Yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan?

Deniz ve ben.. Aslında epey uyumlu bir ikiliyizdir... Tabii bazı ayrıntıları saymazsak... Bu ayrıntılardan en başlıcası için sallanan bir teknenin içinde denizin üstünde bulunmak diyebiliriz. Fakat geçtiğimiz hafta, hayata dair öyle bir deneyim yaşadım ki, bunu kesinlikle sizinle de paylaşmak istiyorum.


Belki bazılarınız daha önceden duymuştur ya da benim için birkaç ay önce olduğu gibi ilk kez duyuyor olabilirsiniz; Dünya’da eşi ve benzeri olmayan insanın doğa ile mücadelesinin en iyi örneklerinden biri olan Volvo Okyanus Yarışının (Volvo Ocean Race) hazırlık aşamalarından birine katılma fırsatını yakaladım. Türkiye’den ilk kez bir takımın yarışacağının verdiği gurur ve mutluluğun yanı sıra, bana en büyük heyecanı yaşatan, insanın sınırlarının ne kadar geniş olduğunu görmek ve başarı ile mutluluk arasındaki korelasyon oldu..


Her birimiz bir yarışın içindeyiz desek çok da yanlış olmaz herhalde. Çünkü hepimizin bir hayat mücadelesi olduğu kesin... Hepimizin başarıyı istediği de... Bir de tüm bunlarla birlikte mutlu olmak var tabii. Peki mutluluk mu başarıdan gelir yoksa başarı mı mutluluktan? Aslında bana sorasanız bu yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan gibi bir şey. Şöyle bir gerçek var ki, mutluluk başarıyı getiriyor ve başarı olunca da mutluluk arkasından zaten geliyor. İşte bu noktada bizim için mutluluğun ne olduğunu çok iyi tespit etmemiz gerekiyor. Çünkü içinde bulunduğumuz hayat mücadelesinde mutlu olmadan başarılı olmamız pek mümkün değil.. Bir de sınırlarımızı keşfetmek konusu önemli..


Sınırlarınızın ne olduğunu keşfetmeniz için bu yarışı ve bu yarışta görev alanların hikayelerini araştırmanızı öneririm.. Ben gördüm ki, insan olarak aslında sınırlarımız o kadar geniş ki.. Her koşulda, her zorlukta hayatta kalmayı ve başarılı olmayı becerebiliyoruz. Yapabileceklerimizin önündeki tek engel ise aslında biziz ve yaptığımız işten ne kadar mutlu olduğumuz..


Hani biz her sabah güne erken uyandığımızı, trafik vesaire ile uğraştığımızı, gün içinde bir sürü problemle karşılaştığımızı düşünüyoruz ve bu bir gerçek ya, işte ben geçen hafta, tüm bunlardan daha da zor şartlarda, hayat ile ölüm arasındaki çizgide bile insanın nasıl mutlu olabildiğini bir kez daha görme hazzını tattım.


Peki siz içinde bulunduğunuz tüm bu hayat mücadelesi içinde yine de mutlu musunuz? Koşullarınız gerçekten de sizi mutluluktan uzak tutacak kadar mı güç? Bir düşünün; insan olarak sınırlarınızın yok denecek kadar geniş olduğunu göz önünde bulundurursak, mutlu olmak için harekete geçmek sizin için aslında o kadar da zor değildir belki.. Ne dersiniz?


***


İşinizde mutlu değil misiniz? İş hayatı ile ilgili öğrenmek istedikleriniz mi var? Ya da sadece fikirlerinizi paylaşmak mı istiyorsunuz? Öyleyse e-postalarınızı aşağıdaki adreslerden birine mutlaka bekliyorum.


isimlemutluyum@mujdeozenen.com

diyelim@isimlemutluyum.com





YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.