Boşa geçen zaman, geri gelmeyen fırsatlardır
Bir yılın kıymetini bilmek istersen, sınıfta kalan bir öğrenciye sor.
Bir ayın önemini anlamak için, erken doğmuş bir bebeğe sor.
Bir haftanın ne kadar değerli olduğunu, gazete çıkaran bir editöre sor.
Bir günün nasıl geçtiğini, günü kazançla kapatan bir işçiye sor.
Bir saatin ne anlama geldiğini, sevdiğini bekleyen birine sor.
Bir dakikanın önemini görmek istersen, uçağını kaçıran bir yolcuya sor.
Bir saniyenin nasıl değiştirdiğini, kazadan kıl payı kurtulan birine sor.
Bir anın bile ne kadar değerli olduğunu bilmek için, sana gerçekten değer veren birine sor.
Ne büyük hazine şu zaman. Yaş ilerledikçe kıymeti bilinen ancak geri döndürülüp tekrar tekrar kullanamadığımız bir birikimdir. Her gün yaşam kumbaramıza 86.400 saniye yükleniyor ve biz bu birikimi harcıyoruz. Buradaki en önemli kısım ise zamanımızı nelere, nasıl harcadığımızdır. İnsanda bilinçli zaman yönetimi 18-25 yaş arasında gelişmeye başlarken, 25 yaş sonrasında tam anlamıyla otururmuş. Tam da bu yaşlar; hayata atıldığımız, ayaklarımız üzerinde durmaya çalıştığımız ve parayla tanışmaya başladığımız dönemler.
Paranın konuşulmasının ayıp olduğu çocukluktan geldik bugünlere. Şimdiden geçmişe baktığımda sanki zenginliğe giden yol gizli bir şey ve bu durum herkesle paylaşılmıyor algısı yaratılıyordu. Oysa ki konuşabilen varlıklar olarak parayla ilgili hususları konuşmaktan çekiniyorduk. Merakımızı dedikoduya dönüştürüp, başkasının malı züğürdün çenesini yoruyordu.
Bu yazımda sizlere, ne kadar erken yatırıma başlanırsa birikimlerin kar topu gibi büyüyeceğini anlatmak istiyorum. Çünkü zaman, yatırımın en büyük dostu ve takım arkadaşıdır. Bizler ise hayat yolculuğumuzda çoğunlukla acı deneyimlerle öğreniyoruz. Oysa ki ne gerek var yürünen yolları ilk defa keşfeder gibi tekrar yürümeye. Tecrübe sahibi insanları dinlesek ve deneyimlerinden faydalansak hayatımız belki daha kolay olur.
Bileşik faizi hiç duydunuz mu? Bu yazıyı okuyanların çoğunluğu gibi bu kavramı ilk duyduğumda bu nedir demiş ve öğrendikten sonra çok şaşırmıştım.
Bu konuyla ilgili Albert Einstein’a atfedilen ünlü bir söz okumuştum. “Bileşik faiz, dünyanın sekinci harikasıdır. Onu anlayan kazanır, anlamayan öder.” Bu sözün gerçekten Einstein tarafından mı söylendiği kesin değildir ancak finans dünyasında sıkça kullanılan ve bileşik faizin gücünü vurgulayan popüler bir alıntıdır.
Bileşik faizin küçük yatırımları nasıl büyük servetlere dönüştürebileceğini anlatan bu söz, sadece finansal yatırımlarda değil, bilgi, beceri ve emek gibi alanlarda da geçerli bir prensibi ifade ediyor.
Faiz, enflasyon gibi basit kavramların ne anlama geldiğini bilmeyen o kadar çok insan varken bileşik getiri ve bileşik faiz kavramı belki şimdilik ağır gelmiştir. İş hayatının içinde biri olarak yıllar sonra bu kavramlarla barışıp aslında ne kadar kolaymış demiştim.
Bu yazıyı okurken parayla ilgili tüm önyargılarınızı bir dolaba kilitleyin ve gelin bileşik faizin yatırımdaki gücünü öğrenme seyahatine çıkalım.
Bileşik getiri, yatırımın zaman içinde kazandığı getirinin tekrar yatırıma eklenmesiyle katlanarak büyümesidir. Başka bir deyişle, faiz getirisi sadece anaparaya değil, geçmişte kazanılan faizlere de eklenir. Böylece yatırım zamanla daha hızlı büyür. Bunu anlamanın en basit yolu; basit faiz ile bileşik faiz arasındaki farkı görmektir.
Basit faiz, sadece ana paraya faiz işler.
- Diyelim ki 10.000 TL yatırım yaptın ve yıllık % 10 getiri elde ediyorsun. Her yıl sadece 10.000 TL’nin %10’u kadar faiz ( 1000 TL) kazanırsın.
- 10 yıl sonra toplam paran: 10.000 TL + (10 yıl*1000TL) =20.000 TL
Bileşik faizde ise hem anapara hem de önceki faiz kazançları üzerinden faiz işler.
- İlk yıl sonunda 10.000 TL*%10 =1000 TL faiz kazanılır. Faiz anaparaya eklenince yeni bakiye 11.000 TL olur.
- İkinci yıl 11.000*%10=1.100 TL faiz kazanılır. Faiz anaparaya eklenince yeni bakiye 12.100 TL olur.
- Üçüncü yıl 12.100 TL*%10= 1.1210 TL faiz kazanılır. Faiz anaparaya eklenince yeni bakiye 13.310 TL olur.
- ….ve böyle devam eder.
10 yıl sonra toplam paran 25.937 TL olurken , basit faizde 20.000 TL olmuştu. Bileşik faiz sayesinde 5.937 TL daha fazla kazandın.
Aynı 10.000 TL’yi 20 yıl veya 30 yıl boyunca değerlendirirsek; 20 yıl sonra 67.275 TL, 30 yıl sonra 174.494 TL oluyor. Gördüğün gibi yatırım süresi uzadıkça kazanç katlanarak artıyor. Bu örnekte 30 yıl beklediğinde, sadece 10 yıl daha daha fazla bekleyerek paranı neredeyse 2,5 katına çıkarmış oluyorsun. İşte bileşik getirinin büyüsü burada, ne kadar uzun süre beklersen kazancın o kadar hızlı artıyor. Çocuğumuz yeni doğduğunda onun niyetine her ay küçük miktarda düzenli yatırım (BES, temettü veren hisse senetleri, yatırım fonları, tahviller ve eurobondlar, vadeli hesaplar, altın ve gümüş vb.) yaptığımızı düşünelim. Çocuğumuz 20-30 yaşına geldiğinde onun için yaptığımız bu birikimi ona verip hayatını kurarken büyük bir destek olabiliriz. 1 her zaman sıfırdan büyüktür, eğer küçük paralarla birşey olmaz kafasındaysanız, sıfır elde var sıfır olacaktır.
Zamanın gücü neden önemli? Çünkü bileşik getiri en çok yıllar geçtikçe büyüyor.
Diyelim iki arkadaş var: Ayşe ile Fatma
- Ayşe her yıl 5.000 TL yatırım yapıyor ve bunu sadece 10 yıl yapıp bırakıyor.
(Toplam 50.000 TL yatırıyor.)
- Fatma Ayşe’den 10 yıl sonra yatırıma başlıyor ama 30 yıl boyunca her yıl 5.000 TL yatırıyor. (Toplam 150.000 TL yatırıyor.)
Peki 40 yıl sonra hangisi daha çok paraya sahip olur derseniz; Ayşe toplamda 50.000 TL yatırmasına rağmen 40 yıl sonra yaklaşık 2.650.000 TL’ye sahip olurken Fatma ise 150.000 TL yatırmasına rağmen 40 yıl sonra 1.500.000 TL’de kalıyor. Çünkü Ayşe bileşik getirinin avantajını erkenden kullandı ve zamanın gücünden faydalandı.
Erken başlayan, daha az yatırarak daha çok kazanıyor. Zaman uzadıkça kazanç katlanıyor. Bileşik getiriyle paran, sen uyurken bile büyümeye devam ediyor.
Basit ve sade şekilde sizlere yatırıma ne kadar erken başlarsak o kadar büyük kazanacağımızı anlatmak istedim. Bundan sonraki yazılarımda ise sizleri adım adım bileşik getirisi olan yatırım araçları ile tanıştıracağım. Bugün küçük bir yatırım yapmak gelecekte büyük bir servete dönüşebilir. Ben yatırımdan anlamam, kocama bıraktım bu işleri diyen birçok kadın tanıyorum. Kredi borcundan dolayı takibe giden, kumar ve alkol bağımlılığı nedeniyle parayı düşünmeden harcayan, maceraperestliğe soyunup tüm parasını risk alarak batıran kadın ise çok tanımıyorum. Kadına öğretilir ve alan açılırsa parayı çok iyi değerlendirip katlayarak büyütür.
“Başarı, cesaret ve azim isteyen bir yolculuktur. Bir kadın isterse, o yolda hiçbir engel duramaz.” Zaman geçer, geri dönmez… Bu yüzden her anı dolu yaşayalım, çünkü hayat kaçan saniyelerle değil, hatırlanmaya değer anlarla güzeldir.
Bu yüzden daha sonra demek yerine, şimdi paramızın yönetimini öğrenip yatırıma başlamalıyız!
YORUMLAR