No More Tarkan

“Hiçbir şeyi dozunda tüketmeyi beceremeyenler” derneği kurulsa beni onursal başkan yaparlar! O kadar söyleyeyim. O kadar işin cılkını çıkarma uzmanıyımdır.

Önüme koy 10 kilo incir hepsini bitirir, hastanelik olana kadar yerim. 8 gb’lık internet paketim olsun, en anlamsız video ve müziklerle ilk bir haftada bitiririm.

Ben fazla sevmekten adamı kaçırmış kadınım, o yüzden bokunu çıkarmayı hiç başkasına sormayın. Kendimden bildiğim için de öyle olanı kınamam, kınayamam... Arkadaşım ölüm diyetine girse “n’apıyosun sen abartmadın mı?” demem, buzdolabına kilit vururum…

Fakat artık tutamıyorum içimde: Bu Tarkan olayını biraz abartmadık mı?

Sabah kalkıyorum magazin programlarında Tarkan’ın bir gece önceki konseri konuşuluyor, Facebook’a giriyorum gece konserden çekilmiş selfieler, leş gibi görüntü ve ses kaliteli videolar… Twitter konserde gaza gelinip yazılmış şarkı sözleriyle dolu, kafamı nereye çevirsem check-in…

Ekrandan uzaklaşıp gazete alıyorum başından sonuna kadar Tarkan, Tarkan, Tarkan.

Evet adam 10 sene önce kımıl kımıl bir stardı da, peki hala öyle mi? Biraz zorlamıyor muyuz sizce de?

Adamı dünya starı diye diye dünya starı ettik. Amerika’daki gurbetçi Türkler dışında Tarkan’ı gerçekten tanıyan 3-5 yabancı olduğuna eminim. Bir dünya starı Türk’ten bahsedeceksek o kişi bu aralar Mert Alaş’dır..

Keşke Mert Alaş’ın Miley’yi dillediğini değil, Tarkan’ın listelerde haftalarca bir numara kalmasını konuşsak ama o işler öyle değil işte.

Neyse, meşhurdur Tarkan’ın açık hava konserleri. Bundan iki sene önce bir kere gittim, gerçekten unutulmaz bir deneyim. Tarkan’ı az buçuk seviyorsanız bir Tarkan konserine gitmelisiniz ammaaaa 10 gün üst üste Tarkan övme seremonisine bir Tarkan sever olarak bile katlanamıyorum.

Adam 40’ını geçmiş, hala zilleri takıp göbek atsın istiyoruz. Garibim atmaya da çalışıyor. Ama artık bir yerden sonra sadece bi’ “çaba” olarak kalıyor benim gördüğüme göre. O kuzu kuzuda çölde kumları döve döve gerdan kıran Tarkan nerdeeeee, şimdi iki şarkıda kan ter içinde kalıp sandalyede soluklanan, göbek bağlamış Tarkan nerede. Zaten bunun olması doğal, adam gayet yaşlanıyor, sanki biz aynı kalıyoruz da... Ama bizim basın abartmaya, gözü kapalı haber yapmaya o kadar alışmış ki, adamın provasında içtiği suya bile zoom yapıp saçma sapan şeyler yazıyorlar.

Yahu sahne insanı da, en nihayetinde o da insan. Ne 10 gün üst üste can dayanır, ne 10 sene önceki Tarkan…

En son 10 konser boyunca kaç köfte ekmek satıldı, köfteci kaç para kazandı diye tartışıldığını bile izledim. Size ne köftecinin parasından demek istiyorum ama köfteci bile o kadar hevesle anlatıyor ki, ülkecek başımıza sıcak geçmiş, sıkıntıdan kafayı yemişiz galiba.

Ve her yıl değişmeyen “Tarkan konserine akın eden ünlüler” haberleri… Bu sene yine vardı. Eski sevgilisiyle iki üç kişi arayla oturanlar, yüzlere patlatılan flaşlar… Fashion week’lerde görmeye alışkın olduğumuz “front row” kavgası Tarkan konserinde de var sanırım. En ön sıraya 150 tane ünlü ve yarı ünlü dizilmiş, maç izler gibi omuz omuza Tarkan konseri izliyorlar. O kadar ünlü olucam, o kadar para vericem, bu sıcakta bi’ de bilmem kimin menajerinin terli koltuk altı omuzlarıma değecek. Iykkkk.

Zaten nerede kameraların olduğu bir ortam olsa “Burak Özçivit ve Ceylan Çapa pişti oldu” haberi eksik olmuyor. Ayrılalı 150 yıl oldu, bu ikilinin pişti olmasının haber değeri taşıması bitmedi. Tarkan dahil her şey o kadar aynı ki, nefes alamıyorum sıradanlıktan.

Tarkan yılda 10 konser verip bütün rızkını çıkarıyor olabilir ama bu gidişata hem kendi hayrı için, hem bizim akıl sağlığımız için bir dur desin. Yoksa New York’taki loftuna 3 kilo keçi boynuzu pekmezi göndermek durumunda kalıcam. Artık yorgunluktan telef oldu adamcağız.

Mahallenin bakkalından, en kokona arkadaşınız bile Tarkan konserine gittiyse bitirelim mi bu serüveni?