Eşim bana çok kötü davranıyor
Eşimle evleneli iki yıl dolmadı. Ben 20 yaşıma yeni girdim, o da 30 yaşında. Biz kaçarak evlendik. Benim babam 100 bin para istedi barışmak için, aslında aile büyüklerinin kararıymış. Eşimin babası ise önceden beri kahvesinde kumar oynatıyormuş. 7 ay kadar önce polisler baskın yaparak kahvehanelerini mühürleyip kayınbabamı almışlar. Eşim bana tartışırken "babam senin ve ailen yüzünden, para toplamaya çalıştığı için böyle oldu" diyor ve aslında maddi durumları gayet iyi. Eşim annesine ve kız kardeşine çok düşkün. Evimizi ayırdık diye kız kardeşi hemen arayıp "annem hasta, annem seni merak ediyor, özledi" diye eşimi sürekli çağırıp dolduruyor. Ailesiyle aynı evde hep beraber yaşarken, babası sürekli durduk yere çok kötü küfürler ediyordu. Bir keresinde bana vurmaya çalışmıştı. Eşim hiç arkamda durmuyor. Annesi eşimin yanında bana "sen geldiğinden beri huzurumuz bitti" dedi. Annesi ve ablası da küfürlü konuşuyorlar, telefonda çok kez duydum. Eşime "annen ablanla böyle böyle konuşuyor" diyordum ama bana inanmıyor. Kaç gün önce öğrendim ki kız kardeşine gizli para veriyormuş hatta o da topluyormuş ve benden gizli para biriktiriyormuş. Eşime "Niye?" diye sorduğumda ise önceden ceza evinde yattığını ve tekrar yatarsa kardeşinin ona göndermesi için para biriktirdiğini söyledi. Ben de "Parayı ben saklayamaz mıyım?" dedim ama bana "insanoğlu işte, belki göndermezsin" dedi ve bu açıklamasına asla inanmadım.
Ben, ihtiyacım olduğunda söylemem. Biraz para konusunda zora girdiğimiz için bana bir altın, altını bırakın yüzük bile almadı. Ben ihtiyacım olunca istemiyorum ama artık umurumda bile olmayacak. Ben burada zora girmeyelim, üzülmesin diye iğne ucu istememama o babasına bana da söylemeden gizlice 500 ya da 1000 TL gönderiyor. "Sen de bana söylemiyorsun" dediğimde "benim param değil mi" diyor. İzin almasını beklemiyorum ama yaptığı şeyleri benimle de paylaşsa ne olur? Çünkü ben hep öyle yapıyorum. Hiç dışarı çıkmak istemiyor diye ayda bir bile annesiyle kız kardeşiyle çıkınca ufacık bir şey söylemeden beni dövüyor ve annemle kız kardeşime sövüyor, bana da küfürlü mesajlar atıyor. Barışınca da "seni seviyorum, sen kendini dövdürtüyorsun" diyor. Durduk yere yalan konuşuyor. Hep evdeyim, ayda bir bile çıkmıyorum. Onun amcasının oğlu da aynı zamanlarda kız kaçırmıştı ama eşini hep akşam yemeğine çıkartıyor. Ne diyeceğimi bilmiyorum. Bana "sen beni kaçırdın" diyor. Tartıştığımızda "ben annemlere gideceğim" diyor. Hep yabancı kızlara meraklı. Geçen gün snapchat'te onları eklemiş. Bir şeyi çıkınca da hemen "zaten sen-ben ayrı kişileriz, seni ilgilendirmez" diyor. Annem "gel" dese hemen bir aceleyle "hadi seni bırakayım" diyor. Bana hesap soruyor ama kendisine gelince benimle ilgilenmiyor. Çok kıskancım ama o yaratıyor o kıskançlığı. Mesela bir gün ev bakıyorduk; kadınla sürekli konuşuyordu ve benim konuşmama fırsat bile vermiyordu. Hep "yengem/bu/şu kadar olamıyorsun" diyor. Kız kardeşinin sevgilisini ya da bir durumunu öğrenince ona karşı çok anlayışlı ama bana karşı hiçbir konuda değil. Cinsellik de haftada bir ve onun istediği zaman... Artık ben de bıktım ama bir yandan da sanki ona bağımlı oldum. Bugünden sonra görünüş olarak da değişeceğim, sosyalleşeceğim; yoksa eşime iyilik yaramıyor.
Yeşim Tijen'in yanıtı;
Zaten yalnızlığımın sebebi kitaplardaki kahramanları semtimde bulamayışım değil miydi?
Sabahattin Ali
Evet sevgili kızım, aslında kitaplardaki kadar olmasa da hayatın içinde güzel insanlar tabi ki var ama bu kişilere denk gelmek ne istediğini bilmekle alakalı. Siz 20 yaşındasınız, iki senelik evli olduğunuza göre 18 yaşında evlendiniz. Ne istediğiniz biliyor olamazdınız, daha kendinizden bile yeterince haberiniz yokken doğru kişiye denk gelmek milli piyangonun sizi bilet almadığınız halde bulması gibi bir şey olurdu, o kadar zor bir ihtimaldi. Üstelik aranızdaki yaş farkı, yetiştirilme şekli... of of gözünüz neyle boyandı da kaçıp evlendiniz? Hormonlar tabi. Allah kahretmesin bu hormonları. Karşı cinsle ister istemez bir etkileşim yaşanınca çok büyük bir sevda yaşadım sanılıyor. Yaş da küçük. Ne yazık ki dünyadan habersizsiniz, haberim var sanıyorsunuz. Yaşadıkça, okuyup öğrendikçe, gözlemledikçe haberiniz olacak ve "keşke" diyeceksiniz. Neyse artık geçmiş olsun, kaçmışsınız... Kaçmak, kaçarak evlenmek; kendinizi yaşayabileceğiniz tüm güzelliklerden mahrum etmek, kendini kıymetsizleştirmek demek aslında. Kaçarak evlilikler başlangıcı gibi bitiyor dersek yalan olmaz ama umarım siz güzel bir sona ulaşırsınız.
Değişik aile yapılarınız var. Sizin aileniz, eşiniz sizi kaçırdı diye barışmak için yüz bin lira isteyebiliyor. Bu paranın istenmesi "para isteme benden, buz gibi soğurum senden" misali eşiniz ve ailesini size karşı olumsuz etkilemiş olmalı. Babasının daha önce de kumar oynatıyor olması o kazanılan kumar parasının kendi cebinde kalması demek oluyordu. Şimdi ise o oynatılan kumar paraları sizin ailenize gideceği ya da gittiğinden dolayı durum farklı hissediliyordur. Üstelik babası ceza da almış, dolaysıyla bu durum ve siz onlara batmışsınızdır. Bir aile içinde var olabilmek iyi ve güzel davranışlarla olur. Tabi yeri geldiğinde "hayır" da diyeceksiniz ama genel yaklaşım sevgi ve saygıyla yaklaşmak olmalı. Eşiniz ilginç bir adam, hem sizi kaçırıyor hem de size kıymet vermiyor. Gencecik bir kızı kaçmaya ikna ettiğine göre bunun sorumluluğunu taşıması gerekirdi ama o sorumluluk eşinizde maalesef yok. Eşinizle ilgili yapılacak pek fazla bir şey olmadığını bilmekle beraber içinizde "keşke" kalmasın diye söyleyeceklerim olacak yavrum. Siz iki sene içinde dayaklarla, küfürlerle evliliğinizin en güzel günlerini üzüntü içinde, kendi kabuğunuza çekilerek geçirmişsiniz. Kapı dışarı çıkmamakla kendinizi cezalandırdığınızın farkında bile değilsiniz. Yaşamış olduğunuz bu sıkıntılarla evin içinde kala kala sıkıntı duyduğunuz konular arasında sıkışıp kalmışsınızdır. "Tedbil-i mekanda ferahlık var" derler, böyle zamanlarda o ortamda kalmakla sıkıntılarınız çoğaltacağınızı bilmelisiniz. Hayatınıza sorumluluklarınızın bilinci içinde, aynı zamanda hayata katılarak yaşamaya devam etmelisiniz.
Eşimden bir şey istemiyorum demişsiniz. Ne demek o? Eşiniz değil mi? İmkanları da varsa gerektiği zaman isteyeceksiniz. Bu konuda çekingen olmamalısınız. Aslında bütün sorunlar eşinizin sizi tam olarak hayatına almamasından kaynaklı. Evlenmiş ama sadece gerektiği zamanlar eşisiniz. Diğer zamanlar adam özgürce takılıyor. Mesela eşiniz kendi istediği zaman sizinle beraber oluyor diye bahsetmişsiniz. Bencilce bir tutum. Bu durumu değiştirmek sizin elinizde demek isterdim ama sizi dinleyecek, ihtiyaçlarınızı anlayıp hissedecek bir adam olmadığını anlattıklarınızdan okumakla beraber diyeceğim ki yine de konuşun, çekinmeyin, en azından söylemiş olursunuz. Gerisi kendisine, insanlığına kalmış bir tutum.
İnsan yavrum, her şeyi diliyle söylemez. Bazen bazı şeyleri vücut diliyle ve davranışlarıyla dile getirir. Bakışlarıyla, giyinişiyle, diliyle söyleyemediklerini karşısındakine anlatabilir. Onu sevgiyle karşılamanız, etrafında dolaşmanız, biraz dekolte giyinmeniz, güzel kokular sürmeniz, seksi iç çamaşırları, gerisini kendiniz de düşünüp eşiniz için bir takım ruhunuzda açılımlar yapabilirsiniz. Korkmayın eşinizden. Korkunuzu aşmazsanız işiniz çok zor, bunu kullanır. Sizi dövüyor olması beni çok kızdırıyor olsa da size "bu adamdan hemen ayrılın" demeyi çok istesem de diyemiyorum çünkü ülkemizin hangi bölgesinden nasıl bir aile yapısına sahipsiniz, anlaşıldığından dolayı bu sözü söylemeye imtina ediyorum. Şunu bilin eşiniz sizi dövemez! Eşi olmanız ona sizi dövme hakkını vermez ancak böyle kaçarak evlenilince dil kısa oluyor tabi. Kaçarak evlenince "kendim ettim kendim buldum" misali yaşadıklarınızı kabulleniyorsunuz ama bu adamın kulağının çekilmesi lazım. Sizi sahipsiz sanmasın. Annenize "anne beni dövüyor, küfürler ediyor" diye söyleyin. Babanız babasıyla, anneniz annesiyle ya da direkt kendisiyle konuşsunlar.
Eşinizin başka kadınlarla iletişim içinde olmasına gelirsek öyle farklı bir çağ yaşıyoruz ki yavrum insanlar şaşırmış durumda. Her şey çok basitçe yaşanıyor. Birçok insan her şeye açık olunca erkekler de bunu kullanmakta evli olsalar da tereddüt etmiyorlar. Suç kimde? Kadında mı? demek istiyorum burada. Hayır, her iki tarafın genişleyen zihniyetinde demek istiyorum. Al gülüm ver gülüm misali. O yüzden bu durumu değiştirmek sizin için zor. Eşiniz zihniyetini değiştirecek, evliliğin sorumluluklarının bilinci içinde olacak. Ahlaki değerleri olacak. Zorla hiçbir duyguyu, düşünceyi yükleyemezsiniz. Siz de "sosyalleşeceğim bundan sonra" demişsiniz, tabi sosyal olun ama sınırlarınızda olsun. Sosyal medyada erkeklerin ilgisine, size yazacağı güzel sözlere sakın kapılmayın. Sosyalleşmeniz kendinizi geliştirmek için olsun. Rahatlatmak adına, mutlu olduğunuz kişilerle beraber olarak olsun. Bir takım kurslara gidin, kendinize güzellikler katarak kendinizi güzelleştirin. Daha öğreneceğiniz çok şey var. Yazımın sonunda; eşinizi kendinize çekmek adına onunla bir müddet iletişim kurabilmek için sıcak tavırlar içinde olun. Güzel masalar hazırlayın, kendinize de ona da özenin, hep beklemeyin, siz yaklaşın "kocacım kocacım" diye tatlı tavırlar içinde olun. Ailesini şikayet etmeyin. Haklı olduğunuz konular var, kızkardeşine para vermesi ve bu para vermekle ilgili saçma sapan bahaneler ileri sürmesi gibi ama bir müddet sizi kızdırsa da susun, o bağırdığında başka odaya geçin. Sakinleşince ona sıcak, sevgi dolu yaklaşarak onu şaşırtın. Onu kendinize çevirebilirseniz zaten ondan sonra yavaş yavaş ama yine kötülemeden bazı gerçekleri dile getirirsiniz yavrum. Evliliğin olmazsa olmazı sabır yavrum. Sabır bazen insanları yola kendiliğinden getirebilir ama baktınız getirmiyor, o zaman onu da zamanı geldiğinde düşünürsünüz. Şimdilik eşinize karşı sabır ve sıcaklıkla hareket etmenizi önerebiliyorum. Kendinizi geliştirmeye, öğrenmeye, okumaya devam edin güzel yavrum.
"Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sisli ve yalpalı bir denizdi" demiş Sabahattin Ali. Bazı şeyleri, hayatın ilerisini görebilmek insanın kendini geliştirmesiyle bayağı bir alakalıdır yavrum.
Sevgiler sevgili okurlarıma...
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR