‘Emeğe saygı Nermin!’
52. Antalya Film Festivali’nde ‘En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü alan Nadir Sarıbacak’ın konuşmasının yayıncı kuruluş tarafından ‘kesilmesi’ günlerdir herkesin dilinde. Festivalin medya sponsorunun vereceğini vaat ettiği 100 bin liralık ödülün tören devam ederken son anda iptal edilmesinin gizemi de çözülebilmiş değil! Ama ben bugün size bu iki ‘gariplik’ dışında festivalde yaşanan ve ‘filmi çekilse rahatlıkla Altın Portakal’ alabilecek bir başka ‘öykü’ anlatacağım.
Bu öykünün peşine düşme nedenim ‘büyülü sanat sinemanın’ en efsanevi gizemlerinden biri olan Yurttaş Kane’in finalindeki ‘rosebud’ kelimesi gibi ödül töreninde neden söylendiğini kimsenin anlamadığı, ilgilenmediği, belki de duymadığı “Emeğe saygı Nermin!” cümlesi nedeniyle oldu. Herkesin gözü önünde yaşanan ama kimsenin görmediği, farkına bile varmadığı belki de umursamadığı bu öykü benim cümleyi Antalya Film Festivali’ni yerinde takip eden bir arkadaşıma sormamla ortaya çıktı. Neyse lafı fazla uzatmadan ‘festival koridorlarında kulaktan kulağa anlatılan’ öyküyle sizi baş başa bırakayım:
‘KİM BU KADIN?’
O film senin bu film benim diye festivalde salon salon gezen sinema âşığı arkadaşım, Kalandar Soğuğu’nun izledikten sonra başroldeki kadın oyuncuya hayran kalmış. Film biter bitmez salondan çıkmadan festival kitapçığını açıp kadın oyuncunun ismini aramış. Ama bulamamış!
Normalde “Bir hata oldu” herhalde deyip geçiştirilebilecek bu olayla ilgili benim en az Sherlock Holmes kadar meraklı arkadaşım etrafta konuşmaya başlayınca da ilginç bir dedikoduya ulaşmış. Sinema âleminin ağzı torba olmadığından ve de büzülemediğinden insanlar filmin yapımcısıyla başrol oyuncusu arasında bir tartışma yaşandığını arkadaşıma çıtlatmış.
HEMŞİRE OYUNCU
İddialara göre yapımcı Nermin Aytekin, çekimler sırasında ya da bittikten sonra ‘bilinmeyen bir nedenle’ tartıştığı başrol oyuncusu Nuray Yeşilaraz’ın adını bilerek ve isteyerek festival kitapçığına koydurmamış. Bu seksi dedikodunun peşine düşen benim Müfettiş Clouseau kılıklı arkadaşım, Kalandar Soğuğu ekibinin yapımcıyla arasına ‘soğukluk’ giren Yeşilaraz’ı Antalya’ya getirmediğini de öğrenmiş! Trabzon Ahi Evran Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan, son 8 yıldır da Trabzon Şehir Tiyatrosu’nda sahneye çıkan Nuray Yeşilaraz’ın ekipten ayrı olarak Antalya’ya geldiği ve ödül törenine katıldığı da iddialar arasındaymış.
AYAKTA ALKIŞLANDI!
Neyse, tören gecesi geçen yılın ‘En İyi Erkek Oyuncusu’ Serkan Keskin, ‘Yılın En İyi Kadın Oyuncu’ olarak Nuray Yeşilaraz’ın adını okuduğunda salondaki davetlilerden hiçbirinin bu yaşananlardan haberi yokmuş. Yeşilaraz ödülünü alıp herkese teşekkür ettikten sonra sahneden inerken Altın Portakal’ını havaya kaldırıp, “Emeğe saygı Nermin!” diye bağırdığında salondakiler bu cümlenin üzerinde pek durmamış... Sadece Nuray Yeşilaraz’ı ayakta alkışlamışlar... Benim Hercule Poirot bıyıklı arkadaşıma “Bu kadın neden öyle bağırdı?” diye sormamla ortaya çıkan bu Altın Portakal’lık ‘dedikodu’yla seneye Oscar’larda yarışacağım nasipse!
Haydar Şişman nasıl sindirmiş!
Festivalin ‘Uluslararası Yarışma’ kategorisinde ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü alan Kalandar Soğuğu’nun Trabzonlu erkek oyuncusu Haydar Şişman, ‘Altın Portakal’a rağmen kendi şehrinde ilgi görememekten dertli olduğunu söylemiş. ‘Sindire sindire gelen’ başarısının ardından ‘ilgi görmediği’ için şikâyet eden Haydar Bey’in düzenlediği basın toplantısında, birlikte rol aldığı Nuray Yeşilaraz’ın adının yapımcı tarafından festival kitapçığına konulmamasına hiç ‘ilgi göstermeyip’ tek kelime etmemesi de beni rahatsız etti! Başarıyı sindiren Sayın Şişman, rol arkadaşına reva görülen bu ‘muameleyi’ nasıl sindirmiş acaba çok merak ettim!
YORUMLAR