ölümün haricinde her şeyin bir zaman sonra artık insanın kendi elinde olduğunu.
O bir zaman sonrası ne zaman? Farkına vardığı zaman. Ben belki biraz geç fark etmiştim ama fark etmiştim ya, mühim olan buydu. Hep aklımda olan bir korku vardı. Bu duygu beni dürtüyordu, hadi Tijen, bak bir gün yapamadığın için pişman olursun… En çok da bu anı ölümle denkleştiriyordum, ölüm bana geliyor ve ben hayatımın en büyük keşkesini kendime söylüyorum. Ne fena… İşte bu keşkeyi yaşamamak için çok önemli bir kararı verdim ve hayatımda bir devrim yaptım.
Size niye bunu anlattım, çünkü bazen insanın hayatında yaşadıklarını aşabilmesi için bir devrim yapması gerekiyor. Siz de bu devrimi önce kendiniz için, sonra yeni doğmuş bebeğiniz için yapmalısınız. Çünkü umutlarını yitirmek, yaşamdan kopmak, insanın yaşarken ölmesi değil de nedir? Evet sizin büyük bir acınız var kabul ediyorum, kolaylamıyorum ama yeniden yaşamanıza sarılabilmeniz için güzel bir nedeniniz var, bebeğiniz, onu görmenizi istiyorum. Allah o kadar büyük ki, bir şeyleri alıyor bitiriyor hayatınızda, acılar veriyor ama hayata tutunmanız için bir yandan da koca bir umut veriyor yeniden başlayabilmeniz için. Bugün hala yaklaşıp sevemediğiniz bebek olmasaydı yaşamın ne anlamı kalacaktı? Bir düşünün.
O miniminnacık bebeğinizin ortada kalmış olmasına üzüldüm, oysa onun bir babası var. Ona yaklaşıp ne zaman çocuğunuzu bağrınıza basacaksınız? Acınızın geçmesini mi bekleyeceksiniz? Ya babalık duyguları? Onun size ihtiyacı var aslında, sizin de ona ihtiyacınız var… Yaralarınızı iyileştirecek tek insan şu an o bebek.
Bir anneyim ve elimde olmadan huzursuz oldum. Bir annenin evladı için neler yapabileceğini çok iyi bilirim. O minicik bebeğin bu büyük şefkatten ve sıcaklıktan yoksun büyüyecek olması beni düşündürüyor. İyi bir baba çok şeyi değiştirebilir onun hayatında. En kısa zamanda kendi acınızı aşmalı, sorumluluğunuza sahip çıkmalısınız. Bebeği düşünülecek durumlara sokmamalısınız etrafınızı. Ah annesi öldü, babası da ne yazık ki kendi acısının içinde kayboldu, toparlanamadı adamcağız… Böyle mi konuşturmak istiyorsunuz? Biliyorum, henüz her şey çok yeni ama bazen yasınızı bile yaşamaya izin vermez hayat. Kalbiniz yas tutmak istese de hayatın akışı buna izin vermez. Çünkü bebekler her şeyi hisseder; ona acınızı değil sevginizi hissettirmelisiniz. O güzel bebeğinizi kucağınıza alıp onun kulağına yalnız olmadığını fısıldamalısınız. Bak ben yanındayım bebeğim, her zaman yanında olacağım diyebilmelisiniz. O bu sözcüklerinizi duyacaktır. Bebekler doğduktan sonra yaşamınız kendi yaşamınız değildir. O zaman bir an önce toparlanmak zamanı… İnsan her şeyin altından kalkacak kadar kuvvetlidir. Eminim siz de bu ölüm acısının altından kalkabilecek güçtesiniz. Ölüme gideceğini bilen eşiniz nasıl da dik durmuş ölümün karşısında, ne büyük irade, tüm hazırlıklarını yapmış… Siz de şimdi ölüm acısının karşısına dikilmelisiniz ve hayat yolunda bebeğinizle birlikte ona sahip çıkarak yürümelisiniz ve ona zamanı geldiğinde annesinin ne büyük bir kadın olduğunu anlatmalısınız.
Yaşamak savaşmakmış sevgili okurum. Kendinizle, çevrenizdekilerle, yaşadıklarınızla, bir şekilde hep savaşıyorsunuz, savaşmak zorundasınız. Yaşamak denilene hakkını vermek için kendinize hakkınızı verebilmeniz için sahip olduğunuz çocuğunuza, işinize, ailenize; sizin için değerli olanlara hakkını vermek için… Şimdi sizin için de hayatınızda savaşmak zamanı. Anılarınızla acılarınızla bunları alt edebilirsiniz, bir devrim istiyor hayat sizden. Hadi bakalım, beni nasıl alt edeceksin diyor. Bu devrimi yapmak kolay değil, insanın kendinden kendini yaratması nasıl kolay olsun, ama o güzel bebeğiniz, gençliğiniz var. Yaşanabilecek daha çok güzellikleri olduğunu bildiğim ve inandığım hayatınız için bu devrimi yapmanızı bekliyorum sizden. Çünkü siz henüz farkında olmasanız da hayattan alacaklısınız. Borçlu ödeyecek, alacaklı da yok istemem demeyecek. Eninde sonunda bu acı her geçen günün ardından azalacak. Ve siz o zaman alacağınızı tahsil etmeye başlayacaksınız; mutlu olmak ve yeniden yaşamak, hayatınızdan zevk almak için…
Size yazımın başlarında insanın ölüm haricinde her gidişatı değiştirme gücünün olduğunu yazdım. Şimdi bir süre daha kendinize acı çekmek için izin verin ama sonra en kısa zamanda kendinize gelmelisiniz. İnsanın ölmeden öldüğünü düşündüğü günler bugünler ama yarınlar var sevgili okurum. İnsanın yarınlara olan inancı olmasaydı kimse yaşayamazdı. Şimdi sizin için o yarınlara umut bağlamanın zamanı. Çünkü yarınlarda hayat var umut var. Yeniden doğmak var. Hatta bir gün yeniden sevmek bile olacak…
Başlangıçlar her zaman severek isteyerek yapılmaz. Bazı başlangıçları ürkerek, korkarak yaparsınız. Başlayabilmek ise bunun adımlarını atınca başarabileceğiniz bir şey, istemekten daha fazlası gerekiyor insana. Güçlü olmak, kararlı olmak, arzulamak; bunlar birleşince başlangıçlar da başlıyor hayatlar da. Başlangıçlar dedik, bir şeye başlamak için bir şeyin de bitmiş olması gerekiyor. İçinizde bitmese de hayatınızda. Her şey isteyerek bitmiyor, bazen buna kader zorluyor, o zaman size de bir sayfayı değil bir defteri kapatmak düşüyor. Geride anılarını, sevgisini kalbinizde hep saklayacağınız. Bazen açıp yeniden okumak isteyeceğiniz bir defter ama yerine yine kapatıp kaldıracağınız... Acı biliyorum, çok acı yazdıklarım, canınızı yakmak için asla değil bilakis sizi hayata yeniden katmak için yazdım... Sevgiler…
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR