100. Yılın coşkusu daim olsun

Cumhuriyetinin 100. yılı kutlu olsun TÜRKİYE'M!

İçime, çocukluğumda hissettiğim o bayram coşkusu hakim.

Haykırmak istiyorum, 100. yıl, oldu, oldu gerçek oldu! Cumhuriyetin 100 yılı oldu. Ben gördüm.

İçinde hayreti, coşkuyu, şaşkınlığı barındıran bu cümleme dönüp bakıyorum. Sonra zihnimde bir soru beliriyor; bu hayret nereden geliyor?

Öncelikle, kişisel olarak cocukluğumda Türkiye’nin 100. yılında kaç yaşımda olacağımı hesaplamışlığım ve o zamanki çocuk düşüncelerimle o kadar yaşayamayacağıma inanmıştım.

Sonrasında; türlü türlü mücadelelerle, terör olaylarıyla geçen çocukluğumdan içimde kalan korku sebebiyle ve ülkemizin kuzeyi, doğusu ve güneyindeki savaşlardan etkilenebilme olasılığının korkusunu hep içimde barındırmıştım.

Şimdi bugün, Cumhuriyetin ilanının 100. yılında sevinç ve coşkuyla oldu, gördüm diyorum.

Cumhuriyetin nasıl ilan edildiği malumunuz, nasıl yaşatıldığı malumunuz, ne kadar önemli olduğu da malumunuz, neler pahasına ve neden korunması gerektiği de malumunuzdur, inancındayım.

Cumhuriyet kadını öğretmen bir anneden cumhuriyet çocuğu olarak doğdum. Cumhuriyet kadını bir anne olarak ismini Ata koyduğum oğlumu cumhuriyetin değerlerine uyumlu olarak yetiştirdim. Cumhuriyet kadını olarak ölmek üzerine yemin ettim.

Atatürk'e olan minnetim, Atatürk'ün inandığı yolda yürüyen ve hayatlarını hiçe sayıp bir ömrü bu uğura armağan eden, hayatını kaybedenlere olan şükranım bir gün değil her gün.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yıllık ömrünün 200 üncü, 300 üncü yıllara doğru erişmesi için insani değerlere ve Cumhuriyet ilkelerine bağlılığım ömrümün şu anına kadar sürdüğü gibi ömrümün sonuna kadar da sürecek.

Cumhuriyet dediğimiz devletlerin yönetim biçimidir. Cumhuriyetin vazgeçilmez parçası demokrasiyle birlikte bu yönetim biçimini, vatandaşlarına armağan eden, sonsuz bağımsızlık uğruna mücadele ateşini yakan ve o ateşi bugüne kadar sürdüren, cumhuriyet değerlerini paylaşan herkese sevgi, şükran ve minnetim var.

Sıradanlaştırılamayacak ve hiç bir şeyin önüne geçemeyecek kadar değerli olan, 100 yıldır sürdürülen bu yönetim biçimi coşkuyla kutlansın isterim.

Coşkuyla kutlu olsun Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı!

Kutlamayanlara kırgınım. Ortak değerleri ve ortak sevinci bu topraklarda paylaşabilmek isterim.

Sana göre nasıl kutlanır Cumhuriyet Bayramı?

Sen ne yaparak kutladın?

Şarkılar, şiirler, törenlerle mi? İlle de yürüyüşler kortejlerle mi kutlanır?

Bana göre, cumhuriyetin anlamını ve cumhuriyete bağlı vazgeçilmez değerlerin kıymetini bilerek, o değerlere sadık kalarak kutlanır. Cumhuriyetin vazgeçilmez değerlerindendir demokrasi ve laiklik. Bu ilkelerin ışığında gücü birlikte kullanmaktır cumhuriyet.

Her bir vatandaşının inancına saygıyla, bölmeden ayrıştırmadan, başka milletlere boyun eğdirmeden var olma yolculuğunda milletini kalkındırmaya adanmaktır cumhuriyet. İlelebet payidar olmanın yegane yoludur cumhuriyet.

Kıymetini bilelim.

Yüceltmek için ve torunlarımızın torunlarına ve onlarında torunlarına ve daha da ötedeki gelecek nesillerimize ulaştırmak için çalışalım, çalışalım, çalışalım. Yücelelim, kalkınalım. Bir olalım, birlik olalım.

Hele ki şimdi Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında, Türkiye’nin yüzyılı için değil Türkiye Cumhuriyeti’nin ikiyüzüncü yılı için daha farkında, daha bilinçli ve daha kıymet bilir olarak ilimle, bilimle ve daha çok emekle, daha çok adanmışlıkla yaratacağımız yarınlar için daha büyük coşkuyla kutlayalım Cumhuriyet Bayramı'nı. İnsanlık bilincinde gelişerek ahlaki değerlere odaklı Cumhuriyet yolunda yürümeye and içelim.

Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun Türkiyem.

Saygı ve minnetle...