Otosansür

Aslında bu hafta herkes gibi ben de malum konu ile ilgili yazacaktım. Ama iki insanın arasında kalması gereken görüntü ve bilgiler o kadar ortalığa döküldü, o kadar çok tartışıldı ki, her ne kadar yanlarında olup destek olan bi yazı yazacak, bunlara sebep olan insana kin kusacak olsam da biraz daha bahsedip, biraz daha gündemde tutmanın hiçbir anlamı yok. Herkes fikrini söyledi, herkes konuştu. Tek mağdur kadınlar ve ufacık bir çocuk oldu...

Bu hafta bahsedeceğim konu Ece Erken'in bir paylaşımı üzerinden: Ünlüler ve otosansür.

Hanımefendi önce bikinili bir fotoğrafını dünyanın en ilginç blurlaması ile "yalnız, mutlu, huzurlu" yazarak paylaştı. Bu garip sansüre tepkiler gelince de "Nadir bikinili fotoğraf paylaşırım, yanlış yerdesiniz" gibi dünyanın en anlamsız çıkışını gördük.

Yahu bize ne senin bikininden, konunun gerçekten bu olduğunu düşünmesi...

IPhone'un portre özelliğinin kurbanı olmuş diyeceğim, bariz bir bikini sansürü var ortada, hiç telefonu suçlamayalım. Savunması yaptığından daha beter. İnsanları salak yerine koymak, altı bommmboş argümanla kendini daha da komik duruma düşürmek beni sadece güldürür, kendi hayatına kendi uyguladığı sansürle yaşamak kendi problemi, ben niye dert edindimse insanlar istedikleri gibi yaşasınlar diye?

İkinci açıklaması daha üzücü. Düşünce özgürlüğünü zırvalık olarak görüp, üzerine bizi kırmamak için bikinili kare paylaşmış. Yahu sen rahat rahat düşünebil, istediğini giyebil diye zırvalıyoruz. Hitap ettiğin kitlenin yaşam tarzıyla ayrılıklar yaşamanın aslında bir sorun olmadığını anlatmaya çalışıyoruz ama biz neredeyiz o nerede. Laf anlatmaya çalışmıycam artık ben.

Beni üzen ise özgürlükler, fikirler, ferah günler için çabalarken bu tiplerin kendi kendilerine bunu yapması.

Koca koca adamlar fotoğraf çektirmeden rakı kadehlerini toplatıyor, meyhane masasında emoji ile donatılmış fotoğraflar görüyoruz. Yahu tepkilerden bu kadar korkuyorsanız şu duruma düşmeye ne gerek var?

Kendilerinin bile inanmadıkları sahte bir balon içinde garip garip hayatlar. O emojilerin, masaların altında ne olduğunu herkes bilmiyor mu? "Laf söz ederler, hiç başım ağrımasın" diye iki yüzlü, ikili bir hayat tarzı sunacağınıza takipçi ya da iş kaybetmek pahasına azıcık kendiniz olun ya.

11 ay göbek, 1 ay dua ünlülerini senelerdir görüyoruz, Ramazan'da bambaşka oluyor hepsi, şimdi artık 12 aya yayıldı bunlar.

Yedikleri pahalı yemekleri, trilyonluk arabalarını, binlerce liralık kıyafetlerini sergilerken hiçbir ayıp, utanma, bi kendini sorgulama yok ama içki kadehi, bikini, mayo olunca hemen sansür!

Bugün koyduğun fotoğrafı sansürlersin, yarın bir yerde otururken fikrini söylemekten çekinirsin, diğer gün o fikir için suçlanırsın, korkunç bir zincirin başı olur tüm bunlar.

Ama kime ne anlatmaya çalışıyorsun ki...