Pardon

Hepimiz bir aileye doğduk. Bu ailenin kültür, görgü ve bilgisiyle büyüdük, büyütüldük. Yavaş yavaş bütün öğretilerimizi kendi bulgularımızla birleştirip bir BEN yarattık. Bu BEN her geçen gün büyüyor, yeni şeyler öğreniyor, çeşitli kavşaklara gelip oralarda seçim yapmak zorunda kalıyor. Hangi yöne ilerleyeceğine karar veriyor. Bazen seçiminin yanlış olduğunu anlayıp geri dönüyor. Tam ters yönde buluyor aradıklarını veya isteklerini......



BEN’le yaşarken öğreniyorsunuz ki, en zoru yanlışları fark etmek, itiraf etmek (kendinize). Ve bunun için kendinize, hayatınıza ve çevrenize PARDON, AFFEDERSİN diyebilmek.





Dikkat edin yanlış yaptığımız herhangi bir şey için hep bir neden bulmaya programlamışız kendimizi. "Evet böyle yaptım. Yanlış belki (evet yanlıştı bile diyemeyerek) AMA şundan şu olmuştu da veya “şu şunu yapmıştı da”...... Hep bir başka bir kişiyi, başka bir olayı suçlama hali.


Kendimizin karşısına geçip "Evet yanlış yaptım. Şimdi ne yapmalıyım" diyemiyoruz.



Benim gözlemlerime göre bu hal, ebeveynlerin, çocuklarını yetiştirirken, onların yaptıkları hatalarıyla ilgili konuşmamak, bununla onu koruduğunu, üzülmesinin önüne geçtiğini zannederek bu problemi halletmeden üstünü örtmek alışkanlığından geliyor. Bence bu biraz kolaya kaçmak. Değil mi? Problemi yok sayarsanız onu halletmek külfetinden kurtulursunuz.





İyi de hayat böyle bir şey değil ki. Yaptığımız doğru veya değil hiçbir şeyin üstü örtülemiyor. Her şey hiç beklemediğimiz anlarda karşımıza dikiliveriyor. Bütün haşmetiyle.......





Halbuki biz yaptığımız her şeye biraz daha objektif bakıp, (hiç olmazsa, kimsenin olmadığı yalnızlığımızın içinde sadece kendimize) yanlışımızı itiraf edebilsek...



Unutulmaması gereken galiba hayatınızın, başkaları tarafından algılandığı değil sizin yaşadığınız ve gördüğünüz tarafı.... Onun içinde kendinize yalan söyleyerek değil gerçekleri görerek ve bunu ortaya koyarak ilerlemelisiniz.......




Ortaya koymak derken bunu itiraf etmekten bahsediyorum.



“Arkadaşım affedersin, senin oyuncağını yanlışlıkla kırdım..... Ne yapabilirim senin için....”



“Anne affedersin, senin kıymetli küpeni kaybettim.... Çok üzüldüm. Ne yapsam bilemedim....”



“Babacım affedersin, senin telefonunu ben bozdum... Bazen çok meraklı olup kendime ait olmayan şeyleri karıştırıyorum.....”



“Arabayı çarpan benim( kimse bana çarpmadı) bir yanlışlık oldu . Daha dikkatli olmayı öğrenmeliyim. Pardon....”



“Bu sene dersleri geçemedim, daha çok çalışmalıydım. Daha çok çalışmalıyım.”



“Evet anne seçtiğim eş yanlışmış. Doğru özelliklere bakmayı bilememişim seçim yaparken.... Bu yolda devam etmem ikimiz içinde iyi olmayacak, ayrılmaya karar verdik.....”




Gibi.........




Ve eğer karşınızdaki size bir yanlışını itiraf ediyor ve bunun size verdiği zarardan dolayı açık yüreklilikle özür diliyorsa hemen kendinizi onun yerine koyun. Onu affedin, ona Sevgi'yle sarıp, bu adımı devam ettirecek gücü ona verin.





Pardon demek, diyebilmek zordur. Güç ister, sevgi ister (kendine duyulan sevgi), destek ister, görgü ister....... Ve özür dileyip, pardon diyebildikçe kendinize eklediğiniz gücü ve olgunluğu görmenize yardımcı olur.....

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Katılıyorum size ... Sonunakadar...
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.