Hayatımdaki tek sorun babam!

Merhaba Yeşim hanım. 19 yaşında, üniversite 1. sınıf öğrencisiyim. Hayatta herkesin sorunları ve dertleri vardır. Bazen hiç çözümü olmayan, malesef sadece sabır ile aşılanacak dertler. Hayatımdaki tek sorun babam galiba. Başka sorunlarım olsa da geçiyor bir şekilde, fakat babam asla! Dışarıdan çok iyi görünüyor, gayet beyefendi, saygılı, hoşgörülü biri gibi. Ama kimse dışarıdan göründüğü gibi değildir... Bunu babam sayesinde anladım. Ve şunu çok iyi biliyorum ki kravat takmakla gerçekten adam olunmuyor. Babam çok kısıtlayıcı. Eminim benim yaşımdaki kız arkadaşlarım da böyledir. Fakat babam kısıtlamanın sınırını aşmış diyebilirim. Camdan bakınca bile suç oluyor, perdeler kapanıyor ve hapishane hayatı yaşıyoruz. Annem de dahil hepimizi bu kısıtlamaya ve gerilemeye sürüklüyor. Benim özgürlükçü bir yapım var, babam sayesinde içime kapanık biri oldum. Ne söylesem lafı ağzıma tıkayıp hayır diyor ve geriye ağlamak kalıyor... Önceden de böyleydi güveni olsa da olmasa da. Bazı olaylar oldu güvenini sarstım ondan böyle yaptığını düşünüyorum. Psikolog bile şaşırıyor babamın yaptıklarına ve sadece "sabret" diyor. Sabır taşı olsam çoktan çatlamıştım ama dayanmak zorundayım. Geçmişte de böyleydi gelecekte de böyle olacak ve hiç değişmeyecek biliyorum. Babamın güvenini nasıl kazanabilirim? Onu değiştirebilmem mümkün mü? Yardımlarınızı ve dualarınızı bekliyorum. En içten dileklerimle... İyi çalışmalar...


Yeşim Tijen'in cevabı:



Daha çok zaman var onu anlamanıza sevgili okurum, bu nedenle size önce baba olmayı anlatmalıyım. Ailemizin gücü, korkularımızın sığınağı, sessiz kahramanlarımız, babalarımız. Ancak bu kelimelerle ifade edebiliriz onları. Geride durarak, her şeyi görüp duyarak hissederek, ancak gerektiğinde devreye girerek olaylara müdahil olan savaşçılarımızdır onlar. Dün olduğu gibi günümüzde de erkek kimliği çok güçlü, ama ya baba kimliği? O daha da güçlü olmak ve görünmek zorunda siz de farkındasınız değil mi? Beklenti çok babalardan, o da farkında bu beklentilerin. Hem kendiyle, hem diğer babalarla, hem de kaderleriyle mücadeledeler. Evdeki mücadeleyi de unutmamamız lazım.


Bir erkeği baba kılan ne dersiniz? Sorumluluk duygusu, feragat kapasitesi ve şefkati değil mi? Her yürek her beden babalık vasfını taşıyamaz, kaçar bazı erkekler zora gelince. Nasıl kaçar derseniz, sorumluluklarından kaçar. Çocuklarına aşık olmak, onlar için onlar gibi yaşamaya çalışmak, hayatını onlara adamaktır babalık. Derin bir duygudur, anneliğin nasıl kitabı yoksa babalığın da kitabı yoktur. Aileden kalan miras değildir. Babalık, annelikten sonra bebeğin doğumuyla başlar kadınlardan farklı olarak. Çocukluk yılları çok çabuk geçer baba için, ergenlik çağında babayı zor işler bekler, çocuklarla sürtüşme, kutuplaşma işte bu zamanlarda yaşanır. Bu zamanlarda anlaşmaya çalışabilmektir babalık. Babalık bir günde elde edilen bir sıfat değildir. Hiçbir şeyin lüks olmadığı, çoğu şeyin artık ihtiyaç haline geldiği günümüzde babalar şaşkın, babalar çaresiz, işi iyi giden geliri yüksek olanlar için babalık daha kolay. Sadece geriye verecekleri sevgi kalıyor. Ya iyi değilse? O zaman iş zorlaşıyor. Onlara düşen sürekli çaba, özveri bazen de yapamamanın verdiği hayal kırıklıkları kalıyor. Baba evde otoriteyi sağlayan kişiliğiyle de zor durumda. Bu görüntüyü sergilerken zor ulaşılır olabiliyorlar. O disiplini sağlamaya çalışmak, onları bir parça da ailesinden ayrıştırmıyor mu? Hiç dikkat ettiniz mi aslında ailenin en içe dönük kişisi babalardır. Zordur baba olmak vesselam.


Babayı anlamak kızlar için imkansız gibi bir şeydir. Ancak anlayışlı olmaya çalışırlar. Sizin anlamaya çalıştığınız gibi. Baskılarını, kısıtlamalarını abartılı bulurlar. Oysa baba da bir erkek olduğundan tüm hemcinslerini potansiyel bir tehlike olarak görürler aileleri için. Bazen bunu sizin babanız gibi gereğinden fazla abartsalar da maksatları sadece korumak, korumaktır. Bu nedenle babalarımızı severiz sevmesine de, anlayamadan biraz da öfkelenerek severek severiz.


Sert bir babanın gölgesinde yaşamak kolay değildir. İnsanın içine kapanmasına, isyankar olmasına neden olur. Hatta bazen aşırı baskıyı fark ettiklerinde anneler de yardımcı olur kızlarına. Yasaklar delinir, ufak tefek gizlilikler yaşanır. Babanızın söyledikleri, yaptıkları, yasakları sizin algıladığınız dış dünyayla ne denli uyuşuyor? Sizin algıladığınız ve içinde olmak, özgürce yaşamak istediğiniz o dünya farklıysa babayla çatışmaya girersiniz. Eğer örtüşüyorsa dünyalarınız huzurlu ve mutlu aile yaşamı yaşarsınız.


Ne kadar baskıcı olursa olsun o, sizin babanız ve siz onu anlamaya çalışmak zorundasınız, doğruları ve yanlışlarıyla. Tıpkı onun sizi tüm yanlışlarınıza rağmen bağrına bastığı gibi. Bildiği veya bilmediği, duyduğu veya başkalarının yaşadığı kötülüklerden korumak istiyordur sizi, biraz yanlış yol izlese de. Aslında sizinle daha çok konuşarak, size anlatarak bunu yapabilir, ama sizin babanız bu şekilde bir yol çizmiş. Tamamen doğru olmasa da onun ailesi için seçtiği ve bildiği yol bu. Bunu aşmak da sizin elinizde. Güvenini yeniden kazanarak, sonrasında yani o güveni kazandığınızda, konuşabilme hakkınız olacaktır babanıza karşı, sözünüzü dinleyecektir. Nasıl kazanabilirsiniz bu güveni? Öncelikle sizden beklenen sorumlulukları yerine getirerek. Nedir bu sorumluluklar bir düşünün. Aileniz sizden neler bekliyor? Zamanında evde olarak, verdiğiniz sözleri tutarak, yalan konuşmayarak, okulunuzda başarılı olarak, ailenizin de onaylayacağı arkadaşlıkları yaşayarak bu güveni kazanma yolunda adımlar atmış olursunuz. Benim güvenilir genç bir kızın nasıl olacağını anlattığım bir yazım var, oradan da faydalanabilirsiniz. Babanızın nelere önem verdiğini biliyorsunuzdur, bunları uygulayarak onu yeniden kazanabilirsiniz. Güvenilir insan olmanın hazzını seveceksiniz ve vazgeçemeyeceksiniz bu tutumunuzdan, inanın bu böyle. Yıllar yıllar sonra bugün dert edindiğiniz bu konuları gülerek hatırlayacaksınız. Ben de size sabır ve anlayış diliyorum. Unutmayın ki babanızın maksadı sadece kendince sizi korumaya çalışmaktır, sevgiler...


Sana baba demeye başladığımda,

Anlayamazdım seni.

Bir tek farklılığını kavrayabildim küçücük yaşımda,

Sessiz, suskun ama saygın,

Az konuşan, zor gülen, korktuğum ama sevdiğim.

Evet sen farklıydın,

Masadaki yerin, koltuğun hep sana özeldi,

Duruşun gibi.

Babalar böyle olur bildim.

Ne zaman bildim seni baba?

Ben de sustuğumda senin gibi,

Ben de az güldüğümde senin gibi,

Ailemi seyrederken bildim seni baba.

Seni, sen gibi olduğumda,

Bir adım geride durduğumda bildim.

Haklısın susmakta, az konuşmakta,

Zormuş baba olmak, baba.

Sana hep söylemek istedim,

Ama bir türlü dilleyemedim,

Sen benim için özeldin ve seni hep sevdim baba.

Hala vaktimiz varken, daha da geç kalmadan,

Susup da sakladığımız,

Bastırdığımız duygularımızı anlatalım mı baba?

Yarına kim kalır bilinir mi?

Zamanımız var mı?

Bilemeyiz ki baba.

O zaman artık susmayalım, kaderimizi yenelim.

Severim kaderle cebelleşmeyi,

Banane olacak işte demeyi,

Ne dersin ona dersini verelim mi?

Sen de istersin, istersin değil mi baba?


***


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



Twitter: @yesimtijen


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir ben 13 yaşındayım babamın annem bana artık hiç güvenmiyo herşeyi yüzüme vuruyorlar cidden çok yoruldum babamın annemin güvenini nasıl kazanırım :(
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.