‘Öküzlüğün’ mazereti olur mu?

İngilizler yaklaşık 1 haftadır, BBC’nin 170’ten fazla ülkede yayınlanan, en başarılı programlarından Top Gear’ın yıldızı Jeremy Clarkson’ı konuşuyor. Programın çekimleri sırasında kendisine getirilen yemeği beğenmediği için ekip arkadaşını yumrukladığı söylenen Clarkson işten atılacak mı atılmayacak mı?

Twitter’de Bring Back Clarkson (Clarkson’u geri getirin) diye etiket açıp ‘ele avuca sığmaz’ Jeremy’ye destek olan ‘fan’larının çokluğu ve şovun yurtdışı satışlarından kanala yılda 50 milyon sterlin (yaklaşık 150 milyon lira) kazandırması BBC’nin kafasını karıştırmış durumda!

Geçenlerde Guardian’da konuyla ilgili bir yazı okudum. Owen Jones, “Eğer siz ya da ben Jeremy’nin yaptığını yapsak çoktan kovulmuştuk!” deyip ekliyor: “O da kovulmalı!” Olayın ardından kibrinden ve küstahlığından milim geri atmayan ve BBC’deki patronlarına da ‘sallayan’ Jeremy Clarkson’ın bugün yarın kovulacağı yazıyordu dün İngiliz gazetelerinde.

Ancak ben Jones’un, ‘biri yetenekli ya da fanları var diye istediğini yapamaması gerektiği’ yargısına takıldım!

Onların yaptğını biz yapsak ne olur?

Gözümün önüne geçen hafta sonu oynanan derbide rakip takımın hocasına küfreden, ‘Burası İstanbul’ diye tehditler savuran ‘saha dışında çok efendi bir çocuk’ Emre Belözoğlu geldi! Arkadaşını soyunma odasına kilitleyip ağzını burnunu kıran Galatasaray’ın antipatik ‘pitbull’u Felipe Melo’yu, milli takım kampında arkadaşının ağzına silah sokan ‘yetenekli bay Gökhan Töre’yi düşündüm sonra... Bunların yaptıklarına benzer davranışları işyerlerimizde çalışma arkadaşlarımıza, müşterilerimize, rakip firma yöneticilerine ben ya da siz yapsanız n’olurdu acaba? Mesela siz, bir çalışma arkadaşınızın odasını basıp ağzına silah soksanız, kapıyı üzerine kilitleyip ağzını burnunu kırsanız ya da şirketin koridorlarında rakip firmanın ‘patronuna’ küfredip tehditler savursanız, mutfakta yemek soğuk diye aşçıyı yumruklayıp firma sahibine tehditler savursanız yine de ‘koltuğunuz’da oturmaya devam eder miydiniz?



Siz siz olun iş yerinizde saçmalamayın!

Bazı ‘sanatçı’ arkadaşlarımızın setlerde çalışma arkadaşlarına ne ‘terbiyesizlikler’ yaptıklarıyla ilgili sağda solda anlatılan hikâyeleri bizim işimizi yapıp da duymayan yoktur. Yapımcıların sırf ‘yıldız’ diye bazı ‘kibri oyunculuğundan büyük’ yakışıklı ve de güzel ünlülerimizin ne küstahlıklarına katlandığı da devlet sırrı değil bu piyasada...

İşte tam da bu noktada aklıma şu soru geliyor: Herhangi bir konuda ‘yetenek’ sosyal hayatta ‘öküzlüğü’ mazur gösterebilir mi?

Jeremy Clarkson, Emre Belözoğlu, Felipe Melo, Gökhan Töre ya da adı ne olursa olsun kamuya mâl olmuş kişiler işlerini yaparken ‘zıvanadan çıkıp’, ‘saçma sapan’ şeyler yaparsa gerekli cezayı almalıdır diye düşünüyorum.

Tıpkı ‘sıradan’ insanlar gibi... ‘Yetenek’, ‘ün’, ‘başarı’ kimseye ‘öküzlük’ yapma özgürlüğü veremez, vermemeli! Ama maalesef ‘burası Türkiye’ burada ‘hukuk’ da ‘adalet’ de adamına göre işliyor. En nihayetinde olmayan bir görüntüyü izlediğini söyleyen, sonra ‘hıyarlık’ yaptığını açıklayıp özür dileyen ‘gazeteci’ sanki hiçbir şey olmamış gibi köşesinde ahkam kesmeye, ekranda ‘fikir’ beyan etmeye devam edebiliyor bu ülkede...

Eğer ünlü bir oyuncu, başarılı bir televizyoncu ya da yıldız bir futbolcu değilseniz iş yerinde saçmalamayın... Bu topraklarda, ‘hıyarlığın’, ‘öküzlüğün’ bile ‘celebrity’si var...



Sonra herkes kendini kurtarır olan size olur!

Not: Dün akşam saatlerinde BBC, Jeremy Clarkson’un kovulduğunu açıkladı!

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.