8 Mart reklamları nasıl olmamalı?
Cehenneme giden yollar iyiniyet taşlarıyla döşenmiştir diye bir laf vardır bilir misiniz? Her 8 Mart’ta hissettiğim bu. Kimi marka gerçekten iyi bir iş yapma maksadıyla, kimi marka da sırf şov olsun diye 8 Mart içeriği üretiyor. Göya kadın güçlendirme, eşitliğe katkı sunma gayreti gösteriyor fakat çoğu çaba bırakın fayda sağlamayı, cinsiyetçi tabuları daha da besleyip harekete zarar veriyor.
8 Mart içeriğinde neler denmemelidir, biraz bundan bahsetmek isterim.
1- “Kadınlarımız” demeyin.
Burada çok basit bir tursunol var. Erkeklerimiz der misiniz? Demezsiniz. Kadınlarımız da demeyin. Kadınlar zaten birilerine ait olmamak için mücadele veriyor. Birinin karısı, bacısı, kızı olmanın ötesinde bir kimlik inşa etmenin mücadelesi bu.
Bu iyelik eki tepeden bakar. Koruma kollama maksadı güder. Çocuklarımız, yaşlılarımız derken de duyarız aynı tınıyı. Kadınların buna ihtiyacı yok. Kadınlar bu söylemle güçlenmez. Demeyin.
2- “Kadınlar güçlüdür” demeyin.
Elbet güçlüdür. Fakat herkes kadar. Ekstra değil. Taşıyabileceğinden fazlasını üstlenmek durumunda bırakılan kadınlar tükeniyor, türlü türlü psikosomatik hastalıkla uğraşıyor.
Erkekler için böyle bir beklenti var mı? Hem iyi baba olsun, hem iyi para kazansın, hem evde çok hamarat olsun, hem çok bakımlı olsun, hep çok yakışıklı görünsün. Var mı böyle bir söylem? Yok. Kadınlar için de olmasın.
Kadınlar için çoğu zaman güçlü olmak bir tercih değil zaten, bir mecburiyet. Kadınlar güçlü olmaya mecbur kalıyor. Tam da bu sebeple bu başlığın köpürtülmesi kadınlar için fayda yaratmaz, kadınlara zarar verir.
3- “Kadınlar hayatı üretendir” demeyin.
Hayatı üreten olmak istemiyoruz. Hayatı paylaşan olmak istiyoruz. Herkesin sorumluluğunu gereği gibi yerine getirmesini ve eşit hak ve fırsatlardan yararlanmasını istiyoruz. Hem ev içi emeği ücretsiz sunup, hem tek başımıza çocuk yetiştirip hem de para kazanmak istemiyoruz.
Kadınların hayatı üretmesi demek, birinin üreten birinin tüketen pozisyonda olması demek. Biz denkleşmek istiyoruz. Eşitlenmek istiyoruz.
4- “Kadınlar göz kamaştırır” demeyin.
Bu en fenalarından biri. Yüzyıllarca bedenleri metalaştırılmış kadınların bu sebeple derin bir sömürü malzemesi yapıldığı bir arka planda kadınların güzel olmasına övgü yapmak bir iltifat değil, bir dayatma.
Kadınlar göz kamaştırmak istemiyor. Kadınlar işe makyajsız gittiklerinde “hasta mısın” lafını duymak istemiyor. Kadınlar doğumdan sonra “kurtulamadıkları” kiloları gündem olsun istemiyor. Kadınlar saçının beyazı, altının çizgisi için servet harcamak istemiyor. Erkeklerin yaşadığı o konforlu hayatı yaşamak istiyor kadınlar. Işıl ışık parlamaları gerekmeksizin, kimsenin göz zevkini dert etmeksizin.
5- “Kadın anadır” demeyin.
Kadınlar ana değildir. Olmak zorunda değildir. İsterse olur, istemezse olmaz. Erkekler babadır diyor musunuz? Demiyorsunuz.
Kutsanan annelik kadınları üzerindeki en büyük sömürü alanlarından biri. Bunu beslemenin bir faydası yok. Vurgulanması gereken yer burası değil. Fedakar ana olmak istemiyoruz, yaşamlarımızı istiyoruz.
Markaların ne yapması lazım?
Kadınların iş hayatında yaşadıkları sorunları fark etmeleri ve buna yönelik iyileştirme çabasına girmeleri lazım. Bunun iletişimini kurmaları lazım.
Desinler ki mesela “bizim markamızın şiddete tahammülü yok, bir iç yönerge hazırladık, herhangi bir şiddet olayının anında raporlanmasını teşvik ediyor ve gereken yaptırımı uyguluyoruz.”
Desinler ki mesela şu kadar kadın yöneticimiz var. Kadınların terfilerini çok önemsiyoruz. Önlerindeki cam tavanları kaldırmak için şu adımları atıyoruz.
Desinler ki mesela eşit ebeveynlik pratiklerinin desteklenmesi için babalık iznini de şöyle genişlettik. İşletmemizde çocuklara yönelik sağlanan hakların öznesinin kadınlar olmadığını farkındayız.
8 Martlarda çiçek istemiyoruz, indirim istemiyoruz, iltifat istemiyoruz. Bu mücadele bir hak mücadelesi. Hakların teslimini istiyoruz. Ayrımcılıkla mücadele çabası istiyoruz.
Samimiyetle elini taşın altına koyan her işletme mutlaka bunun karşılığını alır. Eşitlik için mücadele etmek işletmeler için sadece doğru olan değil, aynı zamanda akıllıca olan hamle.
YORUMLAR