Senem Fırat

Sosyolog, Yin Yoga eğitmeni, 2 çocuk annesi, eski reklamcı, sertifikalı aile danışmanı, internet editörü. Artık hepsi ya da hiçbiri. 2000'lerin başından, web 1.0 dönemlerinden beri buralarda. Tüm gençlik enerjisini bebek-aile sektöründe online medya, e-ticaret, basılı dergicilik alanlarına sarf etti ama aslında ilk hayali çiçekçi dükkânı açmaktı. Ekmek teknesi genel adıyla ‘internet’ oldu. Yani aslında toplum… Neye dönüşürse… İlk çocuğunun doğumu sonrasında beyaz yakalı hayatı biraz yorgunluktan, biraz da bizzat annelik etme sevdasıyla bıraktıktan sonra ‘karanlık tarafı’ tattı. Kısa bir dönem işe döndükten sonra, ikinci çocuğunun "ben yoldayım" demesiyle iş hayatından birkaç yıllığına uzaklaştı. Şahsi aydınlanmasını evde yalnız başına annelik yaparken yaşadı. “Bana damdan düşeni getirin” diyor. Kadın meselesi, çocuklar, yeryüzü, varoluş, bunlar kalbinin hep yanan ateşleri... Kadının özgürleşmesi ve "öz"ünü "gürleştirmesi" en büyük meselelerinden biri. Bunlara dair düşünmeyi, konuşmayı, yazmayı ömürlük bir vazife ve keyif biliyor. Gitar çalmayı özledi ama işte ona hiç vakit bulamıyor. 43 yıllık insan. Tüm kimliklerden azade, kendi insan oluş halini, insan olmayı araştırdığı bir evrede…