Bir yaprağı sevmek mi, bir kilo brokoli yemek mi?

Artık sonuna geldiğim, pek severek okuduğum okulum Institute for Integrative Nutrition’a başladıktan sonra hayatımda başka bir yön ve bakış açısı açıldı. Hayatıma Integrative Nutrition yani Türkçe’si Bütünsel Beslenme olan bir kavram girdi. Bu farkındalığa ulaştıkça da bunu herkese anlatmak istedim.

Sağlıklı beslenme denince aklımıza gelen hep ortak şeyler var. Şeker yememek, pilavı, makarnayı, rafine işlenmiş ürünleri kesmek, paketli gıda almamak, bol sebze meyve yemek, iyi kurubaklagil ve tahıl tüketmek gibi... Birçok farklı beslenme akımı olsa da hepsi genelde aynı ortak paydada buluşuyor. Bunların hepsi de elle tutulur, gözle görülür besinlerden oluşuyor yani yiyerek aldığımız besinlerden. Peki ya bizi besleyen diğer kaynaklar...

Aslında, tabağımızda yediklerimiz bizim iki numaralı besinlerimiz. Bir numaralı besinlerimiz şimdi aşağıda anlatacağım unsurlar. Bunlar tamamen bir uyum içinde olmazsa sağlıklı kalabilmemiz, kilo verebilmemiz, enerjik olabilmemiz maalesef pek mümkün olmuyor. Hani bazen duyarsınız veya birebir sizin başınıza geliyordur. "Çok sağlıklı besleniyorum ama kilo veremiyorum" dersiniz. İşte burada maalesef herkesin kaçırdığı bir nokta vardır. Bir numaralı besinlerimiz acaba ne durumdadır?

Nedir bu birincil besinler?

Hayattan alınan zevk

Maneviyat

Finans

Kariyer

Eğitim

Sağlık

Fiziksel Aktivite

Ev Ortamı

İlişkiler

Sosyal Hayat

Aslında genellikle bozuk beslenmenize yol açan bu alanlardaki eksiklikler. Danışanlarımla da yaşadığım, en sık rastlanan olayı örnek olarak anlatmak istiyorum. Genelde en zorlanılan şey gece atıştırma krizleri ile baş etmek oluyor. Bütün gün boyunca sebze, meyve, karbonhidrat, et dengeli yenildi ise gece yemek krizinin gelmesi tek bir şeyi gösteriyor. Gün durulup herkes evine çekilince kendi içimizde açığa çıkan "Duygusal Açlık’’. Oluşan duygusal açlığı fiziksel yemek ile gidermeye çalışıyoruz. O anda sizin ihtiyacınız olan büyük ihtimalle bir kalıp çikolata değil. Belki eşinizin sizi öpmesi, sevdiğiniz birinin size sarılması, bir arkadaşınızla dans edip eğlenebilmek veya 10 dakika meditasyon yapmak, dua etmek gibi..

Bütün gün boyunca ne kadar sağlıklı yemek yersek yiyelim, birincil besinlerimizde eksiklik varsa sağlıklı olmamız çok zorlaşıyor. Düşünsenize, zaten her şeyi zihnimiz ve beynimiz yaratmıyor mu? Birçok zor hastalıkta bile iyileşme önce düşünce gücü ile başlamıyor mu? Bu da aynı şey.

Tabii ki her şeyin aynı anda mükemmel olması hiçbirimizin hayatı için mümkün olamıyor ama bu besinlerin de farkına varıp önceliklerimiz arasına koymak, bize bir değil, fazladan beş adım attırmış olacaktır.

Bazen bir yaprağın içindeki bin bir tonu seyredip, zihnimizi onun güzelliği doldurmak, bir kilo brokolinin bize sağlayacağı faydadan daha etkili olabilir.

Adet olduğu üzere yine bir tarifimi de şuraya kondurayım. Artık bu bir klasik oldu. Bu yazıyı da tarifsiz bırakmayayım.

Ben hazır granolalara çok mesafeliyim. Bana hep çok tatlı geliyorlar. Elma suyu ile yapılmışları bile benim için tatlı. Ben de o yüzden kendi granolamı kendim yapıyorum. Acelem olduğuna harika kahvaltı oluyor veya canım kıtır kıtır bir şeyle atıştırmak istediğinde de çok seviyorum.

Glutensiz, rafine şekersiz karabuğday granola

• 1 saat kadar suda bekletip süzdüğüm 1 bardak karabuğday
• 2 kaşık şişirilmiş organik chia tohumu (4 kaşık su ile şişirebilirsiniz)
• 1'er avuç rondodan geçirilmiş fındık, badem, kaju
• Tarçın, muskat (muskat olmasa da olur)
• 2 kaşık eritilmiş hindistancevizi yağı (veya tuzsuz tereyağı)
• Dilediğiniz kuru meyveler (benimkinde goji berry, turna yemişi ve kuru üzüm var)

Hepsini karıştırın ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye ince olarak yayın. 150 derece fırında kıtırlaşana kadar pişirin. Kıtırlaştıkça bütün parçayı ellerinizle ufak parçalara ayırın. Fırını kapattıktan sonra da tepsiyi içinden almayın, sıcağında kalıp iyice kıtırlaşsın. Bu esnada kuru meyveleri ekleyin. Soğuyunca hepsini karıştırıp bir cam kavanoza koyup saklayabilirsiniz.

Karabuğdaydan hoşlanmıyorsanız yulaf ezmesi ile de yapabilirsiniz.

Herkese sağlıklı, mutlu, birincil besinleri yüksek ve şekersiz günler dilerim.

www.semasumeli.com