Amerikan’ların Korku Hikaye – Korku dedin mi orada dur!

Çocukluğu Olacak O Kadar’la geçmiş biri olarak beni özlediniz mi anacığım diyesim gelse de içimden, ziyadesi ile laubali olacağından yok diyorum, yapmayayım, o kadar da değil İdil! Yine bir dizi yazısı ile karşınızdayım canım okuyucum. Bu haftaki dizi yine bir ben sevdim eller alsın yazısı.

Amerikanların korku hikayesi başka oluyormuş okuyucum. Bu haftaki dizi American Horror Story. 3 sezonu yayınlanan dizinin 4.sezonu önümüzdeki ay ekranlarda vay da vay, hemi de konsept Freak Show! Yani olay ben diyeyim karnaval, siz deyin sirkte geçiyor.

4.sezonla ilgili bölüm sonu insanı olmadan ilk sezondan başlayayım özet geçmeye. Dizinin ilk sezonu Murder House malikhane türü bir evde geçiyor. Dışardan bakıldığından bir ben eksiğim bir de bahçesinde atlar dediğimiz evin en büyük özelliği hayaletleri, evet baya bildiğin taşınan herkesin bir şekilde hakkın rahmetine kavuştuğu evimiz en tırstıran evler arasında birinciliğe oynar. 90’lardan 50’lere flash back’li anlatılan hikaye oyunculuk, senaryo ile arkadaş gerçekten iyi yahu dedirtiyor, hele ki Jessica Lange kendisine anne diyesi geliyor insanın. Konuya biraz değinirsek, evlilikleri çatırdama hatta gayet bitmiş de okeye dönen ailemiz, her şeye yeniden başlayalım diyerek evimize taşınırlar, her şey ilk başta normal gözükse de kısa sürede tatlı ailemiz evin cinayet evi olduğunu anlayacak ama çok geç kalmış olacaklardır.

Dizinin 2.sezonu ise bana göre en iyi sezon. 60’lı yıllar, içerde her türlü saçmalığın, abukluğun eh işte naparsın diye karşılandığı bir akıl hastanesi, akıl hastanesine yatırılan bir hastanın hikayesini araştırmaya çalışırken kendini neredeyse lobotomi yapılmak üzere bulan gazetecimiz, içine şeytan kaçan rahibemiz, yine geçmişi kirli tövbekar rahibemiz, eli bıçaklı bir katilimiz! Yani yok yok! Hatta uzaylılar tarafından kaçırıldım diyen yakışıklı hastamız ve türlü olaylar olaylar! Bu sezonla ilgili diyeceği en önemli şey yine oyunculuk! Özellikle de iki rahibe!

3.sezon ise tamamen Girl Power! Bazı bölümlerde kısır günü havası yaratsa da gerçek bir kadın sezonu! Günümüzde sadece kadınların gittiği bir cadı okulunu, bu okulun yeni başkanının seçilmesi sırasında düşmanlarla çatışmalarını anlatan dizi de oyunculuk yine akıllara zarar! Hele ki siyahlar içindeki Jessica Lange, ben büyüdüğümde böyle olacağım , size anne diyebilir miyim hissiyatı yaratıyor bende.

Yeni sezonu önümüzdeki ay yayınlanacak olan dizi, her sezonu ile yeni bir hikaye anlatan, korku öğelerini müthiş bir şekilde yorumlayan, hikayesi, oyunculuğu ile akıllarda yer ediyor.

Her sezonu bir cümle ile özetleme gerekirse; normal insanlar beni korkutuyor, gerçek canavarlar insanlardır ve biz çarşambaları siyah giyeriz yeterli olur!

4.sezon başlamadan yeni dizi arayışındaysanız en azından trailer’larını izleyin diyerek ve gerisini size bırakırım.