Yusuf Kerim’i annesine kavuşturun!
Deprem sonrası hissettiğim acı, öfke ve utanç neredeyse ilk günkü kadar taze…
Uzun bir süre gündemime başka bir konu dâhil olamaz diye düşünüyordum; Yusuf Kerim’le tanışıncaya dek…
6 yaşındaki Yusuf Kerim Sayın, dördüncü evre kanser hastası. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi görürken annesi Gülten Sayın, Gülen cemaatine üye olduğu iddiasıyla verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasının Yargıtay tarafından onanması üzerine 16 Aralık’ta tutuklanarak, Sakarya Ferizli Cezaevi’ne gönderilmişti. Anne cezaevine girdikten sonra baba Süleyman Sayın işinden ayrılmak zorunda kalmıştı.
Yusuf Kerim’in tedavi gördüğü hastanede "Annemi istiyorum" diye ağladığı görüntülerin sosyal medyada yayılması üzerine; #yusufkerimannesinekavuşsun hashtagiyle, birçok isim Adalet Bakanlığına seslenerek; anne Gülten Sayın’ın cezasının ertelenmesi talebinde bulundu. Çağrıların ardından anne Gülten Sayın’a ‘ziyaret hakkı’ kapsamında izin verildi. Anne, Yusuf Kerim’in yanına alınırken; baba ise hastaneden çıkarıldı.
Yusuf Kerim için siyasetçiler, insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşları tarafından anneye infaz erteleme ya da ev hapsi verilmesi için iktidara çağrılarda bulunuluyor.
Yusuf Kerim için change.org‘da da imza kampanyası başlatılmıştı. Kampanyanın açıklama metninde ise oldukça manidar olan şu satırlar yer alıyordu: "Biz 2 eşini öldüren adamın şartlı tahliye ile dışarı çıkıp; 3. eşini de öldürdüğü bir ülkede yaşıyorken, son günlerini yaşayan bir çocuğun annesine infaz erteleme uygulanması için bir yol bulunabilir."
Ama demek ki yetmiyor!
Bu acı için bu toplum ayağa kalkmalı ve Yusuf Kerim’i annesiyle buluşturmalı!
Bu dünyada cehennem diye bir şey varsa şayet şu an da Yusuf Kerim’in ve ailesinin yaşadığı şey olmalı.
Devlet ne işe yarar?
Çocukların yüzünü güldüremedikten sonra...
Annesinin politik duruşu, suçluluğu ya da suçsuzluğu şu an da en son ilgilenilmesi gereken konular.
Burada söz konusu olan 6 yaşında, ileri derecede kanser hastası olan bir çocuk.
Bu topraklarda şahit olduğumuz onca zulüm ve acıya rağmen kendi adıma hala hayata tutunabiliyorsam şayet en büyük kaynağım; çocuklar ve onların yüzünde görmeyi hayal ettiğim gülüşlerdir.
Dilerim bir gün çocuklar hapishanelerin olmadığı bir dünyada yaşarlar. Çünkü insanlar ne duvarların arasına kapatılabilir ne de düşüncelerin!
Uçurtmalar artık tel örgülere takılmasınlar, hep uçsunlar diye; Yusuf Kerim Annesine Kavuşsun!
YORUMLAR