Özel Çocuklar Özel Olimpiyatlar
Bu yıl Belçika’nın Antwerp şehri özel bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. “Özel Olimpiyatlar 2014 Avrupa Yaz Oyunları” yalnızca katılanların değil izleyenlerin de hayatında yeni pencereler açtı…
***
Bizim ülkemizde özel olan şeyler pek rağbet görmez bilirsiniz; tek tip olan, ortalama olan üzerinde dururuz, “öteki”lerimizin listesi bir hayli kalabalıktır… Farklı inanışlar, farklı yaşam stilleri, farklı ihtiyaçlara yönelik gelişmez hayatın yolları. Ortalamadan ayrılan bir yönü varsa hayatın dolap içlerinde kilitli tutulur; ortalığa serilmez… Genele tanınan fırsatlar özelden yüz çevirir… İşte bu hali değiştirmek adına; özel olanın da güzelliğini ortaya koymak adına atılan küçücük adımlardan biri Özel Olimpiyatlar…
***
***
İşte, bu özelliklere sahip, pırıl pırıl 34 sporcu, takım oyunlarında onlara destek olan 5 partner sporcu ile birlikte P&G Türkiye, Migros ve Özel Olimpiyatlar Türkiye Organizasyonu işbirliğiyle yürütülen Özel Olimpiyatlar Projesi’nde Türkiye’yi temsil etti. Bu güzel etkinliği gidip yerinde görebilmek; heyecanlarına, hırslarına, sevinçlerine şahit olabilmek harika bir duyguydu benim için… Bizim sporcularımız ülkemizi masa tenizi, yüzme, atletizm, furbol ve basketbol alanlarında temsil ettiler… 8 gün süren şampiyonayı; atletizmde 8 altın, 3 gümüş, 1 bronz, 1 dördüncülük, yüzmede 7 altın, 2 gümüş, masa tenisinde 3 altın, 4 gümüş, 1 bronz, karma basketbolda 1 gümüş ve futbolda 1 bronz madalya ile tamamladılar.
***
Derece yapanlar madalyaları boyunlarına asmış şıkır şıkır sallanırken gülücükler dağıtıyor; derece yapamayanlar ise biraz üzgün bir sonraki oyunu hedefliyordu… Atletizmde yarışan Ayşen Çelikay mesela küçük bir kardeşi olduğunu, onun için yarıştığını söylüyordu… Yüzme sporcusu Durducan Nevruz’un en büyük hayali Beyaz Şov’a çıkmaktı… Çocukların birçoğu hayatlarında ilk defa uçağa binmiş, ilk defa evlerinden bu kadar uzun zaman uzakta kalmışlardı… Hepsinin ortak fikri yarışmaların çok eğlenceli olduğuydu; sistemin onlara tanımadığı ‘hayata aktif olarak katılma fırsatını’ yakalamış olmak en büyük kazançlarıydı; hepsinin yüzü ışık ışıktı gururlarını taşıyorlardı o ışığın içinde… Cesaretleri, kazanma azimleri ve çabaları alkışa değer.
***
Sadece onlar değildi kazanan; onlarla beraber oyunlarda göre alan “özel olmayan” gönüllüler de yepyeni bir bakış açısıyla döndüler evlerine… Onların ve onlardan yetişecek nesillerin sayesinde toplumun %7’sini oluşturan “özel insanlar” da hak ettikleri saygıyı ve sevgiyi görebilecekler ileriki zamanlarda… Hayatın içine ne kadar çok katılırlarsa o kadar sevecekler yaşamayı; biz de onlar sayesinde hayatın farklı yüzlerini tanımayı, hoş görmeyi, şükretmeyi ve belki de “normal”liğimizin, çoğunluğa ait oluşumuzun o kadar da kıymetli olmadığını; farklı olanlara yer vermeyen bir hayatın renklerden de yoksun kalacağını idrak edeceğiz… Sayelerinde.
Bütün özel sporcularımıza sevgi ve hayranlıkla…
YORUMLAR