Ne Şeyma'ymış arkadaş

Bu kızla ne kavgamız bitti, ne sevdamız.

Belki de bu yazıyı yazdığım için yine bi ton laf yiycem derdimi ama anlatmaya çalışmaktan bıkmadım, bıkmayacağım. Çünkü halkımız okuduğunu anlamaktan aciz diyeceğim ama, okuduğu şeyi okumuyor bile daha! Olsun ben yine de anlatayım meramımı.

Rihanna'nın kozmetik markası Fenty'nin Türkiye pazarına gireceği haberini çok önceden almıştım. Doları TL'ye çevir, üstüne vergileri koy, bi araba parası ettiğinden pek ilgimi çekmedi haber. Alamıycağım şeye gidip baksam ne olur?

Bu pazara girişi bir kozmetik mağazası, Şeyma Subaşı ve bir Vogue çekimi ile duyuracak, onun da haberini aldık. Daha çekimler, kampanya ortaya çıkmadan sosyal medya sayesinde her şeyden haberimiz oluyor. Rihanna'nın makyaj artisti İstanbul'dan storyler paylaşıyor, Şeyma Fenty'yi etiketliyor, bahsi geçen kozmetik mağazası, Şeyma Subaşı'nın fotoğrafını repost edince kıyamet o zaman kopuyor!

Fotoğrafın altında biz istemeyiz, almıycaz, boykot edicez ve yıllardır yediği bütün laflar sıra sıra diziliyor. Kurumsal hesap olunca bu krizi yönetemeyip fotoğrafı siliveriyorlar. (Bu da ayrı bi konu, ona sonra geliriz)

Ben daha fotoğraf silinmeden altındaki yorumları okuduğum için, bu haberi takipçilerime verirken "Yıllardır aynı terane, artık salın şu kızı ya" gibi şeyler yazınca vay efendim Acun'dan para almışım, Şeyma'nın yaptığını nasıl unuturmuşum???

Arkadaş yaptı da bana mı yaptı??

Bu kadar içselleştirip, hakaretler edip, kin kusarken unuttuğumuz bi şey var: Tüm yaşananlar o 3 kişinin özel hayatı.

Evet ben de vaktinde çok yazdım, taraf tuttum, kendimi tarafların yerine koydum, kızdım, üzüldüm. Ama yani artık seneler geçmiş, bitmiş gitmiş, hala kime neyin kini bu?

Ben kendimi de eleştirip diyorum ki, bize ne? Salalım artık ya.

Göz önünde diye her dakika her an hakaret edince ne geçiyo insanın eline? Ben bu kadar nefret dolu bi hayat istemiyorum arkadaş, siz dökün zehrinizi o zaman ne diyim.

Adam mı öldürdü, kitle imha silahı mı yaptı? Milletin özel hayatına bu kadar dahil olmasak mı? Bu kadar sevilmiyor, bu kadar eleştiriliyor, takip eden milyonlar kim o zaman? Valla ben de bakıyorum ne yapmış, ne giymiş, neredeymiş. Yaptığını yanlış buluyosan takip etme, bu da bi seçenek? Engelle, tv kanalını izleme, prim verme. Ama yok nefes alsa ensesinde ol, sonra da istemiyoruz.

Hayata karşı olan nefretini kusacak bi yer arıyor insan, biliyorum ama artık bunun Şeyma Subaşı üzerinden yapılması beni baydı.

Örnek olmak gibi bi zorunluluğu yok, şarkıcı değil, oyuncu değil. İnsanların istedikleri için takip ettikleri biri. Hayatı, yaşamı, tercihleri senin ahlak anlayışınla uymuyorsa takip etmezsin olur biter.

Ahlakmış, özendirmekmiş geçin bunları. Camilla dedik, güldük eğlendik de yeter artık, nefret kusacak başka bi şey bulunsun. Ben çok sıkıldım 10 yıldır aynı mevzuya takılıp kalıp insanların hayatını zindana çevirmekten.