Harika gençler
Genç kardeşim merhaba,
Bugün sana seslenmek istiyorum. Biliyorum sen oradasın. Umutlu ve heyecanlı bir kalple dünya serüvenindeki yerini alabilmek için çok çalışıyor, emeklerinin karşılığını alacağın zamanları sabırsızlıkla bekliyorsun. Ya da dünyaya kendini ifade edecek o alanı daha bulamadın. Kimse seni dinlemiyor, anlamıyor ve hiçbir şansın olmayacak gibi hissediyorsun. Ama var, bil istiyorum. Tek şansın KENDİNSİN!
Potansiyelini uyandır!
Sen gencecik, açmak için gününü ve doğru şartları bekleyen biricik bir tohumsun. Evrendeki tüm kardeşlerin gibi…Tüm maceran, potansiyelini en iyi versiyonuna ulaştırmak üzere tasarlandı. Sadece bunu bilmen bile içindeki gücü uyandırmak için yeterli. Gençlik enerjisiyle dolu bir kalbin yapabileceği ne çok şey var şu evrende, bir bilsen! Belki de zaten biliyorsun. Tek yapman gereken, kulak vermek;
“Ey Türk Gençliği,
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyet'ini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve haricî bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler...”
Bugünkü düşmanların kim?
Yukarıda alıntı yaptığım, Ata’nın sesinden tamamını dinlemeni istediğim “Gençliğe Hitabe” sana her defasında ihtiyaç duyduğun kudretin damarlarındaki asil kanda olduğunu hatırlatacaktır. Bu sadece “Türk” olmakla açıklanacak bir olgu değildir. “İnsan” olabilmekle ilgili bir durumdur, anlamanı isterim. Hiçbir dünya evladı vatan diye bildiği topraklara ihanet etmemelidir. Dünya biz insanların eviyse şayet hiçbir insan da yuvasına ihanet etmemeli, tüm cömertliğiyle bu gezegenin bize sunduklarını korumak, onurlandırmak ve zenginleştirebilmek için elinden geleni yapmalıdır.
İklim krizi, gıda krizi ve salgın hastalıklar kapıdayken artık çok da şansımız yok. Umudumuz gençlikte…İşte bu yüzden genç kardeşim, biraz kendine dön, içine sor:
“Ben ne istiyorum?”
“Neleri başarsam benim ve bütünün hayrına olur?”
“Bu yaşam oyunundaki en iyi versiyonuma uyanmam için nelere ihtiyacım var?”
“Üreterek, paylaşarak, doyumda bir hayat yaşamak için neler mümkün?”
Belki, önceki jenerasyonlara kızabilir, “dünyanın çivisini çıkardınız, kaynakları tüketip bizi şu an içinde bulunduğumuz tüm bu şartlara siz mecbur ettiniz” diyebilirsin. Çok da haklısın genç kardeşim ama bil ki şikâyetin faydası yok! Her jenerasyon kendi sınavlarını yaşıyor, göçüyor gidiyor bu dünyadan. Yüz yıl önce İstiklal mücadelesi vermiş atalarımızın varlığı cesaret verirken BİZ’e yeni savaşların doğayla olduğunu fark etmeli, elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.
Yoksa sen köşende oturup her şeyin daha kötüye gitmesini seyretmeyi mi tercih edersin? Sanmam! Harika gençler var bu topraklarda. Haberdar ol istiyorum. Belki ilham alır, ben de yapabilirim dersin.
Ata Tohum Derneği: Kırsal kalkınma alanında çalışan, tarım gönüllüsü üniversite / lise gençlerinden oluşan bir topluluk. Tarım gönüllüsü olmak, çiftçimize, köylümüze destek olmak, her şeyin ötesinde toprağa dokunmak isteyen bir genç isen şayet onlarla irtibata geçmeni öneririm. Böylesi bir deneyim herkesi büyütür.
@atatohumderneği Instagram hesabından onlara ulaşabilirsin.
Ecording: Yaş ortalaması 26 olan bu genç girişimci kardeşlerin, küresel iklim krizine karşı sürdürülebilir ve inovatif çevre teknolojileri geliştirmek için bir araya gelmişler. Teknokent çatısı altında yaptıkları AR-GE[1] çalışmaları sonucu geliştirdikleri drone’larla ağaçsız arazilerde tohum topu atışı yapıyorlar. (Daha önce teknolojiyle, tarımı doğaya zarar vermeden nasıl birleştirebiliriz diye sormuştum. Evren tez vakitte cevap verdi, çok ŞÜKÜR! Toprak ve Tarım adlı yazımda genç kardeşlerim için çalışma alanları yazmıştım. Belki hatırlamak iyi gelir) Doğadan ilham alan bu çözüm, sürdürülebilirliği esas kılmak için harika bir iş modeli de sunuyor. İş birliği yaptıkları kurumsal markaların pazarlama süreçlerine dahil olmuşlar. Partner markalardan satın alınan özel etiketli ürünler karşılığında müşteri adına bir tohum topu atışı yapılıyor ve böylece sen de tüketirken değer yaratmaya devam ederek doğaya katkıda bulunuyorsun kardeşim.
@destek_ecording Instagram hesabından ve ecording.org web sitesinden onlara ulaşabilirsin.
1 damla hareketi:16 yaşındaki Hüseyin Avni Sözen öğrencileri tarafından kurulmuş bu topluluğun amacı, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya olan ülkemizin ve dünyamızın çözümü olabilmek adına bilinç yaratmak. Su tasarrufu yapmada uyarı kriteri olarak kullanılan su ayak izi’ni yerli yazılımla hesaplamak gibi bir hedefleri olan bu harika gençler de projelerini tüm diğer kardeşlerine açmış durumdalar. Onlara @1damlahareketi Instagram hesabından ulaşabilirsin. Haklarında Milliyet yazarı Filiz Dağ’ın yaptığı röportajı okuyabilirsin.
Entre.com (Entrepreneurship Community): Girişimcilik ekosisteminin tüm hızlandırma programlarının, kuluçka & ön kuluçka merkezlerinin listelendiği ve detaylarının bulunduğu platform çözümü olarak ortaya çıkan bu topluluk, genç girişimcilere hazine değerinde bilgiler ve kontaklar sunuyor. Bu alanda çalışan benzer gruplara ulaşmak niyetindeysen sevgili kardeşim onları da yakından tanıman faydalı olur.
@entrecomio Instagram hesabından, Entrepreneurship Community Facebook hesabından da onlara ulaşabilirsin.
Fark ettin değil mi hepsi harika gençler tarafından kurulmuş, sorunlara derman, sosyal girişim, topluluk ya da AR-GE girişimi…Hepsinin ortak bir noktası daha var genç kardeşim.
SEVGİ’nin gücü…
Tüm bu topluluklarda çalışan gençler sevdikleri işi yapıyorlar. Parayı ön plana koymadan, sadece sevdikleri şeyi yaparken finansal sürdürülebilirliğin nasıl olabileceğine de kafa yoruyorlar. Özetle bu modellerin bazılarında çalışarak para kazanmak da mümkün! Evine ekmek götürme derdinde olan ve belki de bu yüzden sevdiği işten çok mecbur kaldığı işi yapan çok insan var. Bu durum belki de bu ülkenin en büyük yarası ve yaratıcı fikirlerin ortaya çıkamayışının en büyük müsebbibi.
Ama artık bir şeylerin değişme vakti geldi kardeşim, İNAN! Sevdiğin şeyi bul, onun için düşünüp, emek harcadıkça paranın da yanında geldiğini göreceksin. Evren bolluk enerjisiyle dopdolu, kıtlık bilincinden çıkamayan kolektif bilinç seni durmadan diğer türlüsüne inandırıyor, fark et ne olur ve kaderini değiştirdiğin yere birlikte imza atalım!
BİZ’i seviyorum,
Kardeşin Nihan,
[1] Araştırma-Geliştirme
YORUMLAR