Damadım kızımın evine gitmemi istemiyor!
Yeşim Hanım merhaba,
Benim üç aylık bir torunum var. İlk ve tek torunum. Dünya tatlısı. Onu o kadar çok seviyorum ki anlatamam. Ama kızımla damadımı rahatsız etmemek için evlerine çok sık gitmiyoruz. 10 günde bir ancak. Ancak beni çok üzen bir olay oldu geçen hafta. Telefonda konuşurken hacca giden bir komşumuzu ziyarete gittiğimden bahsettim kızıma. Ertesi gün onlara gidecektik eşimle. Kızım telefonu kapattıktan yarım saat sonra aradı. Kocasının evlerine gitmemizi istemediğini, hacdan gelen komşunun evinde mikrop kapmış olabileceğimi, ebola bile taşıyabileceğimi söylemiş. Kızımla telefonda ağladık karşılıklı. Ben hastaneye gidip sağlık taramasından geçeceğim ki temiz olduğumu ispat edeyim, torunumu görebileyim. Hiç damadımı görmek istemiyorum ama mecbur yüz yüze geleceğiz. Bana bu yaptıkları doğru mu? Kızımı üzmek istemiyorum ama beni böyle değersiz görmelerini de kabul edemiyorum. Yaptıklarının yanlış olduğunu anlamalarını nasıl sağlayabilirim?
Yeşim Tijen'in cevabı:
Bugünkü sorunumuz damat kayınvalide huzursuzluğu sevgili okurlarım. Biraz da damatları konuşalım, hep gelinleri çekiştirecek değiliz değil mi? Onlar da sorun yaşatabiliyorlar bazen. Sanırım daha sinsice yaşıyorlar sorunlarını. Kayınvalide demek sineye çekmek demek, kayınvalide demek bazı şeyleri görmezden, duymazdan gelmek demektir. Çünkü karşınızdakiler genç, karşınızdakiler çocuklarınızın hayatını paylaştığı, sizin de artık evlat olarak gördüğünüz kişiler. Zor değil mi kayınvalide olmak sevgili okurum? Eski bir tabirle ele karışmak. Zor olsa gerek, her ilişki zor kendi başına. Bütün ilişkilerde bu zorlara düşmemek için sınırlar istiyor zaten. Sınır konulmayan ilişkiler sorun getiriyor. Bunu hepimiz bir şekilde yaşayıp sınırlarımızı koymayı öğreniyoruz.
Yazınızı okuyunca bir süre düşündüm. 3 aylık bebeği olan damadınızın tutumunu çok fazla yadırgamadım. Sorun sadece bu olaydan ibaretse tabi. Ama damadınız sürekli bu tür davranışlar içindeyse o zaman durum farklı bir renge bürünür. İlk önce iyi niyetle bakalım isterseniz. Bebek çok küçük olunca ebeveynler titizlenebiliyor, bebeğe bir şey olur endişesiyle hepimiz yapmadık mı bunu? Onlara daha steril bir ortam yaratmak için kazınıp durmadık mı? Hatırlıyorum, çocuklarım bebekken bir misafir gelip gittiğinde evi yeni baştan temizler, kapı kollarına kadar silerdim, kazayla biri ayakkabıyla antreye girse deli olurdum emekleyen küçük bebeğim mikrop kapacak diye. Eminim siz de buna benzer şeyler yapmışsınızdır. Bu nedenle sorun sadece bu davranışından ibaretse hoşgörü gerekiyor. Damadınıza üzüldüğünüzü belirtin, kırıldığınızı bilsin ki bir daha dikkatli olsun. Artık hacca giderken oradaki mikrobik hastalıklar için aşı yapıldığından haberi yok sanırım. Türk hacıları daha özenli bir şekilde hac olayını yaşıyorlar günümüzde. Olumsuz olarak bakarsak bunu size söyleyen kızınızda hata buluyorum biraz, size daha yumuşak bir şekilde ifade edebilirdi durumu. Eziklik hissetmek, bunun hissettirilmesine izin vermek doğru değil.
Ağlayarak anneye bunlar söylenirse doğal olarak istenmediğinizi düşünürsünüz. Size sahip çıkacak ve değer görmenizi sağlayacak kişi kızınız. O sizi önemseyecek, değer verecek ki damadınızda bu tip davranışlara meyil etmesin.
Damadınızın sevgisini davranışlarınızla kazanacaksınız. Sizi tanıdıkça ya gerçekten sevecek ya da eşinin hatırına formaliteyi yapacak. Bu tamamen sizinle ilgili, olaylar karşısındaki tavrınız, insan ilişkileriniz, verdiğiniz tepkiler bu sevgiyi onda oluşturacak sevgili okurum. Aslında kayınvalide damat olarak cicim zamanlarını yaşamalısınız, daha sevgiyle, saygıyla, özenle yaklaşılması gereken zamanlar. Daha yeni evli, yeni damat, yeni baba, henüz yorulmamış, yıpranmamış. Sizce de öyle değil mi?
Gençlerin yanlışları olabilir, bizler suistimale uğramadığımız müddetçe sevgi dolu ve hoşgörülü olacağız. Sizin hoşgörü ve sevgi taşıyan davranışlarınızla insan olan doğru yolu bulur, hak ettiğiniz saygıyı ve özeni gösterir size, ama içinde iyi niyet yoksa ona ne yaparsanız yapın, ne söylerseniz söyleyin, sizi anlamaz. Başınızı dik tutup kendinize güvenin, iyi niyetinizi kaybetmeyin sevgili okurum. Kızınıza gidin, güzel torununuzu doya doya sevin. Çok rahatsız olursanız, damadınız iyi niyetinize rağmen ukalalıklar yapıyorsa, onun işte olduğu zamanlar gidersiniz. Umarım böyle olmaz, belki o da gereksiz endişesinin farkına varmıştır. Aksi bir durum söz konusuysa o zaman çağırın evinize, konuşun bu davranışlarının hesabını versin. Sonuca göre damadınızla aranızdaki mesafeyi ayarlarsınız. Zamanla daha güzel bir iletişim sağlayacaksınızdır. Sevgiler…
Bir Fincan Kahve
Söyle oradan orta şekerli bir kahve,
Yoksa sadesi mi?
Belki de acı seversin.
Hüüüp diye yudumlaya yudumlaya,
Keyfin olsa da olmasa da içersin.
Bir fincan kahveden
Niye bu kadar haz alır insan?
Odur, sohbeti koyulaştıran,
İçtiğinle sevgiyi çoğaltan,
Yine odur,
Muhabbet kurmak için bahaneler yaratan,
Üstüne üstlük bir de hatır bırakan,
Olmayacak umutları küçücük fincanda aratan.
Fallarla hayata tutunmayı uman,
Herkese türlü vaatler sunan,
Bir fincan dolusu kahvedir inan.
Orta yaşın bunalımlarını yudum yudum savuşturan,
İçeni sakinleştirip içemeyene kendini aratan,
Bir fincan dolusu kahve herkese iyi gelir, buna inan.
Yeşim Tijen
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR