Kabuk

Çok kabuk değiştirdim şimdiye kadar.






Ya da edindim; hayatımın bir yerinde bir şeyle karşılaşıp ona bir isim vererek ya da verilmiş bir ismi kabul edip üzerime giyerek... İhtiyacım vardı o an ona. Bir başka kabuğu (düşünce kalıbını, inancı) kırmama yardım ediyor, hayatıma yön veriyor, anlam katıyor ve beni bir yöne doğru büyütüyordu. İyiydim. Dünya çok güzeldi o kavramın, ismin, oluşumun, her ne ise onun penceresinden. Güzel insanlarla tanıştım. Büyüdük birlikte. Ya da tanışmadım ve yalnızdım. Değiştim. Fark etmez.


O sırada, eski kabuklarımı kırarken, yeni edindiklerimin de birer kabuk olduğunu bilmiyordum ama şimdi kabuk diyorum dahil olduğum bütün oluşumlara ve altında toplaştığım anlamlara, isimlere ve kavramlara da. Yolculuğun bir yerinde kendimi o kavram sandığım, kendime bir kimlik inşa ettiğim ve kendimi o kavramla tanımladığım için. Hayallerimle beraber o kavramın içine sıkıştığım için... Sanki ondan ibaretmişim gibi...


Bu bazen ekolojik yaşam oldu, bazen okulsuz eğitim, bazen bir başka annelik, şiddetsiz iletişim, bazen TV’siz, şekersiz yaşam, bazen permakültür ya da hepsi aynı anda alternatif bir etiketin altında... Fark etmez.


İstisnasız her bir kavramı aldım. Evirdim çevirdim ve bütün hayatıma onun penceresinden baktım. Değiştirdim, törpüledim, yeniledim, küçülttüm, büyüttüm. Hararetle anlattım. Paylaştım ve yanıma başka canlar da kattım. İçinde var oldum, içinde hayatımın anlamını buldum. Kendim için en doğruyu bulmuştum. Şahaneydi. Anlamlıydı. Çok.


Bazen o kavram etrafında yaşarken öyle bir an geldi ki, kavramın kendisine ihtiyacım kalmadı. Yok oldu adı. Önemsizleşti. Çünkü hayatımın içine yayılmıştı. İçselleşmiş, esnemiş, yeri gelmiş eğilip bükülmüş ve yepyeni olmuştu. Ne bir kimliği ne de o kimliğe ihtiyacı vardı artık. Hayatım ondan büyüktü, onu sindirmiş, içine almış ve eritmişti. "Okulsuz öğrenim" gibi. Artık o kavrama ihtiyaç duymadan, inanç kalıplarını kırıp, korkusuzca, kalıpsızca öğrenmeyi yaşar hale gelişimiz gibi. İster okullu ister okulsuz hem de. Sınırsız. Kabul içinde diğer bütün öğrenmeleri. Bu öyle böyle değil, dev bir kavram eritme...


Bazen de isyan ettim bir yerde. Ya da hayal kırıklığı beni yıldırdı, öfkelendirdi. Kabuk beni sıkmaya başladı. Seçimlerimi doğru ve yanlış olarak sınırlamaya, eğer şekerli bir şey yersem ya da çocuğum TV izlerse, öfkeyle bağırsam ya da bir dostuma mesela, suçlu hissetmeme neden olmaya başladı.


Kırdım onu.


Bazen öfkeyle, bazen de gayet sakin ve bilerek. Çünkü ben o değildim, yaşam o değildi. Ben ve hayatım o kavramdan topluluktan, onun çerçevesinden fazlasıydık...


Böylece soyundum bütün o kabuklardan. İbaret olmadığım için onlardan. Hayallerim, duygularım, seçimlerim onların içine sıkışamazdı. Benliğimin her yönü onların anlamlarıyla ifade edilemezdi. Bu mümkün değildi.


Kabuklarıma kızgın değilim ama şimdi. Çünkü kaçınılmaz buluyorum kabuk edinmeyi, aynı onu kırmayı bulduğum kadar.


Bu çok normal.






Elbette önce alacağım o anlamı ve arkasında bir dünya inşa edeceğim. Sonra o dünya yetmeyecek ve genişleyeceğim. Kavramların ötesini ziyaret edeceğim. Belki kavramın ardında bulduğum anlamdan vazgeçmeden, esneyecek, sınırlarında devrim yapacak, duygularımı ve ihtiyaçlarımı da dinleyeceğim.


Bilmem ve hatırlamam gereken tek şey var; ben kabuklarımdan ibaret değilim.

Beni tarif etmek için kullandığınız etiketlerin hiçbiri değilim.

Fazlasıyım. Ötesiyim ve bütün bunları tek tek kabukları giyip çıkararak bileceğim. Yolda öğreneceğim. Dengeyi böyle böyle keşfedeceğim.


Son zamanlarda daha bir kabuksuz hissediyorum ve dengede. Ama kim bilir daha ne kabuklar giyeceğim? Ve yine kim bilir? Belki de böyle denge hissederek devam edeceğim. Zira kabuğun sert kısmına çarpmadan üzerimdekinin bir kabuk olup olmadığını bilemeyeceğim.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Gene çok güzel bir yazı..
    CEVAPLA
  • Misafir Yazılarınız adeta terapi gibi iyi ki varsınız Sevgiler
    CEVAPLA
  • Misafir Güzel yazı. Hevesle içine girdiğimiz kabukları da, onlara göre veya onları kırarak şekillenen bizleri de normalleştirmişsiniz. Yine de kendime kızmaktan kendimi alamıyorum ben.
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.