Bal, insanlık tarihi boyunca tatlandırıcı ve koruyucu olarak kullanılmış bir maddedir. Tatlının ruh haline iyi geldiği bilinir ama balın bundan çok daha fazla faydası var.
Bağışıklık sistemini güçlendiren en doğal besinlerin başında bal geliyor. Aslında balı, sağlığa olan yararlarını saymakla bitiremeyeceğimiz, doğanın değerli bir armağanı olarak da niteleyebiliriz. Birçok ülkede yapılan araştırmaların ortaya çıkardığı sonuçlar, balın sağlık üzerindeki olumlu etkileri olduğunu kanıtlıyor. Dahası arı ürünlerinin birçok hastalığı önlediği de çarpıcı bir gerçek olarak önem kazanıyor.
Bal nedir? Balın yapısında ne var?
Bal yapısındaki tokoferol, askorbikasit, flavonoidler ve diğer fenolik maddeler nedeniyle antioksidatif etkiye sahip. Uzmanlar balın mideyi kaplayarak spazmları rahatlattığı ve gastrointestinal sistem üzerinde düzenleyici etki gösterdiğini saptadılar. Cilt üzerindeki olumlu etkilerinden dolayı pek çok kozmetik ürünün içeriğinde de kullanılan bal, yara izlerinin iyileşmesinde olumlu bir etki gösteriyor. Balın sağlık üzerine etkilerinden bahsedebilmek için yetişkinlerin günde üç, beş yemek kaşığı tüketmeleri gerekiyor. Olumlu etkileri ise yaklaşık bir buçuk, iki ay sonra görülüyor.
Bal çiçeklerde nektar olarak bilinen hafif tatlı sıvının arının vücuduna girip çeşitli salgı ve enzimlerle birleşmesi sonucu oluşur. Bal çok sayıda makro ve mikrobesleyiciler, enzimler, probiyotikler, prebiyotikler, vitaminler ve mineraller içerir. Arı nektarın dönüşümünü vücudunda salgıladıktan sonra kovan içindeki peteklere balı boşaltır. Burada sıvısı buharlaşan bal kovan içindeki işçi arıların peteğin ağzını kapatması ile piyasada satın aldığımız son şeklini alır.
Propolis nedir?
Propolis arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladıkları çok güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahip tamamen doğal bir arı ürünüdür. Arılar tarafından, kovandaki mikropları yok etmek ve kovanın sterilizasyonu için kullanılır. Propolis kovanda hangi görevi görüyorsa, -doğru işlendiği takdirde- insan vücudunda da aynı etkileri gösterir. Virüs ve bakterileri yok ederek vücudun hastalıklarla savaşmasına yardımcı olur. Çocuklar kreş, okul vb. kalabalık ortamlarda maruz kaldığı mikroplardan dolayı sık sık hasta olurlar. Propolis düzenli tüketildiğinde bağışıklığı güçlendirerek hastalanma sıklığının azalmasına yardımcı olur. Buna bağlı olarak antibiyotik kullanımını da azaltır.
Arı sütü nedir?
Arı sütü ise, yine arılar tarafından üretilen, propolis ve baldan tamamen farklı bir arı ürünüdür. Arı sütü anne sütü gibi aslında… Arılar bu ürünü, yavru arıları beslemek için kendi vücutlarından salgılar. Arı sütü aynı zamanda kovandaki kraliçe arının yaşam boyu kullandığı besin maddesidir. Kovandaki işçi arılar yalnızca 45 gün yaşarken; hayatı boyunca arı sütü ile beslenen kraliçe arı 5-7 yıl arası yaşayabilmektedir. Buradan arı sütünün etkilerini çıkarmak mümkün… Arı sütü, doğal bir enerji ve zindelik kaynağı gibi düşünülebilir. Yapılan bilimsel çalışmalarda düzenli arı sütü tüketiminin çocuklarda bedensel ve zihinsel gelişmeyi desteklediği, beyin aktivitesini geliştirici etkilerinin bulunduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca, düzenli arı sütü tüketiminin ciltte kolajen sentezini arttırdığı, bunun yanı sıra kadınlarda yumurta sayısı, erkeklerde de sperm kalitesini arttırarak doğurganlık üzerine etkilerinin bulunduğu yapılan bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Arı sütü, performans ve zindeliği arttırarak gün içerisinde kendinizi daha enerjik hissetmenize yardımcı olur. Özellikle, spor öncesi kullanıldığında etkilerini bizzat kendiniz gözlemleyebilirsiniz…
Ham bal nedir?
Ham bal ise, kovandan çıktığı haliyle tüketime sunulan doğal baldır; pastörize ve filtre edilmemiştir. Pastörizasyon, yani yüksek sıcaklıklara ısıtma işlemi, aslında bal için gerekli bir işlem değil. Yapılmasının sebebi ise balın kristalleşmesini önlemek. Halbuki balın kristalleşmesi son derece doğaldır ve önlenmesine gerek yoktur. Pastörizasyon balın içerisindeki bazı enzimlerin ve fenolik ve flavonoid yapıdaki bazı değerli bileşenlerin azalmasına neden olur; filtrasyon ise balın içerisindeki polenlerin azalmasına neden olur. Ham bal, pastörize ve filtre edilmediğinden besin içeriği tüm doğallığıyla korunur. Ham bal, bu haliyle antibakteriyel aktivite gösterir. Burada bir noktanın altını çizmek gerekiyor. Ham bal, yüksek sıcaklıklara ısıtılmadığından ve polenleri filtre edilmediğinden doğal olarak kristalleşme görülebilir. Balın kristalleşmesi tamamen doğal bir olaydır. Kristalleşmiş balın tüketilmesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.
Apiterapi nedir?
Arı ve arı ürünlerinin hastalıkların tedavisinde tamamlayıcı ve destekleyici olarak kullanılmasıdır. Bu ürünler bal, balmumu, polen, propolis, arı sütü ve arı zehridir. Apiterapi, söz konusu ürünlerin sağlık amacıyla kullanımında nelere dikkat edilmesi gerektiği, kimlerin hangi ürünü, ne amaçla ve nasıl kullanabileceği, ürünlere karşı hassasiyet ve alerjik durumlara doğru yaklaşım gibi konular üzerinde durur.
Balın faydaları nelerdir?
Yapılan araştırmalar balın, kış hastalıkları ve gribe karşı bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini, yara ve iltihapların iyileşmesinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu ve özellikle son yıllarda popülerleşen antioksidan aktivitesi gösteren maddeler içerdiğini de gösteriyor. Özellikle çam balı; demir ve magnezyum içeriğiyle, beslenmeden doğan bazı sorunların giderilmesinde destekleyici rol oynuyor. Bal; vitamin, mineral, aminoasit ve enzimler gibi pek çok yaşamsal madde içeriyor. Bir yemek kaşığı bal, 64 cal enerji sağlayarak kaslar için yakıt görevi görüyor. Balın antimikrobiyal ve antifungal etkisi sayesinde yaraları dezenfekte ettiği, bakteri ve mantar gelişimini önlediği biliniyor.
Vitamin ve mineral kaynağıdır, bağışıklığı güçlendirir
Bağışıklık sistemini güçlendirmek de dahil vücudunuza pek çok faydası olan C vitamini açısından zengindir. Aynı zamanda kemikleri güçlendiren kalsiyum açısından da. Dolaşım sistemine yarayan demir de ihtiva eder. Bal bağışıklık sistemini geliştirir ve vücudun grip gibi enfeksiyonlarla mücadele etmesini kolaylaştırır.
Kırmızı kan hücrelerinin sayısını artırır, demir eksikliğini giderir
Ballı su içmek vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin sayısını arttırır, bu da kanınıza daha çok oksijen karışması anlamına gelir. Oksijen seviyesinin yüksekliği ise vücudun verimini arttırır, bakteri ve hastalıkları savar. Aynı zamanda enerjinizi arttırır, daha kolay egzersiz yapmanızı sağlar ve egzersiz de ruh halinizi yükseltecektir. Yüksek mineral içeriği nedeniyle özellikle koyu renkli ballar (örneğin çam balı), çocuklarda demir eksikliğinin giderilmesine önemli katkı sağlar.
Şekere muhteşem bir alternatiftir
Bal şekerlidir ama içeriği sabahları kahvenize kattığınız beyaz şekerden farklıdır. Kimyasal yapılarına çok fazla girmeden anlatmaya çalışırsak, bal gerçek şeker içerir.
Pek çok tıbbi kullanımı vardır
Bal, antibakteriyeldir ve bir dezenfektan olarak kullanılabilir. Yapılan klinik testlerde, saf balın ülser ve bazı diğer yaralanmalara iyi geldiği keşfedilmiştir. Ayrıca balgam ve astım tedavilerinde de kullanılır.
Prebiyotiktir, bağırsak florasını düzenler, ishali keser
Bal prebiyotik olarak kullanılabilmektedir. Bu sindirim sürecinde bağırsaklara yardımcı olan ve sağlıklı mikrobakteriler ihtiva eden yoğurt gibi probiyotikler ile karıştırılmamalıdır. Prebiyotikler vücudunuzun içinde "sağlıklı" bakteri miktarını artırır. Bal genel olarak mide bağırsak sistemi ya da gastroentastinal sistemin sağlığı üzerinde de etkilidir. Bağırsak mikroflorasının iyileşmesine, ülser ve gastritle ilgili şikâyetlerin azalmasına, çocuklarda ishalin önlenmesine yardımcı olur.
Cildi yeniler
Bal dermatit ve kepek gibi cilt hastalıklarını hafifletir. Hastalıklardan etkilenen bölümlere bal sürüldükten sonra iyileştiği gözlenmiştir. Saç dökülmesine de faydalı olduğu öne sürülmektedir.
Öksürük şurubuna alternatif
Bal, özellikle de çocuklarda tıkanıklık belirtilerini hafifletir. Şurup kıvamındaki bal ağız içinde bir tabaka oluşturur ve böylece tahriş olmuş alanlar yatışır, enfeksiyon yayılması zayıflar. Soğuk algınlığının tedavisinde vazgeçilmez bir yardımcıdır.
Alerji belirtilerini azaltır
Yerel çiçeklerden polenlenerek elde edilen bal aşı gibi alerji belirtilerini hafifletir. Bir alerjenden vücuda küçük miktarda aşılamak zamanla söz konusu kimyasala bağışıklık inşa eder. Elbette bunun için yerel üretilen ballar kullanılabilir.
Hızlı bir enerji desteği
Sporcular enerji düşüşü yaşadığında bir kaşık bal yer. Daha önce de belirttiğimiz gibi bal kırmızı kan hücreleri üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir ve oksijen seviyesini yükseltir. Elbette fazla oksijen daha fazla enerji demektir. Bal tüketimi genel olarak vücudun performansını ve zindeliğini artırır.
Kanserden korur
Bal bazı kanserlerin riskini azaltan çeşitli flavonoidler içerir. Klinik olarak ispatlanmamış olsa da sigara içenlerde ve kadınlarda önemli etkileri görülmüştür.
Bal dolu tarifler
Bal krepler üzerinde, çayda, tatlılarda ve diğer pek çok tarifte yerini alır. Faydalı olduğu kadar da lezzetlidir.
Bal kansere iyi gelir mi?
Kansere karşı doğal besinlerin gücünü bilmeyen var mı? Bilmeyenler için açıklayalım bal, kanser ile savaşta en etkili besinler arasında yer almaktadır. Türk Kanser Derneği'nin konuya ilişkin verdiği bilgiler şöyledir: “Balın antikansorejen olması muhtemelen hücre üreme hızını azaltmasına ve antioksidan ve antienflamatuar etkilerine bağlıdır. İnsan ve hayvanlarda yapılan çok sayıda araştırma balın birçok kanserin alternatif tedavisinde yerinin olabileceğini göstermektedir.”
Arı ve arı ürünlerinin önemi son zamanlarda iyice fark edilmeye başlamıştır. Yapılan araştırmalara göre dünya üzerinde sağlıklı ve uzun yaşayan insanların çoğunluğu arıcılıkla uğraşmaktadır. Tüm bunlardan yola çıkılarak yapılan araştırmalar sonucunda arı ve arı ürünlerinin kanser başta olmak üzere birçok hastalıkla savaşta etkili olduğu ortaya çıkmıştır. Vücudun ihtiyacı olan her şey polenlerin içerisinde bulunmaktadır. Arı ürünlerinde özellikle potasyum oranı oldukça yüksektir ve vücudun temizlenmesinde büyük rol oynamaktadır.
Bir başka araştırma sonucuna göre ise Propolis olarak bilinen arılar tarafından üretilen maddenin hücre yenilenmesinde etkili olduğu belirtildi. Propolis, bal arılarının çam, kestane ve meşe gibi ağaçların tomurcuklarından topladıkları reçinemsi bir maddedir ve hücre yenilenmelerini sağladığı gibi vücuda canlılık verip cildi korur. Hücre yenilenmelerini sağladığı için vücut dinç ve genç kalır.
Balın kanser tedavisindeki etkisi nedir?
Kırmızı kan hücrelerinin sayısını artırır. Bal bazı kanserlerin riskini azaltan çeşitli flavonoidler içerir. Klinik olarak ispatlanmamış olsa da sigara içenlerde ve kadınlarda önemli etkileri görülmüştür.
Ballı su içmek vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin sayısını arttırır bu da kanınıza daha çok oksijen karışması anlamına gelir. Oksijen seviyesinin yüksekliği ise vücudun verimini artırır, bakteri ve hastalıkları savar. Aynı zamanda enerjinizi artırır, daha kolay egzersiz yapmanızı sağlar ve egzersiz de ruh halinizi iyileştirir.
Doğal besinleri birlikte tüketerek kanser riski daha da azaltılabilir. Birlikte tüketilmesi önerilen mucize ikililerin başında ceviz ve bal gelir. Ceviz, yüksek antioksidan etkisi ile kanseri önleyen besinlerin başında yer alır. Cevizi kaynağı bilinen doğal bir bal ile tüketmek kansere karşı önleyici etkisini artırır. Her gün istenirse ara öğün olarak 2-3 ceviz ve 1 tatlı kaşığı bal tüketmek, kanserojen maddelerin etkisinin vücuttan uzaklaşması sağlayarak kanser oluşumunun önlenmesine yardımcıdır.
Bal konusunda sıkça sorulan sorular
1- Karakovan nedir?
Karakovan ıhlamur ya da kestane gibi geniş gövdeli ağaçlardan elde edilen 70-80 cm çapında 1 metre boyunda kütüklerin içinin elle oyulması ile elde edilir. İçi oyulan kütüğün bir tarafına arıların içeri girebileceği delikler açılmış bir kapak, diğer tarafına da açılır kapanır yine aynı ağaçtan yapılmış bir arka kapak yerleştirilir. Bal alımı bu arka kapaktan yapılır. Kovanın tam ortasına yukarıdan aşağıya bir çıta yerleştirilir. Arka kapaktan bal alımı yapılırken bu çıtaya kadar olan bal alınır ve kalan diğer bal arıların kışı geçirmesi için besin olarak bırakılır. Karakovan balı yüksek rakımlı yerlerde kaya oyuklarına yada ağaçların yüksek dallarına yerleştirilir. Ağaçtan yapılmış kovan arıları kışın soğuğundan, yüksek ve ulaşılması zor yerlere yerleştirilmesi ise ayı saldırılarından korur.
2- Şekerli bal ne demek?
Arının balı çiçeklerden elde ettiği nektardan değil de kovanın önüne konan şekerden elde etmesi ile üretilen baldır ki bu ballar çiçek özlerini içermediğinden tüketene hiçbir faydası yoktur.
3- Gerçek balı sahtesinden nasıl ayırırsınız?
Kokusuna, rengine hatta tadına bakarak siz değil uzmanların bile gerçek balı ayırması çok zordur. Balın gerçekliği sadece laboratuar tetkikleri sonucu anlaşılır.
4- Kaç yaşından itibaren çocuklara bal yedirilmeli?
Bebeklere bal bir yaşından sonra yemesi önerilir bunun nedeni Clostridium Botulinum bakterisinin balda gelişememesine rağmen, havada, çiğ tüketilen tarımsal ürünlerde de bulunan spor formunun balda da bulunma ihtimalinin olmasıdır. Bu bakteri bağışıklık sistemi tam gelişmemiş 1 yaşından küçük bebeklerde Botulizmi denilen bir hastalığa neden olur. Bu sebeple 1 yaşından önce bebeklere bal verilmesi önerilmez.
5- Petek balı nedir?
Adı üstünde petek içinde bulunan baldır. Bazı yerlerde arıların petek yapımına enerji harcamaması için yapay petekler kullanılır. Yapay petekler üreticilerden toplanan balmumu kalıntılarının fabrikalarda preslenmesi ile elde edilir. Üretim sırasında bazı ilaç kalıntıları petek üzerinde kalabileceğinden kalıntılı balmumlarının üretimde kullanılmaması gerekir.
6- Süzme bal nasıl yapılır?
Süzme bal; petek gözlerinden dışarıya çıkarılıp kaplara konduktan sonra ya santrifüjle ya da dinlendirilip süzülerek çıkarılan bala süzme bal adı verilmektedir.
7- Pres balı nedir?
Pres balı ise petekli balın 45 dereceye kadar ısıtılarak basınç altında enzimlerini yitirmeyecek biçimde sızdırılmasıyla elde edilen edilir. Elde ediliş şekli olarak kalitesi en düşük baldır.
8- Salgı balı nedir?
Salgı balı; ıhlamur, meşe, erik, çam ağacı gibi bitkilerden sızan şekerli sıvı ile; yaprak bitleri, gibi bazen ufak böceklerin yapraklar üzerine salgıladıkları tatlı sıvıdan meydana baldır.
YORUMLAR