Eşim boşanmak istedi...

Merhaba Yeşim Hanım,

10 yıl evli kaldım. Eşimi çok sevdim ve hala aynı duyguları hissediyorum. Unutamıyorum çok mücadele verdim. Eşim maddi durumumdan dolayı boşanmak istedi. Maalesef ikna edemedim. Boşanalı iki yıl oldu ve şu an başka bir birlikteliği var. 9 yaşında bir oğlum var. Farklı illerde olduğumuz için benim maddi durumumdan dolayı sadece yaz tatillerinde görebiliyorum. Bu durumlar beni yalnız ve mutsuz bir insan yaptı. Kendimi çok yalnız, çaresiz ve mutsuz hissediyorum. Tavsiyeniz var mı? Ben de mutlu ve güçlü olmak istiyorum.

Yeşim Tijen'in cevabı:

Tanrı mı yaratmış bunca insanı

Bu kadar günahkar mıydı Tanrımız

Günah çamurundan var etmiş bizi

Ne zaman yazılmış alın yazımız

Nedir değişmez yapan kaderimizi

Kim tutuyor avuçlarında zamanı

Bizden öncede var mıydı Tanrımız

-Ümit Yaşar Oğuzcan

Tanrı bizleri yaratmış. Şeklimizi verdikten sonra 'sizlere bir de akıl verdim, onu kullanmayı sakın ola ihmal etmeyin, sonra da her şeyden beni sorumlu tutmayın' demiş. Tabii ki o akıl öyle hemen kullanılamıyor. Allah vermiş ama akıl yürütebilmek, öngörülü olmak bunlar biraz da tecrübe edinilerek, farkındalıklara ulaşılarak, kendini geliştirerek bir şeyler katarak çabayla emekle elde edilip öğreniliyor. Yaşam büyük ölçüde emek istiyor sevgili okurum. Kendine olduğundan fazlasını katmak nasıl üniversite mezunu olmak artık yetmiyor kişiler kendilerine hep bir şey daha eklemeye çalışıyorlar. Lisans, yabancı dil, ikinci hatta üçüncü bir dil... Aynen bunun gibi. Siz kendinize bir şeyler katmak için işe gidip gelmekten başka ne yaptınız yaşamınızda? Kendiniz için bir emeğiniz oldu mu? Mesela maddi olarak yetersizken bu durumu aşmak için dışarıdan üniversiteyi okumak için çabaladınız mı? Tanıdığım kaç tane yaşı sizden çok çok büyük insanlar bunun için çabalıyorlar biliyor musunuz? Kitap okuyor musunuz? Kendi içinize dönüp bir bakıyor musunuz? Hayatın acımasızlığını düşünmekle bir şeyler değişmiyor. Emekle azimle değişiyor... İşinizi Allah'a en son bırakmalısınız, öncesinde siz çaba sarf etmelisiniz. Değişim içinizdeki değişimle başlar. Siz düşüncelerinizi değiştirirseniz dışınızdaki olumsuzluklar da değişir. Kendine güvenen bir erkek olmak ille maddi olarak çok güçlü olmakla olmuyor. Bu tamamen sizin kendinize inanmanız, kendinizi sevmeniz, beğenmenizle ilgili. Kendinizde hiçbir özel taraf görmüyor musunuz? Kendinize eleştirisel bakmakla bu güveni sağlayamazsınız. Bu güveni kazanmak için eksikliklerinizi yapabildiğinizce gidererek bu güvene ulaşabilirsiniz. Bütün bu fark ettiklerimizden sonra yerimizde saymak hiçbir şey yapmamak o akla haksızlık etmek olmaz mı? 'İşleyen demir ışıldar' demişler. Akıl da öyle kullanıldıkça daha çok akıllanır siz de aklınızı kullanmaya artık bir yerden başlamalısınız. Yaşınız çok genç daha 38 yaşındasınız. Dünyayı yeni baştan yaratabilecek güçtesiniz siz kendinizin farkında değilsiniz. Herkes dışa dönük değildir. Bazı insanlar içe dönük yaşamayı tercih ederler. Bu bir kusur değildir. Size düşen kendiniz böyle olduğunuz gibi kabul edip, sevmektir. Siz size özel birisiniz. Yüksek ihtimal fazlasıyla da duygusal. Neden bu güzel yönünüzü baskılıyorsunuz? İnsanı içinden bir başkası çıkaramaz. Siz kendi kendinizi kabul ederek biraz üzerinizde çalışarak çıkarabilirsiniz. Kendi içinizin yanısıra dış görünüm de önemli. Erkek bakımlı olmalı dişinden tırnağına temiz olmalı. Mis kokmalı, ter kokmamalı. Deodorant kullanmayı ihmal etmemeli. Kendine bakmak çok parayla değil, özenle alakalıdır. Geçen gün bir mağazaya girdim, erkek parfümü 25 lira, 'kesin berbat bir kokudur' diye düşündüm. Merak ederek kokladım çok da güzel kokuyordu. Şaşırdım yeter ki insan istesinü, kendine bakmak sudan ucuz. Kadınlar güzel kokan erkeği nasıl fark etmesin? Bütün bu hususlara özen gösteren biri güvensizlik yaşamaz. Bu yazdıklarımı okuduktan sonra bir başlangıç yapmak zorundasınız. Bunu kendinize farkında olduktan sonra artık borçlusunuz. Biliyorsunuz değil mi? Eşinizle olan ilişkiniz baştan yanlışmış. Bu zamanda çalışmayan biriyle evlenmek büyük hata, tek kişinin maaşıyla geçinebilmek adeta imkansız. Üstelik ailenin tek çocuğu olan eşiniz şımartılmış, her dediği yapılmış. Bunu bile bile 'ben ne yaparım?' dememiş evlenmişsiniz. Ne yazık artık sevince samanlık seyran olmuyor. Sizinle olan evliliğinde bu arzularına ulaşamayınca samanlar eşinize batmaya başlamıştır. Günümüzde aşk samanları gördüğünüz andan itibaren uçup gidiyor. Bu ayrılığı kabullenmemeniz hayatınıza kimseyi alamamanızla da ilgili tabii. Hayatınızda biri olması bu sizin cesaretiniz ile alakalı. Sizin gibi yalnız kadınlar var. Bu kadınlardan biri çevrenizde var ise, ilginizi göstereceksiniz ve kendi kendinize 'ne kaybederim ona ilgimi gösterirsem' diyeceksiniz. Bu düşüncenin itici gücüyle kendi içinizden çıkıp ona ilginizi göstereceksiniz. Söylemezseniz göstermezseniz karşınızdaki bilemez ki... Bilmek fark etmek demektir. Belki o da ilgi gösterecek, bunun için kendinizi cesaretlendirmelisiniz. Bir de etrafınızı kullanabilirsiniz, ben evlenmek istiyorum bana uygun çevrenizde biri var mı tanışalım diyebilirsiniz. Demokraside çareler tükenmez değil mi? Diğer konu enerjinizin olmaması. Enerjiniz nasıl olsun sevgili okurum, geçmişte yaşıyorsunuz hala eşinize takılı kalmışsınız. Sizi bırakmış siz o bıraktığı yerde debelenip kahrediyorsunuz. Bırakmışsa ve hayatına başkasını almışsa artık güle güle diyerek onu aklınızdan çıkaracaksınız. Ah beni bıraktı ben suskun konuşmayan bir adamım beni kim ne yapsın? Herkes car car konuşan erkeği sevmez, yerinde konuşabilmek marifettir. Böyle olumsuz düşüncelerde olan bir insanın enerjisi hiç olur mu? Halbuki şu şekilde düşünebilirsiniz, evet bu evlilik yanlıştı bundan sonra karşıma biri çıkınca çalışan bir kadın olmasına dikkat edeceğim. İşte farkında mısınız bu düşüncede ümit var. Düşüncelerinizde ümit olmalı. Bunun için düşünce şeklinizi değiştirerek ümidinizi kendiniz yaratacaksınız. Herkesin içinde aslında yok olduğunu sandığınız enerji vardır. Siz geçmişe takılmayı bırakıp bugüne odaklanırsanız o enerji açığa çıkar. Enerji aslında ümitten kaynaklıdır. Ve siz ümitli yaşlardasınız farkına varın lütfen. Bugünden tezi yok geçmişin acılarını bir kenara koyun, orada dursunlar, ilgilenmeyin. Sararıp solsunlar. Çünkü insanın enerjisini alır dün sadece tecrübe gerisi bana göre hikayedir. Yeni baştan hayata sarılmanız kendinizi tamamlamanız dileğiyle. Haydi her şey için cesaret diyorum.

Sevgiler...