Jennifer’ın fendi erkekleri yendi!
Bir benzeri geçen hafta New York Post’un film eleştirmenlerinden Kyle Smith’in başına geldi. Smith, bugünlerde çeşitli etkinliklerle 25’inci yılını kutlayan Martin Scorsese’nin efsanevi filmi ‘Goodfellas’ (Sıkı Dostlar) için “Kadınlar ‘Sıkı Dostlar’ı anlayamazlar...” yazınca bir güzel linç edildi!
Kadınların içinden de Einstein’ların çıkabileceğini ya da ‘Sıkı Dostlar’ı en az Atilla Dorsay kadar anlayabileceğini söyleyebilmek için vermedim bu iki örneği...
Aslında bütün isteğim konuyu böyle havalı bir girişten sonra Jennifer Lawrence’a getirmek!
Darısı bizim kızların başına!
Artık epik bir destana dönen kadın-erkek eşitliği savaşlarının Hollywood cephesinde çarpışan Jennifer Lawrence’ın kazandığı zaferden bahsetmek istiyorum size. İki yıl önce ‘American Hustle’ (Düzenbaz) filmi için ‘sırf kadın olduğundan’ erkek rol arkadaşları Christian Bale, Bradley Cooper ve Jeremy Renner’dan daha az ücret alması büyük gürültü koparan Lawrence, yeni filminde ‘feminizim bayrağını’ göndere dikmiş! ‘Düzenbaz’daki rolüyle Oscar’a aday olan ancak filmin yönetmeni ve erkek oyuncuları hâsılattan yüzde 9 pay alırken kendisine yüzde 7 verilen güzel oyuncu; yeni filmi ‘Passengers’daki rolü için 20 milyon dolar alarak, 12 milyon dolar alacak olan erkek rol arkadaşı Chris Pratt’ı geride bırakmış. Hollywood kadınları şimdi, çok değil 5 yıl önce 3 bin dolar haftalıkla kamera karşısına geçtiği ’Winter’s Bone’ filminden sonra bugün 20 milyon dolarlık bir yıldıza dönüşen Jennifer Lawrence cephesinden gelen bu güzel haberi kutluyor.
Ne diyelim, bizde pek dillendirilmese de darısı Halit Ergenç, Kıvanç Tatlıtuğ, Kenan İmirzalıoğlu gibi ‘erkek’ yıldızlardan daha az kazanan Beren Saat, Tuba Büyüküstün, Songül Öden, Meryem Uzerli ve diğer tüm kadın oyuncuların başına diyorum...
Maç bileti 60 bin dolar!
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na yeniden aday olan Yıldırım Demirören, Passolig’in statlardaki küfür oranını yüzde 90 azalttığını söylemiş. Elbette kimse kimseye küfür etmesin ama Yıldırım Bey’e “Boş tribünlere oynanan, seyircinin gelmediği maçlarda koltuklar mı küfredecek?” diye sormak isterim! Transfermarkt sitesindeki tabloya göre şampiyon Galatasaray 52 bin kişilik Türk Telekom Arena’nın sadece yüzde 44’ünü doldurabilirken, tüm ligde statların ortalama seyirci oranı yüzde 28.9 olmuş! Üçte ikisi boş tribünlerde ‘küfürü’ bitirmek nasıl bir başarıysa artık...
Avaşçıların pahalı arenası!
Neyse yine konuyu nerelere getirdim. 77 milyonluk dev bir futbol ülkesi olan yurdumuzda bazı kulüpler 50-100 liraya sezonluk kombine satamaz, insanlar 5 lira verip tribüne gelemezken; geçenlerde NBA finali için satılan bir biletin fiyatını öğrenince dudağım uçukladı.
Gecenin bir yarısı Stephen Curry’nin üçlüklerini izleyeyim diye ekran karşısına geçmişken maçın yorumcusu Kaan Kural, Golden State Warriors’ın sahası Oracle Arena’da en önde şarkıcı Usher’in oturduğu yerin bilet fiyatının karaborsada 60 bin dolara satıldığını söyleyince, smaca giderken blok yemiş Lebron James gibi kalakaldım.
20 bin kişilik salonda ortalama bilet fiyatı ise 1700 dolarmış! Statlara seyirci gelmediği için ‘küfürü’ bitirdiğini düşünen federasyon, 10 lira verip tribüne gelmeyen taraftar, gırtlağına kadar borç içindeyken hâlâ futbolunun son demlerini yaşayan ‘yıldızlara’ çuvalla para ödeyerek başarı yakalamaya çalışan kulüplerimizle yeni sezonda herkese başarılar diliyorum...
YORUMLAR