Babalığı “tercih” edenler de bedel ödüyor mu?

Motherhood penalty diye bir kavram var. Türkçe’ye “annelik cezası” olarak tercüme ediliyor ama anlamı çok da karşıladığı söylenemez. “Madem anne oldun sonuçlarına da katlanacaksın” üzerinden adlandıran bir durum aslında. Kadınların anne olduktan sonra işyerlerinde çocuksuz kadınlara göre daha yetersiz görüldükleri, daha az yetkilendirildikleri, daha dezavantajlı pozisyona düşürüldükleri ile ilgili bir iddia. Bana kalırsa iddia olduğu da söylenemez, bir veri bu. Herhangi bir iş kolunda, herhangi bir sektörde, işyerinde en sıradan anketi yapın sonuç buna çıkar. Bütün istatistikler bunu gösteriyor. Kadınların istihdamdan geri bırakılmalarının, daha düşük ücret almalarının, terfi engellerinin önündeki en büyük engel bu annelik rolü ve ona biçilen/yüklenen anlam.


Bu konuyu gündeme almama birkaç gün önüme düşen şu twit sebep oldu, birebir yazıyorum: “Sabah kalkıp kahvaltı edip yıkanmış ütülenmiş giysilerini giyip ev çocuk düşünmeden işe gitmek, büyün gün ev çocuk düşünmeden çalışıp iştekilerle sosyalleşip akşam eve çocuğa yetişme derdi olmadan istediğin saatte eve dönmek ve evde hazır yemek bulmak bir lükstür.” Bu twiti en çok üstüne alınan ve saldıranlar kimler olmuş biliyor musunuz? Çocuksuz kadınlar. Halbuki ben bu twiti okuduğumda aklıma ilk gelenler babalardı. Sabah çocuğun kahvaltısını düşünmeyen, işyerinde çalışırken çocukla ilgili gündemi olmayan, eve döndüğünde yine önce kendi ihtiyaçlarına odaklanabilen babalar geldi aklıma ki ne yazık ki çok kalabalıklar.


Erkekler için kabul edilen normal bu. Zaten olağan olan, sıradan olan bu. Böyle yaşadığı için herhangi bir eleştiriye maruz kalmaz. Babalığı sorgulanmaz. Bir parça fazlasını yapsa, çocuğun bakımıyla ilgili (eşit bile değil) bir kısım rol üstlense “mükemmel baba”, “ideal koca” olur zaten toplumun gözünde. Erkeklerin bu twitte bahsedilen konforları onlara koşulsuz sunulmuştur adeta. Oysa bunun bir bedeli var ve bedeli ödeyen taraf konfora sahip olan taraf değil. Odak noktanın burası olması lazım bana kalırsa. Çocuk yapmayı “tercih etmemiş” kadınların bu konfora sahip olması altında da bir seçim var bakın. Sürekli adı koyulan bir “tercih” söylemi var. Yine bir karar var. Hayatın olağan akışında elde ettiği bir sonuç değil bu. Ancak çocuk yapmayı seçmezse elde edebileceği bir sonuç. Bunu görebilmek lazım.


Çocuklu/çocuksuz erkeklerin konforunda değil de çocuksuz kadınların konforunda gözü olanlara bir dönüp kendileri sorgulamalarını öneririm. İçlerine kontrolsüzce nakşedilmiş mizojiniyi (bir diğer deyişle kadın nefretini) bir sorgulamayı tavsiye ederim. Bu saldırı hemen bir karşı atakla sonuçlanır çünkü.


Çocuksuz kadınlar işyerlerinde çocuklu kadınların işlerini kompanse etmeleri gerektiğinden, dolayısıyla daha çok çalışmaları gerektiğinden, bunun adaletsizliğinden dem vurur. Çocuklu kadınların eşit ebeveynlik savunuculuğu veya işyerinde ayrımcı muameleye tabi olmama talepleri “doğurmasaymış o zaman”la karşılanır. Tam da bunun önüne geçebilmek için beraber hareket edebilmemiz lazım. Aynı cephede olduğumuzu görebilmemiz lazım.


İçimde kanayan bir yara bu adeta. Defalarca tane tane yazmak isterim.


Kimse çocuk yapmak zorunda değil.


İnsanlar çocuk yapma kararlarını toplumsal cinsiyet rollerinden bağımsız veremiyorlarsa bunun her açıdan adil bir seçim olduğundan söz edemeyiz.


Çocuk yetiştirmenin en az iki kişiyle yapılması gerekir.


Analık kutsalsa, babalık kadar kutsaldır.


Bir kadın anne olduğu için işyerinde ayrımcı muameleye maruz kalıyor ama bir erkek baba olduğunda bu yaşanmıyorsa orada net bir adaletsizlik var demektir.


Hedefimiz her zaman herhangi bir muameleden az ya da çok zarar gören taraf değil, bunun “kaymağını yiyen” taraf olmalıdır.

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Çok güzel çok net teşekkür ederiz ????
    CEVAPLA
  • Misafir O kadar doğru ki
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.