Bir türlü ayrılamıyorum

“Merhaba, 27 yaşındayım. Hayatıma giren ilk erkekle 2,5 yıldır bir ilişkim var. 10 yıllık lise arkadaşımla seneler sonra bir lise buluşmasında bir araya geldik ve aramızda bir etkileşim oldu… İlk başta her şey çok güzeldi diyebilirim. Karşımda heyecanlı, gözlerime bile bakmaktan sakınan, cümlelerini özenle seçen, duygusal ve tutkulu bir adam vardı. Ancak iki tarafın da çok fazla ayrıntıcı olması ve her şeyi haddinden fazla sorgulaması sebebiyle midir bilinmez, tartışmalar başladı. Zaman geçtikçe karşımdaki o duygulu, romantik ve ince adam bir anda yok olmaya başlamıştı. Gel zaman git zaman benim inisiyatifimle defalarca ayrılıklar yaşamaya başladık. Her ayrılıkta da beni kaybetme korkusuyla normale dönen ve bırakmayan bir insan görüyordum. Ama barışınca yine umursamaz haline dönüyordu. Kendimi değerli hissetmiyorum, karşımdaki adamın beni takıntı ya da alışkanlık haline getirdiğine inanıyorum, sahiplenilmediğimi düşünüyorum. Ayrılmak istiyorum dediğimde "Sen benim sonumsun!" tarzı cümlelerle bırakmıyor, ona karşı olan zaafımdan ve sevgimden ötürü her gidişimin sonunda yolum yine ona çıkıyor, pılımı pırtımı toplayıp "tam anlamıyla" gidemiyorum. Onsuzluğu da onunla bir hayatı da denedim, ikisi de bana çok fazla acı verdi ama karşımdaki insanı ailemin karşısına güvenle çıkarıp işte benim evleneceğim erkek bile diyemiyorum. Çünkü tutarlı ve oturmuş bir ilişkimiz olduğuna inanmıyorum. Erkek arkadaşım bazen çok tutkulu, çok bağlı bir adam gibiyken bir anda ilgisiz ve umursamaz bir insan haline dönüşebiliyor. Şu anda dahi ayrıyız. Birleşmeli miyiz, birleşirsek neler yapmalıyız bilemiyorum ama artık inancım çok zedelendi, çünkü iki tarafın da yetersiz olduğunu düşünmeye başladım. Yardımınıza ihtiyacım var.”


Yeşim Tijen’in cevabı:

Lise yılları en güzel zamanları içinde saklayan bir dönem. Yıllar sonra bir toplantıyla tekrar bir araya gelindiğinde içlerinizde geçmişe doğru bir özlem uyanıyor. Yeniden liseli oluyorsunuz, yeniden çocuk, yeniden masum ama daha akıllı bir liseli. Bu toplantılarla geçmişte yaşanamayan, akıl edilemeyen birlikteliklere bazıları için bir kapı aralanıyor. Hatta bazen açılıyor. Size de böyle bir kapı açılmış. Yıllarca kimseyle beraberlik yaşamayan siz, bu beraberliği yaşamaya başlamışsınız. Neden şimdiye kadar bir ilişki yaşamayan siz, şimdi bir ilişki yaşıyorsunuz? Çünkü karşınızdaki geçmişiniz, ona güveniyorsunuz ve geçmişinize inanıyorsunuz, karşınızdaki liseli masumiyetiniz.


Eskiden birini sadece sizin sevmeniz yetiyormuş. Hele bir de size aitse, tamam daha ne olacak? Yetiniyorlarmış. Beklentiler günümüzdeki kadar yokmuş. Eskiye bakınca gördüğüm, anladığım bu. Azla yetinmek her konuda böyleymiş. Kadınlar şimdi hep istiyor, daha çok, daha çok... Ne istiyor? İlgi tabii. İsteyecekler tabii, kadınların en doğal hakkı. Kadınların ilişkilerinde beklentilerini sıralarsak ilgi, ilgi, ilgi diye sıralarız ve sahiplenilmek. Erkek figürüne yakıştırılan en büyük beklenti sevdiğini sahiplenmesi. Bunlar olmayınca eksiklik hissediliyor. Kadın, kadınlığını hissedemiyor gözünde, kalbinde; erkek, erkek olamıyor. Eksik hissetmelerinizin nedeni bunlardan. Yaşadığınız ilişkide en önemli iki ayak yok. Dolayısıyla da sallanıp duruyorsunuz. Sağlam olmayan binalar gibi en ufak sallantı yıktı, yıkacak. Sevgi yok mu var, ama hissedilen eksiklikleri aşamıyorsunuz. Ayrılıklar yaşıyorsunuz. Ayrılıklar da neden uzun ve sessizce yaşanıyor? İkiniz de birbirinizden bekliyorsunuz, o gelsin. Bir nedeni de ayrılmayı gerçekten deniyorsunuz. Sonra yapamadığınızı hissederek geri dönüyorsunuz ama mutlu da değilsiniz. Yine bir ayrılık yaşıyorsunuz. Bir yanınız onu hala istiyor, bir tarafınız da vazgeçmek niyetinde. Neden bir türlü vazgeçemiyorsunuz? Biraz alışkanlık, biraz geçmişinizden vazgeçememek. Bir de acı çekmeyi göze alamamaktan, korkmaktan. Korkunun ecele faydası var mı? Yok…


Sevgili okurum, geç cevap veriyorum ama ancak sıra geliyor. Siz bu arada ne yaptınız bilemiyorum. Bu yaşanılan ayrılıklarla sorunları her defasında ortaya koyup çözüm getirememişseniz şimdiden sonra da getirmezsiniz. Erkek arkadaşınız bu, bundan fazlasını bekleyerek, umarak kendinizi kandırmayın. Olmuyorsa olmuyordur. Sizlere düşen güzel ayrılmak. Boşa geçmedi bunca zaman. Siz kendinizi, ne istediğinizi fark ettiniz, biraz daha siz oldunuz. Güzel bir ilişkiydi yaşadınız ama yürütemediniz. Arkasından ittirerek buraya kadar getirdiniz ve artık yoruldunuz devam ederseniz daha da çok yorulacaksınız. Mutsuzsanız cesarete ihtiyacınız var. Cesaret korkunun yanı başında sadece sizin çekip çıkarmanızı ve kararlı olmanızı bekliyor. Sevgiler…


***


Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com


@yesimtijen

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.