Yürü be Yeşilçam kim tutar seni!
Taa 1990’ların başında İstanbul Kanatlarımın Altında ve Eşkıya’yla başlayıp Babam ve Oğlum, G.O.R.A, Recep İvedik, Eyyvah Eyvah ardından da Düğün Dernek gibi yüzlerce filmle devam eden Yeşilçam patlaması 2014’te zirve yaptı...
108 yerli filmin vizyona girerek bu alanda bir rekora imza attığı 2014’te sinemalarda 61 milyon bilet satılırken toplam hasılat 650 milyon liraya ulaştı! Filmlerin kaç kişi tarafından izlendiği ya da kaç para hasılat yaptığıyla ilgilenen biri değilim aslında. Sonuçta para ne benim cebimden çıkıyor ne de benim cebime giriyor. Geçenlerde The Guardian’da okuduğum bir yazı nedeniyle işin mali kısmı ilgimi çekti.
ABD’de 20 yılın en kötü bilet satışı
Ben Child imzalı yazıda, bizim zirve yaptığımız 2014’te Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde sinema seyircisi sayısının (tam da bizim Yeşilçam’ın yükselişe geçmeye başladığı) 1995’ten bu yana en düşük seviyede olduğu belirtiliyordu. İki ülkede geçen yıl satılan bilet sayısı 1 milyar 260 milyon olmuş!
Buna paralel olarak hasılat da 10 milyar 360 milyon dolarla son 9 yılın en düşük seviyesinde kalmış. Yazıda, Çin’de satılan bilet sayısının bir önceki yıla göre yüzde 34.5, hasılatın ise yüzde 36 arttığı bu şekilde devam ederse 2017’de Kanada ve ABD’yi geçeceği öngörülüyor. Geçen yıl Brezilya, Mısır, Rusya, Kolombiya, Güney Afrika gibi ülkelerde en çok hasılat yapan filmler listesinin zirvesinde dev bütçeli Hollywood yapımları bulunurken Türkiye’de ilk üçte 32 milyon 427 bin dolarla Recep İvedik, 15 milyon 770 bin dolarla Eyyvah Eyvah 3 ve 10 milyon 795 bin dolarla Pek Yakında gibi yüzde yüz yerli malı filmler başı çekiyor.
Mısır fiyatları düşsün mü?
Yılmaz Erdoğan’ın geçen hafta, “Sinemadaki gelir dağılımına baktığınızda en az parayı alan filmin yapımcısıdır. Bir sinema biletinin 10 TL, mısırın 8 TL olması enteresan. Mısırcıya çalışıyoruz gibi bir hava var. Sinema sektörünün önde gelenlerinin toplanarak gelir dağılımındaki bu soruna bir çözüm bulması gerekiyor” sözleriyle ‘bilet fiyatları artsın’ mı yoksa ‘mısır fiyatları düşsün’ mü demek istediğini doğrusu anlamadım... Ama Amerika’daki seyirci sayısı ve hasılat düşüşüyle ilgili şöyle bir bilgi var. Bilet fiyatları (ortalama) 2013’te 8.13 dolarken 2014’te 8.15 dolara yükselmiş olmasına rağmen hasılatlar yüzde 5 gerileyerek son 9 yılın en düşük rakamı olmuş!
Az rastlanır bir başarı öyküsü
Reytinglerin gerilediği, büyük umutlarla ekranlara gelen ‘janjanlı’ dizilerin daha üçüncü dördüncü bölümü görmeden sessiz sedasız yayından kaldırıldığı 2014, Yeşilçam için ‘Altın bir yıl’ oldu. Yukarıda adını saydığım filmlerin yanı sıra serinin her bölümünde seyirci sayısını artıran ‘Çakallarla Dans 3Sıfır Sıkıntı’, bir kadın karakterin başrolde olduğu, Hollywood’da bile az rastlanır bir başarı öyküsüne imza atan ‘Deliha’, nev-i şahsına münhasır bir hayran kitlesi yaratan ‘İncir Reçeli 2’, ‘Unutursam Fısılda’, ‘Mandıra Filozofu’, ‘Hadi İnşallah’, ‘Patron Mutlu Son İstiyor’, ‘Dabbe: Zehr-i Cin’le birlikte 108 filmin sürüklediği sinema sektörünün ‘duayenleri’ umarım birbiriyle bağlantısını kuramadığım ‘yok bilet fiyatı şu kadar yok mısır fiyatı bu kadar’ gibi ‘acayip’ açıklamalarla ‘altın yumurtlayan Yeşilçam’ı’ 2015’te kesmezler... Niceliğin yanı sıra niteliği de artan filmlerle seyircileri mutlu ederler...
YORUMLAR