İhanetin affı olmaz ama ben affettim...
Merhaba,
11 aydır birlikte olduğumu biri var. Erkek arkadaşım ilişkimiz başladıktan 3 ay sonra askere gitti. İlk başta her şey çok güzeldi. En ufak kavgamızda onu bırakmamdan çok korkuyordu, hep ağlıyordu. Daha sonra sorunlarımız büyüdü. Umursamıyordu bunu, söylediğim zaman bağırıp çağırıp kavga ediyordu. Askerliğinin 4. ayında beni aldatmaya başlamış. İzne geldiğinde beraber uyuduk, o gece benim yanımdayken bir kıza mesaj atmış, konuşmaya başlamışlar. Ben bunu 1 ay sonra öğrendim. Hayatımın şokunu yaşadım. O gece sabaha kadar dizimde uyudu. 'Gitme' diye yalvardı, ağladı. İhanetin affı olmaz ama ben affettim. Kendimle çok savaşlar verdim ama başaramadım. Sevgim mantığımdan hep ağır bastı. Barıştık birkaç ay sonra sosyal medya hesaplarını kullanmaya başladı. Ben ekli değildim hiçbirinde ve onlarca kız ekledi. Hep sosyal medya yüzünden kavga ettik. 2 gün kapalı dursa üçüncü gün gidip tekrar kullanıyor. Şu an bir çıkmazdayım. Son 3 ayı kaldı. Kavgalarımız uzamaya başladı. 2 hafta küs kaldığımız oldu. Eninde sonunda ağlayarak yalvar yakar bana dönmek istedi. Hep kabul ettim halen de ediyorum. Bu aralar sürekli cinsellik konuşmaya başladı. Açık resimler istemeye başladı. Görüntülü konuşurken hep farklı şeyler görmek istedi. Askerde olur böyle şeyler dedim ve kendi sınırlarımı bilerek onu tatmin etmeye çalıştım. Çok da mutlu oldu. Sürekli özlediğini söylüyor ve hep bu yönde konuşuyor. Sosyal medya hesaplarını kapat diyorum 'bunaltma beni, üstüme gelme diyor' konuyu kapatmaya çalışıyor. 'İzne gelince yüz yüze konuşuruz' diyor ama niyeti farklı. Sevişmek istiyor, cinsel ihtiyaçlarını gidermek istiyor. Hep hayaller kuruyor gelince 'şöyle yapalım, böyle yapalım' diye. Ne yapmam lazım bilmiyorum... Allah rızası için yardım et, bana bir akıl ver. Bir çıkmazdayım. Her ayrılığımızda ailesi, arkadaşları bana ulaşıyor. Onun kötü olduğunu söylüyorlar ama barışınca da böyle oluyor. Tek ayrılık sebebimiz sosyal medya olmasına rağmen vazgeçmiyor 'askerdeyim beni sıkma' diyor. Gitsem 'dur gitme' demiyor sonra bin pişman geri dönüyor. Amacı ne artık anlayamıyorum... Cinsellik için mi benimle bilmiyorum... Gözüm kör gerçeği göremiyorum. İzne geldiğinde yanına gitmeli miyim? Askerde yokluk içinde onu tatmin etmeli miyim? Yanına gidip sorunları anlatıp ayrılmalı mıyım? Yoksa şu an iletişimi kesip askerden dönene kadar konuşmamalı mıyım? Başkasına gitmesinden, beni unutmasından korkuyorum. Ne yapmalıyım bilmiyorum?
Yeşim Tijen'in cevabı:
“Ben yaşamak istiyorum
Gencim daha
Söyleyecek çok şeylerim var
İnsanlara ve Allah’a”
Ümit Yaşar Oğuzcan, ben gencim yaşamak istiyorum demiş sevgili okurlar. Asıl mesele gençken her şeyi alabildiğine yaşamak mı? Bir kızdan diğerine, bir erkekten diğer erkeğe gençlikte yaşamak denince akla en başta bunlar geliyor değil mi? Ya da sınırları olarak kendini disiplin altına sokarak düzgün bir rotada yol alabilmek, yaşamak hangisi oluyor sizce? Birçoğunuz ilk tercihi savunuyorsunuz hayatı dibine kadar yaşayıp telef olmak ve etrafınızdakileri de telef etmek bundan yanasınız. Yaşayamadan yaş alanların bile ucundan köşesinden ben de faydalanayım diyerek bulaştığı sosyal paylaşım siteleri sağ olsun ne kadar faydalılar hayatı herkese yaşatıyorlar.
Nerede o irade? Nerede o meşhur değerlerimiz? Yaşanmadık bir şey kalmasın düşüncesiyle büyükler hayatı yaşayınca gençlerde bu güzel örnekleri hemen aldılar. Değerleri artık onlarda taşımamaya başladılar, onlarında gençler yaşamadıkları tatmadıkları bir şey kalmasın.
Zaaflar insanın en zayıf yerleridir, her an gevşemeye çözülmeye hazır. Sanki böyle bir toplum olduk; gevşek. Siz de farkında mısınız?
Siz sevgili okurum zaafları olan biriyle berabersiniz. Gevşemeye yaşamı sınırlar çizmeden yaşamaya hazır biri sevgiliniz. Sevgilinizin asker olması yaptıklarını nereye kadar telafi edebilir? Sadece huysuzluklarını telafi edebilir, aldatmalarını asker olması telafi etmemeli, kendinizi kandırmamalısınız. Bir sevgili eğer sevdiği kadından açık saçık görüntüler istiyorsa orada ona noktayı koymalısınız. Hoş görmemelisiniz. Sevgi varsa gerçek bir sevgi söz konusuysa o zaman beraberliğin içine değerler girer. Değerleri olan bir erkek sevgilisinden böylesi taleplerde bulunmaz. Sınırlarınızı siz bilmezseniz karşınızdaki hiç bilmez. O yüzden bu tarz yaklaşımlarına asla izin vermemelisiniz. Günümüzde artık evliliklerin garantisi yokken sevgililerin garantisi olabilir mi? Hem de aldatmalarını bile bile. Bir ilişkiyi bitirip geriye baktığınızda yaptıklarınızdan pişman olacağınız hareketleriniz olmamalı. Genç bir kız olduğunu unutmamalı ve yakışır şekilde davranmalı ki karşısındaki de buna saygı duymayı öğrensin. Kimse için kendi çizginizden ödün vermemelisiniz. Eğilen çizgiyi tekrar düzeltmek çok zor olur. Diğer bir husus; bugün için bu aldatmaları askerlik vs diyerek kendinize kabul ettiriyorsunuz ama yarınlarda ne yapacaksınız? Sanırım o zaman da başka nedenler bulup kabul ettireceksiniz, yaklaşımınız bunu gösteriyor. Sevmek her şeyi kabul etmek mi demek? İlle de o olsun da nasıl olursa olsun! Böyle yapmaya devam ederseniz sizden geriye ne kalacak hiç düşündünüz mü? Güvensiz, mutsuz, endişeli bir kadın kalır. Böyle bir kadın mı olmak istersiniz yoksa eşine güvenen başı dik bir kadın mı olmak istersiniz? Seçimleriniz bir bakıma yarınlarınızı size gösteriyor. Neler olacağı da bugünden belli oluyor. Yaptıkları kişinin aynasıdır derler ya, bu genç de bugüne kadarki davranışlarıyla kendisini size yansıtmış. Geriye bir karar vermek kalmış; bu aldatmalarla yaşamaya devam mı tamam mı? İnsanlar hep bir değişir, umuduna sarılırlar ve umutlanırlar. Boş umutlardır bu umutlar. Değişimi sadece kendinizde yeşertebilirsiniz o yüzden asla kendinizi kandırmayın. Ya bu ilişkiyi sizin şartlarınıza uygun yaşar ya da yoluna kendini kabul eden başkalarıyla devam eder. Bence olması geren bu. Birine seviyorum, ölüyorum, onsuz yaşayamam diyerek başkalarıyla beraber olan birinden hayır gelmez. Bana sordunuz; benim düşüncem bu, karar sizin. Ya her şeyi acı çekmeyi göze alıp kararlı davranacaksınız ya da böyle uçarı birine kendinizi harcatacaksınız.
Sevgiler…
YORUMLAR