Şifa mayası…
Gözlerim kapalı gökkuşağını gördüm yine!
Küçükken en sevdiğim oyunlardandı, gözlerimi kapayıp güneşe bakar, gözlerimin içindeki renkleri seyre dalardım, kafamı çevirdikçe renkler değişir, gözlerimi yumup yavaşça açarken, kirpiklerimin arasında ışıklar oynaşır. Fırsat buldukça oynuyorum hâlâ, kırmızıdan mora, yeşilden sarıya, renk geçişlerindeki yumuşaklığa büyüleniyorum.
Bazen çok kolaylıkla oluyor olan, akıveriyor, bazen de zorlanıyor, yumuşak geçişler her zaman olmuyor, gözümüzü bile yorabilen keskin geçişler ve dönüşler, kim bilir gönlümüzü nasıl yoruyor? Zor zamanların içinden ne kadar sağlam çıkarsak o kadar iyi, her zaman söylendiği kadar kolay olmuyor bu.
Zor zamanların içinden geçerken işe sarılmak deyip duruyorum, kendimizi bir işe verdiğimizde, odaklanıp kendimizi unuttuğumuzda başka bir şeyler oluyor bünyede, beden yorulduğunda muhteşem uyunuyor, mutlu uyanılıyor, dün yaptığımız işe bakıp kendimizi tebrik edebiliriz, gün içinde küçük kutlamalar, ormanda kısa bir gezi, algıyı kendimizden uzaklaştırıp etrafa bakmak, düğümleri çözmek için gevşetmek gerektiği gibi, çok faydalı şeyler.
Sümeyra ve Kemal hayatlarında ardı ardına yaşadıkları değişikliklerde zorlandılar, taşınmak/mekân değiştirmek ve yerleşmek kendi başlarına birer süreç iken aynı zamanda bir bebeğe de hazırlandıklarını öğrendiler. Gebeliği süresince oldukça zorlanan Sümeyra ve Kemal’le birlikte hepimiz süreçte dalgalandık, durgunlaştık. Şimdi bu durgunluktan çıkıyoruz, yasımız sürerken hayatın da devam ediyor oluşu hepimize bir hareket getirdi. flora dükkan için yeni fikirler üretmeye başladık, hazırlıklarımız devam ediyor.
Fethiye’de yeni yıl pazarı varmış 1 Aralık’ta, Sümeyra ve Kemal’in bir arkadaşları sağolsun flora dükkan için stand kiralamış, geçen gece onların hazırlıklarını fotoğrafladım, ev bir üretimhane oldu, yeni kurulan elma sirkeleri büyük cam kavanozlarda, meyve kabuklarından temizlik sıvısı bidonlarda olgunlaşıyor, krem yüzey temizleyici çırpılmış kavanozlanacak, ghee’ler pişti, kavanozlandı, Kemal kapakları kapatıp Sümeyra’ya veriyor, Sümeyra etiket yapıştırıyor.
Biraz onlara yardım edip eve döndüm, yılbaşı hediye paketleri yapmaya başladım, bu seferki pazara yetişmedi ama bir başkasında kullanırız, bu ayki dükkan siparişlerimizi bu paketlerle yollarız.
Gençler geçen haftasonu yola çıktılar, hem arkadaşlarıyla hasret giderecekler, hem ürünlerimizi sergileyecekler, giderlerken 15 kadar yıldız yapıp yanlarına verdim, bakalım yıldızlar nerelere uçuşacak? Masa başı yıldız işime çiçeklerle kelebekler de dahil oldu, paketleri katlarken ortaya çıkan neşeli şeyleri de hediye paketlerine yapıştırırız artık.
Seçil’le beraber Aslı canımız da geliyor bugün, birlikte yeni tatlar peşinde koşmaya, birlikte üretmeye niyetlendik, eski defterlerden tarifler doğrulansın, belki yeni ve başka şeyler eklensin, bakalım, her zamanki gibi göç yolda düzülür, heyecanlıyız.
Bazen ölüyor ekşi mayamız, bugüne kadar üç beş kez mayayı kaybetmişliğimiz var. Geçen gün yeni maya hazırladım, organik siyez unu ile başladım, bir de baktık ki organik buğday unumuz var, onunla devam ettim, karma bir maya oluyor, yeniden ekmek üretmeye başlayacağız yakında, bu seferki maya şifa mayası olsun dedim, şifa ekmeğini yoğuracağız hayırlısıyla. Süreçlerimiz kolaylaşsın, yaralarımız iyileşsin, iyileşelim, sıfırlanalım, yenilenelim, tazelenelim, budanmış dallar gibi fışkıralım, yüklerimizden kurtuldukça rahatlayalım, hafifleyelim, açılsın yollar, birliğin bereketi aksın. Hayallerimiz bizi bekler.
Büyük evde kuzine daha önce yandı da, fırının açılışını yapacağız bugün. Bugün Selahattin’le hayatlarımızın kesiştiği gün, sabah kahvaltıda kutladık, otuz yıldır yoldaşız birbirimize, kesişim kümemiz eklenenlerle büyüyor, birlikten güç doğuyor.
Buralar kışbahar bilirsiniz, sahi bilir misiniz? Kış demek yeşermeyi çağrıştırıyor bana ilk andan, sonra yosunlar, mantarlar, kuşlar, çiğ tanecikleri, kış çiçekleri geliyor da geliyorlar. Suyla birlikte her yerden yaşamın fışkırdığı bir içedönüş zamanı, kış uykusu, dışarı bakacaksam doğa yeter, öyle coşkun bir varoluş ki baktıkça baktığım şeye dönüşüp ormanda kalıyor bir parçam. Çok şükür yağmurlarımıza, arkamızdaki derenin sesi bahçeden duyuluyor yeniden…
Bu güzellik de bu sabahki yürüyüşten, ne olduğunu bilmiyorum, ilk kez görüyorum.
Doğa iyileştirsin bizi, küçük mucizeleriyle şaşırtsın.
YORUMLAR