Küçük Nihan

Merhaba sevgili kardeşim ve merhaba içindeki küçük çocuk,


Seni görüyorum merak etme. Ne kadar uzun zamandır görülmeyi beklediğini de biliyorum. Neşeni, heyecanını, oyun oynama tutkunu ve keyif dolu saatlerini çok özlemiştim. İyi ki, iyi ki buldum seni tekrar ve her birimizin içindeki o küçük çocuğu görebilmeyi başardım. Bazımızın ki o kadar da mutlu görünmüyor. Biraz üzülmüş, kırılmış...Unutulduğu, görülüp duyulmadığı için...Ama hiçbir şey için geç değil ki!


Hayat ŞİMDİ’dir.


Hazırsan sevgili kardeşim, sen de benim gibi yap istersen; al bir küçüklük fotoğrafını karşına, uzun uzun bak fotoğraftan yansıyan o küçük ruhun gözlerine... Bağ kurmaya çalış. Nasıl olduğunu sor ona, bir tatlı sohbet başlasın aranızda. Çocuğu olanlar belki de çocuklarıyla sohbet eder gibi, rahatlıkla o alana girerler. Benim şansım sanırım bu oldu. Çok kolay aktı her şey.


Çocuğu olmayanlar içinse sevdikleri bir küçük çocukla konuşurmuşçasına, onu ilk defa görüyormuş da merakla incelermişçesine bir sohbet olabilir belki de bu seferlik.


Nasılsın? Ne yapmak istersin?


Evet evet iki basit soru sordum ve karşımda hoplayan zıplayan o küçük, rengarenk kızı gördüm. At kuyruğunu yandan yapmışlar. Afacan ve tatlı bir gülüşü var. (Bu arada ben 6 yaş öncesi bir fotoğraf seçtim. Çünkü bu yaştan sonrası benim için eğlencenin giderek azaldığı, başarı ve sorumlulukla ilgili toplumsal öğretilerin hayatıma hızla kontrolsüzce girdiği bir alan olmuş, fark ettim. Arayışım çocukluğun keyfi ve oyun üzerineydi.)


“Bu afacan kız dans etmek istiyor” dedi bana. “Aaa evet neden olmasın?” dedim ben de ona ve yaklaşık on beş gündür ne zaman aklıma gelse, ne zaman bir fırsat yakalasam – bu fırsatı yakalamak küçük oğlum Atlas sayesinde çok kolay oluyor- dans ediyorum ben de. Hem de hiç düşünmeden, kontrolsüzce içimden geldiği gibi. Ne kadar aptalca göründüğü, estetik olup olmadığı hiç umrumda değil! Tek bildiğim, çok keyif aldığım. Hele Atlas ile birlikte dans ediyorsak o kadar çok eğleniyorum ki, yüzümden gülücükler eksik olmuyor. Atlas’ın ağzından KÜÇÜK NİHAN da sesleniyor bana: “ dans etmek benim yaşam biçimim” diyor.


Bunun gibi daha kaç tanesini keşfedeceğimi bilmediğim iki haftalık süreçte öyle güzel anlarım oldu ki bu küçük kızla... Biliyorsun kardeşim yaklaşık elli gündür kesintisiz meditasyon yapıyorum. Zaman zaman küçük Nihan da giriyor zihnimde açtığım boşluk alanlarına. Bir güzel sarılıyoruz, hayallerimde oyunlar oynuyoruz. Üzgünken onu kollarıma alıp kendi çocuğummuş gibi sarıp sarmalıyor, sallıyorum biraz. Tüm bedenime bir tatlı huzur yayılıyor. Çok sevildiğini ve oluş haliyle ne kadar değerli olduğunu söylüyorum ona. Çünkü BİZ büyürken belki de bunu çok hissedemedik, bilmiyorum. Bana çok iyi geliyor. Eğer senin için de bir şeyler ifade ediyorsa deneyebilirsin kardeşim. Belki de senin ihtiyacın başka bir şeydir. Merak etme, aceleye gerek yok, sen konuşmak istedikçe kendi içsel çocuğunla o da seninle konuşacak. Biraz sabırlı ol! Bu arada eğer hiç konuşmak istemezse zorlama onu, muhakkak seni bir şeylerden korumaya çalışıyordur. Çok merak eder de bu alanda derinleşmek istersen bir uzmandan yardım almanı tavsiye ederim.


Yazmayı da deneyebilirsin. Vizyonlamalar sana zor geliyorsa, bir mektup yaz çocukluğuna! Bunu yaparken zihin akışını kullan. Senin için uygun olacak bir süreyi ayarla kronometreye ve başla yazmaya. Süre bitene kadar elini kağıttan hiç kaldırmayacaksın ama! Aklına bir şey gelmese de ne geliyorsa onu yaz. Yazamayışını yaz, bunun neden zor geldiğini, hissettiğin duyguları, sıkışmayı, istemeyişini her şeyi ama her şeyi, geldiği haliyle...Başlarda zor gelse de vazgeçmeden, sana bir sonuç gelene kadar yazarsan elbet bağ kuracaksın içsel çocuğunla. Onu dinlemeyi, ihtiyaçlarını duymayı, ona sevgi ve şefkat göstermeyi, onu sevdikçe herkesi ve her şeyi daha çok sevmeyi öğreneceksin sevgili kardeşim. Çünkü o hala senin bir parçan, tüm varoluşun en değerli, en kıymetli parçalarından biri ve senin en yüksek hayrın için varolmaya devam ediyor. Sadece başka bir boyutta ve seninle bağ kurmak için hazır, unutma!


Bahsi geçen tüm teknikleri zamanında bizzat üzerinde uygulamış bir kardeşin, aynı zamanda koçluğu hayatının merkezine; bir iletişim ve kişisel gelişim metodu olarak koymuş bir insan olarak zaman zaman boş bir sandalyeyi karşıma koyup KÜÇÜK NİHAN'la sohbet ettiğimi de sana itiraf edeceğim. Çünkü o benim en kıymetli dostlarımdan, en sınırsız hayalleri olan müttefikim.


Daha önceleri de kısa kısa bahsettim; ruhsal zeka, kişiliğin katmanları ve yüksek varoluş hallerinden. Bu konular işte hep onlarla ilgili... Bol bol yazmak, anlatmak istyorum ama önce hissetmeyi öğrenmek, bağ kurmak için çalışmak gerek sevgili kardeşim. Eğer yazdıklarım bedeninde birtakım hislerin uyanmasına neden oluyorsa, duygusal dünyanda bir dalgalanma yaratıyorsa, sebepsiz ağlamana, gülmene veya nefesinin kesilerek durmana neden oluyorsa bil ki bedenin hatırlıyor, sezgilerin açılıyor ve sen ruhsal olarak genişliyorsun. SAKIN KORKMA, yanındayım, hep BİZİMleyim ve elini tutuyorum. Sen de benimkini tut ve birlikte büyümemize izin ver.


BİZ’i çok seviyorum.


Kardeşin KÜÇÜK NİHAN



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Yazı harika
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.