Torba yasalar, fiili af ve idam çığırtkanlığı

Öncelikle torba yasa ne demek, onu bir konuşmamız lazım çünkü dünyanın en acayip hukuk katliamlarından biri. Yasa yapım sürecinin bir formaliteden ibaret bırakıldığının ifşası gibi bir uygulama.


Bildiğiniz üzere yasaları meclis yapar. Yasaların bir numarası ve tarihi olur. Herkesin yasa numarasıyla bildiği canımız kanunumuz misal: 6284 sayılı Kanun. Yasaların çeşitli maddelerin değiştirilmesinin yine bir yasa ile yapılması gerekir. 6284’ten devam edecek olursak; 6284 sayılı Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun diye bir kanun metni yazılır. “Madde 1: 6284 sayılı Kanun’un falanca maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir” gibi hükümler yazar. Bu değişiklik kanununda sadece ilgili kanuna dair hükümler yer alır.


Bir kanunda değişiklik yapılmasına dair kanun taslağı hazırlanır, meclisin oyuna sunulur. Oylama yapan milletvekilleri o belirli kanuna yönelik yapılan belirli değişikliklere yönelik kabul ya da red oyu verir. Olması gereken uygulama budur. "Bazı maddelere kabul oyu veriyorum, bazılarına red oyu veriyorum" denemez. Topluca kabul veya red seçeneği söz konusudur.


Peki torba yasalarla bu uygulama nasıl oluyor? Bir tane yasa yapıyorlar. Her bir maddesinde başka başka kanunların maddelerine dair değişiklik düzenlemesi yapıyorlar ve topluca oylanıyor. Meclisteki salt çoğunluğu tutturan bir parti de var malum. Tek oylama ile birbirinden alakasız onlarca başlıktaki kanunlarda değişiklik yapılmış oluyor. Torbaya doldurulmuş mevzuat diyebiliriz. 15.07.2023’te Resmi Gazete’de yayınlanan torba yasanın adı da şu mesela: 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi İçin Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası İle Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun. İsme bak, satırlar sürüyor.


Madde 1 ek motorlu taşıtlar vergisine dair mevzuat değişikliklerini düzenlerken, Madde 2 emekli sandığına, Madde 3 afet yardımlarına ilişkin düzenlemeleri içeriyor. Böyle karman çorman bir düzenleme. Kanun yapma tekniğinde yeri olmayan, tam bir düzensizlik örneği. İşte böyle döner sermayeden, ağız ve diş sağlığından bahseden kanunun içinde bir de Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'a yapılan değişiklikler yer alıyor. İnfaz yasası dedikleri de bu kısım. Özetle "Covid sebebiyle izinde olanların cezaevine dönmesine gerek yok" diyor. "Mümkün olduğunca adli suçluları önce açık cezaevine alacağız, oradan salıvereceğiz" diyor. "Terörle mücadele adı altında içeri aldıklarımız hariç diğerlerine genel af getirmek zorunda kaldık, cezaevleri doldu çünkü" diyor. Yani derin bir gözle okunduğunda bunu dediği görüyoruz.


Bu ülkede “bu cezanın yatarı ne?” diye bir ifade var. İnanın avukatın ve hatta savcıların bile "tak" diye hesabını yapamayacakları garabette bir düzenleme. Kanunda 15 yıl ceza öngörülen suçların 3 yıl yatıp çıktıklarını görüyoruz. Ceza kanunu caydırmayı amaçlar. Ceza kanunu ıslahı amaçlar. “Ne var sanki, 2-3 yıl yatar çıkarım” söylemlerinin yaygınlaştığı bir adalet ikliminde bu infaz düzenlemesinin sağlayacağı tek şey suçun yaygınlaşmasıdır.


Son dönemlerde infial yaratan gerek tekel bayisinde yaşanan cinayet gerekse basına yansıyan diğer suçlar akabinde yine ortaya “idam geri gelmeli” söylentileri çıktı. Oysa hürriyeti bağlayan cezalar bakımından mevcut düzenlemelerin gereği gibi uygulanmadığı ortamda sorumluluğu cezaların azlığına bağlamak manipülasyondan başka bir şey değil. Cezasızlık, bir eylem sonrasında cezalandırılmayacağını bilmek, suç işleme motivasyonunu arttırır, bu doğru. Bu hallerde atılması gereken en öncelikli adım orta çağın kısas zihniyetindeki idamı çağırmak değil etkin yargılama yapmak ve cezaları en etkin çekilde uygulayarak infaz etmektir.


Bu çağda hukuki bir cezalandırma yöntemi olarak idamı savunanların idam yürürlüğe girerse adli suçlular nezdinde uygulamayacakları da açıktır.


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.