Vicdanın sustuğu yerde hiçbir cüzdan bizi kurtaramaz

Dünya ve memleket yangın yeri… Ne yapacağımızı şaşırmış durumdayız. Üzerimizde kimi nasıl koruyacağımızın yorgunluğu varken yola devam etmek çok zorluyor. Bize dayatılan kalıplar bizleri kapana sıkıştırmış, şimdiye kadar doğru diye öğretilenler çoktan yanlışa evrilmiş.


Biz kadınlar nereye yetişeceğimizi bilemiyoruz. Bir arkadaşımız gerçekten yürekten “nasılsın” dediğinde gözlerimiz doluyor. Artık çok sıkıldık maskelerle yaşamaktan, iç dünyamızla dış dünyamızın uyumlu olmamasından, ruhumuza ağır gelen sorumluluklardan, başkalarının yüklerini taşımaktan ve toplumun kendine hak görerek bizlerin yaşamı hakkında konuşmasından ve dayatmalarından.


Biz yeter diyemediğimiz noktada bedenlerimiz hayır diyerek bizleri durduruyor. Aslında verdiği mesaj sen olmasan da hayat devam ediyor. Doğduğumuzdan itibaren bizlere hep başkalarını önceliklendirerek yaşamak öğretiliyor. Kafamıza taş düşüp anlayana kadar atı alan üsküdarı geçiyor, olan yaşayacakken yaşayamadığımız yıllarımıza oluyor. Durup uzaktan hayatlarımıza bakmayınca biz neler peşinde koşuyoruz farkında olamıyoruz. Hayatımızda yaşadığımız kırılımlarda ise kendimizi şimdiki aklım olsaydı, ah keşke şöyle yapsaydım derken buluyoruz.


Hayat ise bir taraftan çok basit gibi görünürken bir taraftan da çok zorluyor. Zorlandığımız zamanlarda ne düşündüğümüz, nasıl tepki verdiğimiz, nasıl algıladığımız süreci nasıl geçireceğimizi belirliyor. İşte bütün mevzunun sırrı burada saklı. Peki ne kadar farkında olarak yaşayabiliyoruz? Kontrolümüz dışında bir sistem kurulmuş, bizler ise sadece figüran oyuncular olarak yaşama eşlik ediyoruz. Kendi hayatımızın başkahramanı biz isek, bize dayatılan ve bize uymayan roller içinde yaşadığımızı sanarak hikayemizi mış gibi yaşamış olmuyor muyuz?


İşte hikayemizi kendi irademizle tekrar yazmaya niyet ettiğimizde; sağlığımız, finansal gücümüz ve ruhsal dayanıklılığımız devreye giriyor. Paul Auster der ki "Kendini bulmanın tek yolu, tanınmadığın bir yerde yeni hayat kurmaktır". Bunun için başımızı alıp gitmek mi gerek. Mevcut hayatımızda bunu yapmanın yolu yok mudur? Ağaç gibi kök salmışken kuşlar gibi özgür olmak isteyen bizlere sunulan çıkış yolları neden tüketime evriliyor? Çare olarak sunulan herşey neden paralı? Lafta mı kalıyor basit şeylerin getirdiği mutluluk. Temel insani ihtiyaçları karşılamakta güçlük çeken insana zaten herşey saçma geliyor.


Yaşadığımız memlekette her şey anlamını yitirmiş durumda, sosyal çürümenin ayak sesleri yeni bir yaratıma hizmet edeceğini haber veriyor. Ancak bizlerin her sabah kalktığımızda memlekette olup bitenlere üzülmekten gücü azaldı. Anladık ki tek başımıza yetemiyoruz hayatımızı güzelleştirmeye. Parayla satın alınamayan değerlere su gibi ihtiyacımız var.


İnsanların finansal okuryazarlığını artırılması için çıktığım yolda bana da tek başına para ve ekonomiden bahsetmek saçma geliyor. Çünkü bu hayatta her şey o kadar birbirine bağlı yaşam sürüyor ki… Bir taraftan hayatta kalıp devam etmemiz gerekiyor, devam edebilmek için sağlık, para ve huzur şart. Sonra kendimi sakinleştirme yolları bulup kendimi teskin ediyorum. Küçük adımlar küçük alışkanlıklar hayatın tohumlarıdır deyip karadeniz girdabı gibi bizi içine çekip boğulmamızı sağlayan gündeme baş kaldırıyorum.


Karıncaya sormuşlar, nereye gidiyorsun? Hacca gidiyorum demiş küçük karınca. “Ohooooo” demişler, “sen bu hızla ölene kadar da varamazsın ki hacca”. “Olsun” demiş karınca, varamasam da yolunda ölürüm…”


İşte varsın o yolda ölelim, parayla satın alınamayan değerlerimizi sımsıkı tutalım. Sevgi, saygı, dostluk, güven, vicdan, merhamet, adalet, ahlak… Gün gelip hepimize lazım oluyor bu hazineler.


Aman sakın ha bunaltıcı gündeme katlanamayıp tüketime sarılmayın. Tükettikçe tükeniyoruz. Tüketmek özgürlük değil, bazen fark edilmemiş bir esarettir. Daha fazla şeye değil, daha fazla anlama ve bağa ihtiyaç duyuyoruz. Dünyayı ve memleketi değiştirmeye cüzdanımızdan değil, vicdanımızdan başlamalıyız. Vicdanın sustuğu yerde hiçbir cüzdan bizi kurtaramaz.




YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.