Biz nişanlıyken eski sevgilisine dönmek istedi
"Yeşim Hanım merhabalar,
22 yaşındayken 3 yıllık bir beraberliğim vardı. Dolu dolu, herkesin imrendiği bir ilişki, ama şimdi enkazın altında kalan iki beden gibiyiz. Şöyle anlatayım: Sekizinci ayımızda filan erkek arkadaşım eski sevgilisi ile bir konuşma yapmış. Birbirlerini özlediklerini itiraf etmişler, tekrar deneyebilir miyiz diye geçirmişler akıllarından. Yüzüğümüz takılı o zamanlar ve o bana deli gibi aşık olup beni de kendine aşık eden, direk evlenme teklifi yapan 28 yaşında bir adam. Öğrendiğimde kaldıramadım, kabul edemedim, bu denli aşağılanmamıştım. İnsanın sevdiği adam tarafından hiç olarak görülmesi kabul edilebilecek bir şey değil. Allah işte denk getirdi ve bütün gemileri yaktım, yaklaşık 3 ay oldu, hala içim başka acıyor. Acımı yaşamadım, kapattım kendimi resmen beton döktüm yüreğime oysaki zaten zor bir hayata sahiptim. Onu da biliyorum, pişmanlıktan ölecek, çok perişan, mahvolmuş. Ben daha güçlü duruyorum, en azından dışarıdan kimse bunu anlamıyor, ama içimdeki ateşin verdiği yangını kelimelere dahi dökemem. 3 aydan sonra aradı, ben vicdanıma yenik düşüyorum, konuştum onunla. Neredeyse teselli edeceğim, oysaki paramparçayım. Şimdi öyle iki ölü gibi mesajlaşıyoruz. Ne yapacağımı bilmiyorum. Onu affedemiyorum ama çok da özlüyorum, seviyorum yani bu bir gerçek. Biliyorum tekrar da olamam, yapamam, midem almaz, yediremem kendime o yazışmalarda bir duygu vardı ve ben bunları okuyarak hissettim. Sizce nasıl bir yön vermeliyim hayatıma? Affetmeli miyim? Şimdiden teşekkür ederim."
Rumuz: Enkaz
Bugün günlerden pazartesi diriliş günü diyorum pazartesine. Bu yüzden de seviyorum pazartesileri. Hafta sonunun rehavetinden sıyrılıp sabah yürüyüşe çıktım. Kimle karşılaştım dersiniz? Baharla. Sıcacık karşımda duruyordu, özlemle selamlaştık. O bana ışığını, sıcaklığını yolladı, ben ona gülümsedim. Çağıra çağıra sonunda baharı getirdim. Kuş sesleriyle yürümek bana huzur verdi. Hoş geldin bahar! Ne iyi yaptın da geldin. Keşke her şey bu kadar basit olsa, bahar mutlu olmak için herkese yetse değil mi, ama yetmiyor. Benim sevgili okurumun bir sorunu var, küçümsenecek bir sorun da değil, ama eminim aşacak bu sorunu yüreğim öyle söylüyor.
Aşk her şeyi affeder mi sevgili okurlarım, bugün bunu soracağız kendimize. Evet biliyorum, her kafadan bir ses çıkıyor, affeder diyeniniz de var affetmez diyeniniz de. Hatırlıyor musunuz böyle bir şarkı da vardı: “Aşk her şeyi affeder mi?” Sevgi büyük olunca yüreğinizle savaşacağınızı bile bile, sırf kaybetmemek uğruna, bazen aşk ruhunuzu kanata kanata her şeyi kabul ediyor. Artık eskisi gibi olmayacağını bile bile. Bu kadınların bitmeyen çilesi, aldatılma korkusu. Hele bu zamanda aldatılmadan yaşamak imkansız gözüküyor. Kadının güzel, seksi, cilveli olması, üstüne üstlük marifetli olması bile tutamıyor erkeği. O, yine başka çiçeklere konma ihtiyacını duyuyor. İlla ki yakalanıyor da. Af dilemeler, pişmanlıklar, sonunda da yıpranan mutsuz, güvensiz kadınlar kalıyor geriye. 28 yaşında genç bir adam, üstelik de sözlü olup neden aldatır? Eski sevgiliyle neden mesajlaşılır? Yakalanmasaydı, bu iş buluşmaya gitmez miydi? Sözlü olup, resmi bir adım atılmış evliliğe doğru yürünürken, daha duygular taze, yaşanacak birlikteliğin heyecanı ve umudu varken insan eski sevgilide neyi arar? Yarım kalmış, bitmemiş bir duygunun peşinden gidebilir. Hala kendinde eksiklik hissediyordur, tatmin olma arayışlarıdır, ruhunda esen rüzgara kapılmıştır vs. Peki ya bu rüzgar yine eserse? Öyle ya, daha evlenmeden böyle bir hareketi yapabilen bir insan evlenince evliliğin sıkıntıları, yükleri ve de üstüne binen yorgunluğuyla daha da rahat yapar sevgili okurum.
Evliliklerde çocuk bahane oluyor, yaşanmış yılların hatırına deniyor, bir bahane buluyor affetmek için kadın kendine, ama sizin durumuzda bahane de yok bana göre. Tabii ki affedebilirsiniz, bu tamamen sizin vereceğiniz bir karar. Ben olsam affetmezdim, çünkü sizi yok saymış, bekar olarak ifade etmiş ki, bu, yakalanmasaydı olayın nereye varacağını anlatıyor bize. Ben affetmemenizi öneriyorum, hafifletici hiçbir durum görmüyorum. 28 yaşında bir erkekten bahsediyoruz, yeterli olgunluk ve zekaya sahip artık, neyi yapıp neyi yapmaması gerektiğini bilecek bir yaşta. Bir birliktelik güvenle başlamalı, huzursuzluk ve korkuyla değil. Çok güzel bir kızsınız, daha düzgün karakter sahibi bir erkeği hak ediyorsunuz. Acabaların içine atmayın kendinizi, evlilik sorumluluğunu taşıyabilecek bir erkeği bekleyin. Ümitsizliğe de düşmeyin. Her karakterde insan var, mühim olan seçmesini bilmek. Daha gençsiniz, şans verin kendinize. Affetmek için hafifletici nedenler bulmaya çalışmayın sevgili okurum. Esas sorun affettikten sonra yaşanıyor. Sürekli her şey irdeleniyor, her şeyi başka bir şeye bağlıyorsunuz, daha bir karışıyor kafanız. İyisi mi, yaraya tuz basın. Ben aşk her şeyi affetmemeli diye düşünüyorum. Sevgiler…
NİSAN
Geldin mi sonunda nisan,
Benim mevsimim deyip çiseliyorsun.
Din artık, öyle yağma, ıslanıyorum.
Bana onu hatırlatıyor her bir damlan,
Artık acıtmasa da yüreğimi,
Ben bir safderun,
Onu düşündürüyorsun.
Kapadım o defteri nisan!
Sahi, sen bilmiyorsun.
Her yağmur yağışında birlikteydik,
Gülerek sahiplendik,
Bizim yağmurlarımız olsun dedik.
Yine nisan geldi, yağıyorsun,
Nisanın bereketini toprağa sunuyorsun.
Yalnızım artık, yanımda yok görüyorsun.
O, sessizce yüreğimi alıp da gitti.
Dibe vuracağımı bile bile gitti.
Ondandır senin bana hüzün verişin,
Eylülden beter oldu bu gelişin.
Biliyorum, o babullahda, gönlü artık viran.
Güven bitti mi yeniden başlayamıyor insan.
Şimdi her şeyi sen de biliyorsun nisan.
Yağ yağabildiğin kadar, istersen de gürle,
Nasılsa yalnızlığın elinden tutmuş yürüyorum,
Biraz naif biraz kırılgan.
Baharın gelişini müjdeliyor ebabil kuşlarına bak,
Ebabil kuşları uçtukça hep ümit var insan için,
Biliyorum.
Sen yağmıyorsun yoksa bize mi ağlıyorsun nisan?
Hadi sus ağlama,
Bak ebabil kuşları gelmiş,
Yakında baharda gelecek demektir nisan.
Yeşim Tijen
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR