Stres, tüm hastalıkların anası...
Size en son yazımda, kendi kendimi nasıl astım yaptığımı ve psikolojinin hastalıklarda ne kadar etkili olduğunu anlatmıştım. Bugün de stresin bize yaptıklarını anlatmak istiyorum.
Stres... Hepimizin bir şekilde hayatında var. Benim son bir ayım son derece sıkıntılı geçti. Hiç planda yokken, oturduğumuz evden aniden taşınmamız, tüm Bağdat Caddesi’ni karış karış gezip ev bulamamam, en az 50 tane ev bakmam, bütçemize göre, mutfak eşyamızın çokluğuna uygun ev bulamamak, umudumu kaybetmem, geri kazanmam derken, duygusal olarak çok inişli çıkışlı günler yaşadım. Onun da üstüne bir haftada taşınmamız gerekti, eve sığamadık, derslerimde ve işlerimde çok geride kaldım vs derken stresim tavan yaptı. Peki sonuç ne oldu derseniz, tabii ki rosam coştu. Yanaklar yine kırmızı lekeli...Ne kadar düzgün beslensem de stresi ele alamadığım zamanlarda bir otoimmün rahatsızlığı olan Rosacea semptomlarım başlıyor. Bu da gösteriyor ki, yüzde yüz sağlıklı beslensek bile, en önemli yerimiz olan ruhumuzla ilgilenmezsek, vücudumuz yine de sağlıklı olmuyor. Bunu farkedip hemen nefes egzersizlerime ve yürüyüşlerime başladım.
Bu hafta da tesadüf okuldaki konularımız stres ve hastlıklar üstündeki etkisiydi. Çok teknik kısma girmeden kısaca söyle anlatmak isterim. Aslında olay tamamen hormonal...
Stres altındayken vücudumuz kortisol ve adrenalin salgılamaya başlıyor. Hormonlar tek başına çalışmıyor. Bir çark düşünürsek, biri salgılanmaya başlayınca diğerlerini de tetikliyor. Tüm hormonlar fazladan ve gereksiz çalışmaya başlıyor. Bu da tüm vücudumuzu yöneten hormon dengesizliklerine yol açıyor. Yani sonuç olarak bedenimiz hasar alıyor, organlarımız yoruluyor...
Bana hastalıkları hakkında yazan çok oluyor. Genellemeye baktığımda hastalıkların çoğu tiroidle ilgili. Bunu farkettiğimde çok şaşırmıştım. O kadar yüksek bir yüzde ki. Günde kaç tane tiroid hastalığı okuyorum şaşarsanız. Peki bu hastalıklar neden böyle çığ gibi büyüdü derseniz, tam da bu nedenlerden dolayı. Modern hayatın getirdiği kontrol edilemeyen stres ve yanlış beslenme. Çözümü yine bizim elimizde.
Kalp atışlarımız hızlanıyor.
Kan basıncımız yani tansiyonumuz yükseliyor
Solunum hızlanıyor
Gözbebeklerimiz büyüyor
Kas hassasiyeti artıyor
Sindirim sorunları başlıyor (mide, bağırsak)
Anksiyete başlıyor
Yoğun strese maruz kalmak vücutta inflamasyonu arttırıyor (yine tüm rahatsızlıkların baş nedenlerinden biri)
Bunları zaten biliyoruz ve stres maalesef modern hayatta bir yerinden hepimize bulaşıyor. Ben tabii ki işi, gücü, şehir hayatını bırakıp dağlara yerleşelim demiyorum ama bu stresi kontrol edelim diyorum... Bunu yapabilmek herkes için değişen bir şey ama ben yine de sizlere bazı örnekler vermek istiyorum.
- Kendimize zaman yaratmakla stres kontrolüne başlayabiliriz. Örneğin televizyon seyretmek için ayıracağımız vakitte, haftanın her günü olmasa bile, belli günlerde kendimizle randevulaşabiliriz.
- Haftada 3 kez, 2 saat vakti yarattık ise zaten herşeyi çözdük...
- Bu vakitte herkes kendini rahatlatan ne ise onu yapabilir. Kitap okuyabiliriz, yürüyüş yapabiliriz, arkadaşlarımızla buluşabiliriz, resim çizebilir ya da çiçek ekebiliriz. Bu liste uzar gider...
- Bunu da yapamıyorsak, en önemlisi ve etkilisini anlatmak istiyorum. Günde 10 dakika sadece DURMAK. O kadar önemli bir eylem veya eylemsizlik ki. Sanki çok hararet yapmış bir arabayı soğutmak gibi düşünün. Bütün gün beynimiz, zihnimiz hiç durmadan çalışıyor ve yanma noktasına geliyor. Vücudumuz ona yetişmeye çalışıyor... Hiçbir şey yapmadan durmak, zihni soğutup tekrar düzgün çalışır hale getiriyor.
- Durmak meditasyonun ana fikri aslında. Ben meditasyon yapabilmek için senelerce ne kitaplar aldım, ne aplikasyonlar indirdim... Hiçbiri işe yaramadı. Bunu keşfettiğim gün resmen hayatım değişti. Bir koltukta, bir yatakta, otobüste, yolda, işyerinizin tuvaletinde (bunu eskiden çok yapardım, klozet kapağını kapatıp, üstüne oturup durmak) nerede isterseniz, sadece hiçbir şey yapmadan durun. Kafamızdan bir sürü düşünceler geçebilir, geçmesi de normal zaten. Sanmayın ki meditasyon yapabilmek demek hiçbir şey düşünmeden durabilmek demek. Ben sadece bu yüzden senelerce konsantre olamadım ve yapamadım. ‘’Ben düşünmeden duramıyorum, ben bu işi yapamıyorum’’ diyordum.
O düşünceler gelecek ki, geçecekler ve bizden uzaklaşacaklar. Ben bir meditasyon gurusu değilim ama tecrübem bu yönde. Günde 5 dakika bile dursak bir şey. Hatta ben bu yazı biter bitmez şu anda hemen durmaya gidiyorum. Size sevgilerimi gönderip, koltukta 10 dakika sadece duracağım.
Stresi kontrol altına alabildiğimiz zaman, zaten bir çok hormon ve kronik hastalığı da iyileştirmeye başlamış oluyoruz. Bunları uygulamak size şimdi zor gelse bile, kulağınıza su kaçırdım ya, o bana yeter...
Herkese sağlıklı, mutlu ve şekersiz günler dilerim
Sema Sumeli
Bütünsel Beslenme ve Fonksiyonel Tıp Sağlık Danışmanı
YORUMLAR