Yaz sıcaklarına İskandinav serinliği getirecek kavramlar

Yaz, sonunda kendini gösterdi gibi. Bugün benim çok sevdiğim 3 kavramla yaza merhaba diyelim istiyorum. Bu kavramların anavatanı İskandinav ülkeleri.


Hygge ve Lagom


Öncelikle Hygge (hüge) ile başlayalım.


Hygge, Danimarka'dan doğup önce İngiltere'ye, daha sonra da bütün dünyaya yayılan bir kavram.


Hygge'nin birebir karşılığı yok. Rahatlık, huzur, güven ve mutlulukla bağdaşan kelime için aslında 'kendinizi ve çevrenizi sizi mutlu eden şeylerle çevrelemek' de denebilir.


Arkadaşlık, kahkaha, sizi güvende hissettirecek şeyler, evde doğal ışıktan yararlanmak, akşam direkt ışık yerine mum yakmak, kışsa ve hava soğuksa battaniyelerle ısınmak gibi sizi rahat hissettiren şeylerle bir arada olmak gibi anlamları içinde taşıyor.


Kavram öyle yaygınlaştı ki aynı Google’ın 'googlelamak' kelimesini yaratması gibi hygge ile de başına hygge konan kelimeler yaratıldı.


Mesela hygge-müzik ; sizi rahatlatan sizi mutlu ettiren müzik demek.


Hygge için ekstra bir alışveriş yapmanıza da gerek yok. Tek yapmanız gereken, evinizde sizi mutlu eden şeyleri bulundurmak. İşte sadelikle de tam burada birleşiyor. Zaten sadeleşip etrafınızda sizi mutlu eden şeyleri bıraktığınızda, ister istemez her gününüzü hygge bir şekilde yaşamış oluyorsunuz.


Hygge demek küçük şeylerden keyif almak demek. Çok yorgunsunuz, işten eve geldiniz koltuğa kavrulup çayınızı ya da kahvenizi alıp kitap okumak mesela. Siz de kendi küçük mutluluk anlarınızı düşünün.


Gelelim Lagom'a. Lagom ise hayatımıza İsveç'ten gelen bir kavram. 'Ne az ne çok, tam kararında' anlamına gelen kelime, mütevaziliğin bir kutlaması gibi. Lagom kelimesinde de dengeli sade bir yaşam görüyoruz. Hygge tatlı anlar yaratırken dekorasyonda yine de kendini daha fazla belli ediyordu. Lagom’da ise dekorasyondan öte bir düşünce biçimi görüyoruz. Nüfusun artması, kaynakların bilinçli kullanılması kavramını da arkasına alan lagom sizi; enerjinizi, gıda ürünlerinizi, bütün her türlü kaynağınızı dengeli bir şekilde kullanmaya çağırıyor.


Sadelik için de bakacak olursak hygge biraz daha estetikte kalıyor olabilir ama lagom "bu sene daha tutumlu olacağım" diyenleri sanırım daha çok tavlayacak bir kavram.


Dengeyi savunan Lagom'da ne istifçiliğe yer var ne de tek bir çatal bıçakla hayat geçirmeye; ikisinin ortasını savunuyor.


Diyebiliriz ki hygge tatlı bir an iken, lagom bir yaşam biçimi. Gördüğünüz gibi lagom; minimalizme, sadeliğe inananlar için biçilmiş kaftan ve böyle bir kavramın bir millet tarafından kültürün parçası olarak benimsenmiş olması gerçekten harika bir şey.


Küçük bir de bonus olsun mu? Madem İskandinav ülkelerinden bu kadar bahsettik, kapanışı İsveçlilerin Fika'sıyla yapalım. İsveç'e yerleşen yakın arkadaşım Deniz'in de dediği gibi Fika'ya gitmezsen sosyalliği kaçırırsın.


Fika, yemekli bir kahve molası demek. Sabahları bir dilim ekmekle bir dilim jambon gibi daha tuzluyla tamamlanırken, öğlenleri ufak bir kurabiye vs ile daha tatlı bir tamamlayıcısı oluyor. Yılın belli bir döneminde ise Semla isimli tatlıları çıkıyor. O zaman fikalarda hep semla yeniyor.


Bu arada "fika"dan gelen "fik" de kafe anlamına geliyor. Eskiden Ankara'da da 'Fik' isimli bir kafe varmış ama şu anda kapanmış. Aynı şekilde dünyanın bir çok yerinde “fik” isimli İsveç tarzını benimseyen kafeler olduğunu söyleyebiliriz.


Tekrar görüşmek üzere...





YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.