Giriş: 05 Aralık 2014 Cuma

Sevgilim özür dilerim... demek istiyorum

Merhaba Yeşim Hanım, benim aynı üniversitede okuduğum bir çocuk vardı, okul bittikten 5 sene sonra konuşmaya başladık ve sevgili olduk ama farklı şehirlerdeydik. Çok güzel giden bir ilişkimiz vardı, üstüme çok düşüyordu. Bu da beni şımartmaya kendimi bir şey sanmama sebep oldu. Bu sefer iyi giden ilişkide sorunlar çıkarmaya başladım, benimle daha çok ilgilen falan diye... Biraz kıskanç bir insandı, ben de bu sefer onun üzerinden gittim, kıskandırmaya başladım, şuradayım, şununlayım, bununlayım diye. Bu sefer aramıza tamamen soğukluk girdi ve ayrıldı benden. Sebebini sorduğumda da imkansız olduğumuzu, ayrı dünyaların insanı olduğumuzu söylemeye başladı... İşleri çok yoğundu. O da onu, bunu bahane etti, bunaldım her şeyden diyerek ayrıldı... “Sevmiyor musun?” dediğimde “Sevmek istemiyorum, korkuyorum sonunun olmayacağından... Acı çekmeye gerek yok, başındayken bitsin” dedi. Ne yapmam gerekiyor? Çok seviyorum, hayatımda karşıma çıkan en düzgün insandı. O yüzden geri istiyorum. Ne yapmam gerekiyor? Uzun bir mail atmayı düşünüyorum, bunları onu kaybetmekten korktuğum için yaptığımı, aslında kimseyle buluşmadığımı, sırf kıskansın diye yaptığımı, pişman olduğumu dile getirsem işe yarar mı? İkinci şansı istemeli miyim?

Yeşim Tijen'in cevabı:

"Önceleri her kapıyı-telefonu ‘O’ sanırsın

Sonra emin olursun gelmeyeceğine.

Beklemek değil sevgili

Gelmeyeceğini bilmek yük olur yüreğime."

Ceyhun Yılmaz

Sizlere bugün keşkeleriniz var mı diye sormak istiyorum, cevabını bile bile... Herkesin illa ki bir keşkesi olur çünkü... Hatasız insan olmadığına göre hepimizin nur topu gibi bir keşkesi vardır diyebiliyorum. Ama bazı keşkeler insanın içini çok acıtır. Yara gibi durur yüreğinin tam ortasında. Bazıları için söylenir geçersiniz ama o yüreğinin tam ortasında olanlar insanı hep hüzünlendirir. Kiminin dostluk, kiminin iş hayatında, kiminin aşk ama illa var kaçırdığı fırsatlar. Ya geç farkındalık ya algılayamama... Nedeni her neyse hayat herkesin eline bir keşke tutuşturmuş, bak bir daha dikkat et, akıllı ol, bu keşkelere de iyi bak der gibi... Baktığımızı görmek, gördüğümüzü algılamak, içimize sindirmek... Hayat hep farkındalık istiyor aslında, uyanık ol, tetikte ol, geleni gör diyor ama bizler bazen kör, sağır, dilsiz olabiliyoruz. Hızlı hayatlarımıza yetişemezken tüm algılardan uzaklaşıp kaçırdığımız insan, fırsat, dostluk, her ne ise ardından dövünüyoruz.

Giden geri gelir mi? Gelse eskisi gibi olur mu? Konumuz aşk olduğuna göre o zaman hissedilen duyguların büyüsü var ya o büyü kaldığı yerden devam eder mi ne dersiniz? Düşünceler değişir sevgili okurum, aradığınızı bulamayınca duygular törpülenir, heyecan yitirilir, geriye hayal kırıklığına uğramış bir kalp kalır. O genç çocuğa da sizden kalan bu işte bir hayal kırıklığı... Küçük de olmamanıza rağmen neden böyle bir yanılgıya düştünüz ve farklı bir kimlikte tanıttınız kendinizi? Şımarık, sorumsuz bir genç kız gibi... Ayağa yere basan bir çocuk ki böyle bir genç kızın şımarıklıklarını çekmek istemedi. Size de gönlünüzü kazanmak için yaptığı hareketler, söylediği sözler, kısacası anılar kaldı. Şimdi onlarla boğuşuyorsunuz. Kendinize yapacağınız en kötü şeyi yapmışsınız; olmadığınız gibi görünmek. Bundan sonra daha farklı bir tutum sergilemenizi bekliyorum. Çünkü bu şekilde hiçbir ilişkinizde yol alamazsınız. Yaşadıklarınızdan zaten ders almış olduğunuzdan eminim.

Nerede ne yaptığından emin olunmayan biriyle ne kadar sürerse o kadar sürmüş ilişkiniz. Şimdi aslında öyle değildi, böyleydi deseniz inandırıcı olur mu? Ama umut etmek istiyorsunuz. Umut ne güzel bir şey değil mi? Yüreğimizdeki, gözümüzdeki bir ışık umut, bir bekleyiş. Ya umutlarımız olmasaydı? Ve siz de bu şansınızı deneyin. Ona tüm samimiyetinizle her şeyi açıklayın. Ayrı şehirlerde yaşadığınız için ne kadar etkili olur bilemiyorum ama en azından sizinle ilgili olumsuz düşünceleri değişir diye umuyorum. Bence bu umudunuza bir şans verin. Sevgiler…