Karım annemi istemiyor!

Yeşim hanım sizce ne yapabilirim?



35 yaşındayım. 5 yıllık evliyim. 3 yaşında kız çocuğu babasıyım. Babam öldükten sonra annem yalnız kalınca yanımıza taşınmasının uygun olduğunu düşündüm. Yaşlı kadın, yalnız kalmasın. Lakin karım annemi istemiyor. Bu fikri ona kabul ettiremiyorum. Sizce ne yapabilirim, ne yardan ne serden geçilmiyor işte...

(İstanbul'dan. A.)


Yeşim Tijen'in cevabı:



''Bir anneye sormuşlar en çok hangi evladını seviyorsun diye, kadın demiş ki : 'Hasta olanı iyileşene kadar, en küçüğünü büyüyene kadar, dışarıdakini eve gelinceye kadar.' Anneler her evladı için ayrı ayrı emek ve sevgi veriyor; ama biz evlatlar, gönülden istesek de ne yazık ki annemize evimizde yer açamıyoruz. Hayatımızı bizimle paylaşan eşimize sormak durumundayız.


Yıllardır bitip tükenmeyen gelin-kaynana sürtüşmeleri hepimizin ya hayatında ya çevresinde yaşanmıştır. Biri genç biri eski kuşak kadın ne isterler birbirlerinden? Niye bu kadar tahammülsüzdürler? Alıp veremedikleri nedir? En çok hemcins olarak onların birbirlerini anlamaları gerekmez mi? Kadın, kadının söylendiği gibi en büyük rakibi ve düşmanı mı gerçekten? Eğer ortada bir erkek varsa, evet rakibi oluyor, paylaşmak istemiyor kadınlar.


Aslında her şey çok eskilere dayanıyor, ta geçmişe. Gelin olmak bugünkü kadar kolay değilmiş eskilerde. Kuralları varmış gelin olmanın. Bu kurallar aynı masaya oturmasından tutun konuşmasının yasak olmasına kadar dayanıyormuş. Bugüne gelene kadar çok yol kat edilmiş. Belki bazı şeyler aşılmış diyelim ama hala gözle görülür bir sürtüşmenin var olduğunu görebiliriz.


Kayınvalideler de bir zaman gelin olmuş oysa. Ama ya düşüncesizlikten ya sevgisizlikten ya paylaşamamaktan, kayınvalide belki kendinin de bir zaman yaşadığı sıkıntıları gelinine yaşatabiliyor. Oğlunun hayatında baskın olma isteği bu çatışmaların önde gelen nedenlerinden biri diye düşünüyorum. Hem oğlunun annesi olduğundan hem yaşamın ve yaşının getirdiği tecrübelerinden dolayı gelininin sözünü dinlemesini isteyebiliyor. Gelin her şeyden önce bir gün kendisinin de yaşlanacağını hiç düşünmüyor veya çok uzak görüyor. Hayatında söz hakkı vermek istemiyor. Yaşamına karışılmasından hoşnutsuz olarak başlıyor didişmeler. En ufak şeyler pire iken deve oluyor, büyüyor. Annesiyle eşi arasında kalan erkek ne yapacağını bilemiyor. Annesine hak verse eşiyle, eşine hak verse annesiyle sorunlar yaşayabiliyor.


Hayatının 40–50 yılını belli bir tarzda yaşayan kayınvalidenin yanlış olduğunu düşündüğümüz davranışlarını, alışkanlıklarını bir anda değiştirmesini beklemek olmaz. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda fedakârlığın ve sabrın geline düştüğünü görüyoruz. Bu sabrı gösterebilmenin yolu; kayınvalideyi rakip değil anne olarak görmek ve o gözle bakmaya çalışmakla olur diyorum. Her gün yan yana oturmak kolay değildir. Birbirinin iyi yanlarından zevk alıp kötü yanlarına kızmamak için büyük bir yaşam deneyimi, akıl olgunluğu ve insan sevgisi gerekir. Bu, hem gelin hem kayınvalide içindir.


‘’Evlilik emek ister, paylaşmak ister, denge ister; yollar hep düz olmaz, virajlarda dikkat, yokuşlarda kuvvet, inişlerde sabır, bir de olmazsa olmaz sevgi ve saygı ister.'' Böyle özetlemişler evliliği. İki kişiyle yaşanacak gibi gözükse de hiçbir zaman iki kişi olarak yaşanmaz. Ailelerin de katılımıyla kimi zaman neşe kimi zaman sıkıntı olurlar hayatımızda. Ama iyi ki vardır büyüklerimiz hayatımızda.


Eşinizin her ne kadar annenizin gelişine karşı olduğunu bilseniz de, ona endişeleriniz ve kaygılarınızı ifade ediş biçiminiz, tüm samimiyetinizle anlatışınız onun düşünmesini sağlayacaktır. Yalnızca biraz zamana ihtiyacı vardır belki de.


Çaresizlik, bir sıçrama taşıymış. Sıkıştığımızda, çaresiz kaldığımızda bir anda çözümler üretmeye başlarız. Baktınız kabul görmüyor anneniz, o zaman zorlamanın bir manası olmaz. Hem eşinize hem size, en önemlisi de annenize sıkıntı yaşatmış olursunuz. İmkânınız varsa yanına bir yardımcı alabilirsiniz ve sizde sık sık ziyaret ederek onu evinden ayırmamış, huzursuzluk yaşamamış olursunuz. Diğer bir çözüm bakımevleri. Bizim gelenek-göreneklerimizle pek örtüşmüyor, henüz benimseyemedik Türk toplumu olarak. Günümüzde yüksek standartlarla çalışan bakımevleri olsa da; yok yok bu bize göre değil, evlatları olan ana-babalara göre değil diye düşünüyoruz.


Herkesin yerine biri konulabilir ama annelerimizin yerine koyabileceğimiz kimse yoktur. Bunu unutmadan eşinizle en doğru karara varabilmeniz umuduyla...


Sevgiler.


***


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim Tijen'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


Twitter: @yesimtijen


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Arkadasim 1.5 yıllık evli.Yasi 39 eşi 37.Cocuklari yok ve tedavi olmadan olmayacak belki hic olmayacak.Tek dertlestigi benim cok eski dostuz.Annesi ve babasi çok küçük yaşta ayrılmis.Babasi da başkasıyla evlenmis fakat annesi hayatını ona adayıp arkadasimi yoklukla büyütmus.Annesi yalnız yasiyor ve kendi işini kendi görüyor.Bazen telefonla ulaşamadığında beni arar gider bakarım evim yakın olduğu için.Kadin kendi halinde sadece oğlunun mutlu olmasinj isteyen,hayatta ki tek amacı o nu mutlu görmek isteyen bir kadın.Esi zengin bir aileden gelmemesine rağmen,insanlara tepeden bakan biriymiş,...
    CEVAPLA
  • Misafir Bn ikinci evliliğini yaptım.babam altı ayonce kaybettim annem covidoldu ve bnnkndi evimde ona bakımını yaptım sukur ayağa kaldırdım lakin eşim ondort gün bitmeeden arıza cikardi kendisininde ilk evliliginden iki çocuğu var ve gelip uzun yada kısa jalabiliyolar elimden geldigince kirmamaya calisiyirum lakin bnm annem söz konusu olunca ve annemin yüzüne bakarak bn üçüncü şahıs evimde istemiyorum dedi.sizce bn bu konuda nasıl bir yol izlemeliyim
    CEVAPLA
  • Misafir Yeşim hanıma katılıyorum diyemem söyledikleri bir çok kayın valide için doğru olsa da bazı kayınvalideler ile kesinlikle aynı evde yaşanılmaz benim kayın validem var bakıma muhtaç onun rahat yaşaması için kendi sağlığımdan oluyorum her gün en az 6 defa kucaklayarak yerinden kaldırıyorum yemeği ilacı
    CEVAPLA
  • Misafir Öncelikle yazdıklarım başkasının adına değil kendi adıma konuşuyorum . Yeşim hanımın da söylediği gibi annenin yerine kimseyi koyamazsınız .anneyi istemeyen kadın yada erkek olsun aynı şeyler mutlaka o kişilerinde karşısına çıkacaktır. Bana kalırsa yapilmasi gereken ya bi orta yol yada boşa
    CEVAPLA
  • Misafir kendi anne ve babasının yaşlanacağını kendisinin bu yaptığının bir yara olarak kalacağını vakti zamanı gelince sizinde aynı tutumu kendisine sergileyeceğinizi söyleyin
    CEVAPLA
  • misafir birgün aynı şeyin onun da başına gelebileceğini söyleyin
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.