Olmazsa olmazlar listesi

Geçen hafta somon ve çiftlik balığı gerçeklerini yazarken arada da biraz vejetaryenlikten bahsetmiştim. Birçok kişiden protein, demiri, B12’mi nasıl dengelediğime dair soru geldi ve bu hafta da bunları anlatmak istedim.


Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bitkisel ağırlıklı beslenmek her zaman sağlığınıza yapacağınız en iyi yatırımlardan biridir. Her öğünde et, tavuk, köfte olması gerekliliği sadece bu işin endüstri tarafına destek olmaktan başka bir şey değildir. Protein ihtiyacınızın hepsini etten karşılamak ileride damar hastalıklarına, kalp hastalıklarına, diyabete kocaman bir kapı açar. Türk toplumunda et çok sevilir, bir kültürdür. Ben kimseye “eti bırakın” diye bir baskı yapmam, her zaman kontrollü ve limitli tüketilmesinin sağlık için faydalı olduğunu söylemek isterim.


Bu arada geçen hafta bir de check up’ım vardı. Resmi olarak 1.5 senedir kırmızı et, tavuk, kümes hayvanları yani canlı eti tüketmiyorum. Onun öncesindeki iki senede de zaten haftada bir veya iki kere mecbur olduğumu sandığım için yiyordum.


Başlarken ki değerlerimle bu süreç sonrasını karşılaştırmak için sabırsızlanıyordum. Heyecanıma değdi.


Nasıl besleniyorum?

Söyleyebileceğim en önemli şey, bilinçli ve farkındalıkla yiyorum. Kendime bir olmazsa olmazlar listesi çıkarttım ve bunların hepsini her gün aldığıma emin oluyorum. Peki, nedir bunlar?


  • 2 adet organik, doğal beslenmiş, kafessiz yaşamış tavuk yumurtası
  • 1 kase ev yoğurdu
  • 1 bardak kendi yaptığım kefir
  • Öğlen yemeğinde kuru baklagil (mercimek, nohut, kuru börülce, kuru fasulye)
  • 2 adet meyve

Sabahki kahvaltıma ve öğlen yemeğime göre ara öğünlerimi ve akşam yemeğimi şekillendiriyorum. Her gün için planlı olmanız sizin programınıza uymanızı sağlar. Düşünmeden, önünüze geleni yediğinizde günün sonunda ya çok protein almış olabilirsiniz ya da hiç almamış olabilirsiniz.


Katı kurallar ile yaşamıyorum. Sadece 24 saat içinde yediklerimin bilincindeyim. Yumurtayı bazen kahvaltıda bazen de akşam yemeğinde de yiyebiliyorum. Bu plana zaten eklenecek olan sebzeler, chia, badem, yulaf ezmesi, tahıllar da oluyor. Onlardan gelen proteinle de tüm ihtiyacım karşılanmış oluyor.


Bir senede değerlerimdeki değişim ne oldu?

HDL kalbi ve damarları koruyan iyi kolesteroldür. Benimki zaten geçen sene de yüksekti ama bu sene %25 daha artmış ve normal üstü bir değere çıkmış.


Bu tür beslenmede en çok endişe edilen şey B12’dir. Tabii ki geçen seneye göre biraz düşüş var ama hala o kadar yüksek ki, her gün et yiyen insanlardan bile daha iyi durumda.


Demir de yine endişe edilen değerlerdendir. Demir’in genelde etten geldiği bilinir. Geçen seneye göre demir depolarımda hiçbir eksiklik yok gibi. Çok minik, kayda bile değmeyecek bir düşüş var.


En çok şaşırdığım folik asit artışı oldu. Biliyorsunuz folik asit kadınlar için çok önemli. Benim geçen sene bile yüksekken, bu sene üst limitlerin bile üstüne çıkmış. Magnezyum, fosfor, kalsiyum vs bunların da hepsi çok iyi seviyelerde.


Bu arada yine belirtmek isterim ki, hiçbir besin ve vitamin desteği kullanmıyorum. Sadece son bir aydır Omega 3’e başladım. Bu değerlerin hepsi beslenme ile gelen sonuçlardır. Her zaman söylediğim gibi avuç avuç besin desteği ve vitamin alınmasını gereksiz buluyorum. Dengeli bir beslenme ile doğa bize zaten her şeyi veriyor. Yeter ki doğru yerlerden almayı bilelim…


Herkese sağlıklı, mutlu ve şekersiz günler dilerim.

www.semasumeli.com


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Tüm yazılardan ekran görüntüsü alıp duruyorum. Harikasınız, sonsuz teşekkürler
    CEVAPLA
  • Misafir Et ile ilgili degindiginiz kanular ve ozellikle ilerleyen vaded diyabete yol acacagi görüşü canan karatayin gorusleriyle neredeyse taban tabana zıt. Biliyorsunuz bu.kadın profesör ve ben kitaplarini okuduğumda yazdigi hemen her seyin bilimsel bi temeli olduğu ve yine bir cok bilimsel makaleye atifta
    CEVAPLA
  • Misafir merhaba, sayın karatay çok değerli bir hocamız ve et miktarları konusunda ben kendisi ile hemfikir değilim. bu kadar çok hayvansal protein alınması ileride başka sorunlara yol açıyor. hele ki şu anda satılan tüm hayvanlar gdolu mama yiyor, otlamıyor. hormonlarla büyütülüyor. bunların insan bedenine o kadar çok kötü etkisi var ki. bu hafta bunu da detaylı yazacağım. en basitin kısırlık aldı başını gitti. nedenleri de biri de bu hormonlu hayvanların etlerini aşırı derecede tüketmek.
    CEVAPLA
  • Misafir Cok tesekkurler.Çok faydalı bilgiler paylaşıyorsunuz.Sayenizde bilinćli beslenmeye beşaladım.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.