Tek giriş kapısı kendinsin
Güzel kardeşim merhaba,
İlk defa olabildiğince kısa yazacağım sana. Bu yazıda birçok tekrar bulacaksın. Eğer benimle uzun zamandır yol alan CAN’lardan isen ne olur alanda kalmaya devam et. Tekrarlar idrak etmeyi kolaylaştırır.
Eğer yeni isen buralarda kelimelerimin niyetine, ardından kalbine akan sesime, yani BİR olanın sesine odaklan. Kendi eşsiz varlığıyla senin içinde gizli olan bilginin açılmasına izin ver.
Aslında hem çok basit hem de belki de dünyanın en çok çaba isteyen şeyleri, yazmaya çalışacaklarım… O yüzden bu seferlik, olabileceği en ÖZ haliyle yazıyorum. İdrak haline geçmesi senin elinde.
Bilmemiş, duymamışlara, duyup da inkardakilere ve anlayıp idrak edememişlere son kez:
Var olan her şey kendinden ayıramayacağın TEK ve sonsuz bir BÜTÜN’ün parçalarıdır. Bu şekliyle bakıldığında herkes ve her şey BİR’dir.
Yargıladığın her şeyi hayat deneyimine çekersin. Bu yüzden ayrıştırmayıp birleştirmen ve bu şekilde tekamül etmen gerekiyor.
Ve bunun için ölmen gerekmiyor. Öldükten sonrası için hazırlık yapmak istiyorsan, işe bu DÜNYA’dan başlaman gerekiyor.
Herkes kendi cennetini ya da cehennemini yaşar.
Gördüğün şeyden mutsuzsan kişisel gayretin en kıymetli olan şey.
Sen değişmezsen dünya da değişmeyecek.
Değişmek, dönüşmek zorundasın.
Egonu yani nefsini ehlileştiremediğin sürece ÖZ’ünün sesini duyamaz ve yaratılış amacınla birleşemezsin.
Yaşamının mimarı kendinsin. Yaşadığın hayatı; ilişkilerini, deneyimlerini kısaca mutluluklarını, hüznünü kederini çok büyük ölçüde yaratan kendinsin. Bu durumun sorumluluğunu alman gerekiyor.
Gelen her yeni gün, “bundan daha iyi nasıl mümkün?” diye sormalısın.
İlahi akış, tüm dünyevi ve insani planlardan üstündür. Gayretini ortaya koyup, tam bir güvenle TESLİM ol.
Dünya KONTROL odaklı 3.boyut enerjisini tamamıyla terk ettiği bir çağa girdi. Gezegenimiz 5. boyuta yükselirken kendisini de bu enerjiye uyumlanan nesillerle yeniliyor. Olup biten her şey bu yüzden.
Yaşamın zekası hepimizden büyük çünkü o İLAHİ olan, SONSUZ olan, DOĞURMAMIŞ, DOĞRULMAMIŞ olan…
YOL’umuz da bu yüzden kendimizden içeri O’na doğru…
Bedenin kapısını kullan kardeşim. O senin mikro evrenin. Makro evrene açılan kapın…Onun sınırlarını iyi tanı ki, sınırsızlığı ve sonsuzluğu deneyimleyebilesin.
Fiziksel dünya ile ruhsal dünya, BİR olmak istiyor. Çünkü mana ancak maddi olanla görünür olabiliyor.
TAM’lığa ulaşmak üzere önce kendimizi BİR etmek zorundayız.
Aç iç kapını artık, maneviyatla doldur ruhunu ve tanı kendini!
Nasıl diye sorma artık. Çünkü zaman doldu, uyarılar BİTTİ. Artık alan aldı, almayan kendi seçti. BİZ, BİZ’e açık olanı, açık ettik. Yazdık, çizdik, konuştuk kardeşim. Her seferinde O konuştu içimizden. Duyan duydu.
Buraya kadar seslendirdiklerim kulaklarına UYAN artık UYAN dediyse şayet, HOŞGELDİN kardeşim, sonsuz ve sınırsız alana.
Bundan sonrası daha kolay olur hayırlısıyla.
Çünkü O BİZ’e şah damarımızdan da yakın.
Hatırla kardeşim,
Sonsuz olan sevgiyle,
Nihan
YORUMLAR