Annelik ve Maslow



Bazı günler annelikten istifa etmek isterken buluyorum kendimi.




**



Çocuk yapmak kolay ama doğru düzgün bir insan yetiştirmek zor diye düşünerek bu yolda saçlarımı beyazlatmaya başladım anne olduktan sonra. Adaletli olsun, vicdanlı olsun, hayal gücü geniş olsun, kendi ayakları üzerinde dursun, ne insana ne herhangi bir canlıya zararı dokunmasın, sevmeyi bilsin, sevilsin, yüreğindeki gücün farkında olsun ama asla zalim olmasın, otoriteye boyun eğmesin, sorgulasın isteyerek niyet ettim oğlumu büyütmeye.


**



Şimdi sorguluyorum bu niyetimi, iyi mi ettim?



Hangi adalete güvenip de adaletli olacak bu çocuk? Hangi hakikate inanıp da doğru yoldan sapmayacak? O, yalancılar arasında doğrucu kalınca ezilip örselenmeyecek mi? Sorgulayıp, bilip, bu sistemin iç yüzünü anladıkça mutsuz olmayacak mı?


**



“Biz ağaçlara zarar vermiyoruz, onlar bizim arkadaşımız oğlum” diye her söylediğimde bilinçaltına yerleşenler, büyüdüğünde ne ağaca ne insana kıymet vermeyenleri gördükçe ruhunu yaralamayacak mı? Dönüp de sormayacak mı bana: “Hani kimsenin hiçbir şeyini habersiz almıyorduk; hani bir şeyi isterken lütfen dememiz yeterliydi anne! Lütfen diyorum vermiyorlar; almayın diyorum çalıyorlar…” demeyecek mi? Ona öğrettiğim kibarlık, duyarlılık ve hakkaniyet hayat yolunda tökezlemesine yol açacaksa bu çaba neden?


**



Kara kara düşünürken e-postalarımın arasına düşen bir tanesi sırıtıyor bana:



“Yaşamdaki olayları değiştirmek için, önce düşüncelerin değiştirilmesi gerekir. Hayattaki kafa karışıklıklarından, uyumsuzluklardan, sınırlamalardan kurtulmak için neden ortadan kaldırılmalıdır. Asla olumsuz, negatif şeyler düşünülmemelidir. Bilinçaltının kişiyi iyileştirme, güçlendirme, zenginleştirme ve ilham verme gücüne inanılmalıdır”

diye yazmış uzmanlardan bir tanesi. Bir sürü küfür geliyor aklıma bunu okuduktan sonra… Ben ne kadar iyi düşünsem de her gün yeni bir belirsizliğe, her gün yeni bir iktidar savaşına sahne olan ülkemin durumu değişecek mi? Siz hangi gezegenden bildiriyorsunuz a uzman?


**



Burada devreye Maslow’un ihtiyaçlar piramidi giriyor. Teoriye göre insanın temel ihtiyaçları 5 basamaklı bir merdivendir. En hayati ihtiyaçlar en çok yeri kaplarlar. Bir basamaktaki ihtiyaçlar doyurulmadan diğer basamaktan söz edilemez. Yeme, içme, barınma, seks gibi birincil ihtiyaçlar karşılandıktan sonra ikincil ihtiyaç olan güven gelir:



“Kişinin fizyolojik ihtiyaçları belli ölçüde karşılandığında hiyerarşideki ikinci düzey olan güven ihtiyacı baskın hale gelmeye başlar. Güvenlik ihtiyaçları korku, endişe ve karmaşadan uzak olma, emniyet, istikrar, korunma ve düzeni içerir. Özellikle kişi geleceği öngöremediğinde ya da toplumsal ve politik istikrar tehdit altında olduğunda güvenlik ihtiyacı daha belirgin hale gelir” diyor Maslow kısaca…



Kendimi güvende hissetmezken piramidin öteki basamaklarına çıkmak yani kendini gerçekleştiren bir çocuk yetiştirme hayalim havada kalıyor… Bu hissimde tek başıma olmadığımı biliyorum. Bugün bende hava puslu…




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.