Bir yıl daha biterken

Can kardeşim,

Ne kadar zorlu bir yılı geride bıraktık farkında mısın? Geriye baktığında çoğu kardeşimiz zorlu anları hatırlıyor. Halbuki BİZ her şeye rağmen yaşıyoruz. Bu ne kadar önemli ne kadar çok şükredilecek bir şey aslında! Ömrümüzün bir yılında daha güçlenerek ilerledik. Yıkıldığımız, üzüldüğümüz ve isyan ettiğimiz günlerimiz oldu ama yılmadık. Ayaktayız. Dayanıklılık konusunda destan yazıyoruz.


Her yıl, yeni yıl yazıları yazıp kendimce bir iç değerlendirme yapıp sana da umut ve motivasyon verecek sözler söylemeye çalışıyorum, biliyorsun. Bunu yapabilmek için de daha önceki yıllarda yazdığım yeni yıl yazılarımı okuyorum. Gelişimimi, dönüşümümü ve bazen başa sarışlarımı görebilmek için. Sen de yapmak istersen tüm yazılarımın olduğu linkten bulup okuyabilirsin. (Tüm Yazılar)


Yeni yılın bu ilk gününde, kolektif olarak kötü bir yılı arkamızda bırakmamıza rağmen nedense ben umutluyum sevgili kardeşim. Hem de geçen seneki kadar hümanist bir ruh durumunda da değilim üstelik! Geçen sene sana bolca şefkat, kabul, affetme dersleri verdim ve böyle yazılar yazdım. Sonra tabii evren beni bunların hepsiyle sınadı. Bazı sınavları hiç geçemedim. Ama yılmadım. Israrla üzerinde çalışıyorum. Öğretileri suçlamıyorum veya egomu rahatlatacak kafama göre gurular bulup peşine takılmıyorum. İnsanlar, muhtemelen yapamadıklarını haklı çıkaracak çözümleri çok sevip kolaya kaçma eğiliminde olabiliyorlar. Bense o kişilerden değilim! Sen de sakın olma, olur mu sevgili kardeşim!


Yapamadığına, “şu an yapamıyorum” de!


Ben de dedim. Şu an benim bazı sınırlarım ve değer yargılarım her olana ve herkese sevgi beslemeyi imkanlı kılmıyor. Hayat düsturum olmasına rağmen yapamıyorum. Evet içimde intikam, hırs, kin, haset gibi yakıcı duygular çok şükür ki yok ama bu duygulara sahip olan kardeşlerime de istediğim kadar NÖTR bakamıyorum henüz. Halbuki bir ara bayağı bayağı beşinci boyut algısında NÖTR dolaşmıştım etrafta. Herkes benim için olması gerektiği gibi ve kutsaldı. Yargılanamazdı. Ben kimdim ki Yaradan’ın kullarını yargılayacaktım? Sonra dünyada olanlar ve kişisel alanım beni içine çekti. Titreşimim düştü, buna eminim. (Tekâmül spiral bir süreç; bir ileri, bir geri bazen…Hatırlıyorsundur, yazdım bunları) Ve ben büyük yargılardayım şu an. Herkesle bir arada kolayca duramıyorum.

“Bu çok normal, kendine yüklenme Nihan. NÖTR olmak doğru bir şey de değil” diye düşünüyorsan yanılıyorsun kardeşim. Bunu bil lütfen. Birlik Bilinci’ni bir kez idrak eden, NÖTR ne demek gayet iyi bilir. Tarihteki tüm yükselmiş ruhlar, benzer öğretilerin yolundan gitmiştir sevgili kardeşim. Ben de bir ara biliyordum çok sevgiyi, sevginin kendisi olmayı. Ve hatta sen de! Bir ara hepimiz bildik, biliyoruz ve bileceğiz.


Bak aşağıya birkaç alıntı bırakıyorum senin ve benim için:

Hz.Muhammed: “Sevgi, insanların birbirlerini anlamasına yardımcı olur.”


“Hiçbiriniz kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe hakkıyla iman etmiş sayılmaz.”


“Sevdiğin kimseyi ölçülü sev ki bir gün sevmeyeceğin bir kişi olabilir. Sevmediğin bir kimseyi de ölçülü şekilde sevme ki günün birinde çok sevdiğin bir kimse olabilir.”


Buddha: “Bakış açılarına ve algılara takılıp kalanlar dünyayı insanları inciterek gezerler.”


Hz. İsa: “Komşunu kendin gibi sev.”


“Eğer yalnız sizi sevenleri severseniz, ne ödülünüz olur? Vergi görevlileri de öyle yapmıyor mu?”


“Ama ben size diyorum ki, kötüye karşı direnmeyin. Sağ yanağınıza bir tokat atana öbür yanağınızı da çevirin.”


Erich Fromm: “Sevmek kendini karşılıksız olarak adamak, sevgimizin sevilen kişide de sevgi oluşturacağı ümidini taşımak demektir. Sevgi bir inanç eylemidir. İnancı az olanın sevgisi de azdır.”


Ama ben ne peygamberim ne de ermiş! Bir garip kulum bu yolda. Ayrıştıranları birleştirmeye çalışmak en zoruymuş. Geçtiğimiz yıl acı tecrübelerle öğrendim bunu. Şimdiyse kendimi koruyabilmek ve enerjimi hızla yol alabileceklere daha yoğun kanalize edebilmek için sınırlarımı keskinleştirmekle meşgulüm. Ve bunu yaparken öğretilere ve kendime ters düşüyor gibi hissediyorum. İçimdeki sevginin her şeyi çözememesi beni ziyadesiyle üzüyor, büyük hayal kırıklıkları yaşıyorum. Sevgisizliğin karanlığının ne kadar büyük olabileceğini hiç deneyimlememişim çünkü. İçimdeki aydınlığın her şeyi yenebileceğine dair sonsuz bir umudum varmış ve hala da var ama sanırım ben bazen Don Kişot gibi hayali canavarlarla uğraşmaktan enerjimi gereksiz dağıtabiliyorum. Bu yüzden bu yıl kendime ve benim gibi akıl almaz romantiklikteki iyimser ruhlara tavsiyem;

Kendini korumayı öğren sevgili kardeşim!


Biz, bize çok lazımız. Birleşmeliyiz. Birbirimizi bulalım. Köprüler daha hızlı kurulsun artık. Anlayamayanlar, aynı yerde kalmak isteyenler oldukları gibi kalabilirler. Saygı duyup, onlarla olan kişisel meselelerimizi bırakarak ilerleyelim. Sen de yorgunsun kardeşim, biliyorum. Ama unutma ki bugün buraya UMUT ile geldim ben. 2024 yılı, ariflik yılımız olsun bizim. Enerji alan meseleler, kişiler, faydasız tartışmalar, olmayacak işler yolumuzu tıkamasın artık. Öğrendiklerimizi uygulayabileceğimiz, hayallerimize odaklandığımız bereketli bir yıl olsun. Dışarıda ne olursa olsun içimizde o kadar NET olalım ki hiçbir şey bizi yolumuzdan döndüremesin. Ben niyet ettim. Yapmak istediklerimi yıllardır anlatıp duruyorum. Kafamda net bir yol, kalbimde cesaret, dilimde sevgi, elimde yeteneklerim var. Senin de sahip oldukların çok güçlü biliyorum. Odaklan ve iyimser bir gelecek yaratmaya hizmet et benimle birlikte, bekliyorum kardeşim.


Muhteşem bir yıl bizim olsun, birlikte destan yazalım.


Kardeşin Nihan,



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.